Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ağustos '12

 
Kategori
Güncel
 

"Yurtta barış" ilk hedef. "Cihanda sulh" parola.

"Yurtta barış" ilk hedef. "Cihanda sulh" parola.
 

alıntı'dır


AKP Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ na yürürlükteki Anayasa’nın 14. Maddesinin kaldırılmasını önerdi. Neydi bu 14. Maddenin içeriği?

III. Temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması, MADDE 14.– (Değişik: 3.10.2001 - 4709 / 3 md.) Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz. Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz. Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir.

Tabi ki sorun bununla bitmeyecek. Muhalifler bunu basite alarak görmezden gelmeye veya  tutuklu vekillerin durumu açısından görmeye çalışırlarsa, büyük hata olacak. 14. Madde kaldırılarak dokunulmazlığa ilişkin 83. Madde yeni bir madde ile düzenlendiğinde, tutklu milletvekillerinin bir işine yaramayacak ve olan yine Türkiye Cumhuriyeti’ne olacak. AKP bunu muhalefetin ağzına bir parmak bal çalmak, onları tavlamak olarak nitelendirirken,  “ tavşanla kaplumbağanın yarışı  “ hikayesi, yeniden yazılıyor gibi bir his var içimde. AKP,  kaplumbağa gibi kan ter içinde adım adım ve yavaş yavaş starta doğru yol almaya devam ederken, ” bu yürümeyle bir yere varamazsın nasılsa, biraz dinleneyim de seni nasılsa starta varmadan yakalarım “  diyen muhaliflerin hikayesi.

Bu Hükümet’ in 10 yıldır sözde çözmeye çalıştığı terör,  anaysal bazı değişikliklere giderek çözmeye çalıştığının sadece bir  “gösterişiydi “. Zira bu sebeple yakalananlara sağlanılan istihdam da terör faaliyetlerinin umursamadığının ispatıdır. Cumhuriyet’i yıkmaya yönelik terör faaliyetleri suç sayılmazken, Cumhuriyet’e ve O’nun kurucularına kesilen bedel açıkca ortada değil mi?

AKP ‘nin kullandığı, etrafına ışık saçan ampul, her ne kadar aydınlığa gidilen yol diye tabir edilse de, bir adım ileri giderken, üç adım geri gidiyoruz.

Ülke bölünüyor, ülke bütünlüğümüzü gittikçe kaybediyoruz. Bilirsiniz, kral tahttan indirilmeden savaş kazanılmış sayılmaz. O sebeple arkasında duran güçleri yenemediğimiz sürece, yani piyonları alamadığımız sürece, vatanı bölen, terörü ayyuka çıkaran şah’ı mat etmek mümkün olmayacaktır.

“Başbakanın, ülke çıkarlarına uymayan herşeyden vazgeçmesi gerekiyor“ yorumları da askıda kalacaktır. Karşımızdaki manzara, çıkarların korunduğu ya da herşeyden vazgeçiş değil. Bütün bunların fiilen yürürlüğe girmesi için herşeye rağmen çabalanan bir şey var, o da 2014 Mart da yapılacak seçimleri  2013 Ekim’e almak. Er veya geç olacaktır ! Düşünce sistemimize bile hala hakim olan bir otorite var karşımızda. Ne kadar “olmaz, olamaz, yapamaz, milli irade birleşir ve buna müsaade etmez“ desek de, olanlar oluyor, yapılanlar yapılıyor ve kimsenin hala “gık”ı çıkmıyor. Beklenti; erkene alınacak seçimler, izlenecek yol; Anayasa değişikliği, sonuç; yeni bir devlet ve “Cumhuriyet’e dokunmadık, sadece başına Teokratik ekledik“ demeye varacaksa, birlikte hareket etmek ve tavrımızı net bir şekilde ortaya koymak tek ve son şansımız.

LAİK OLMAYAN İÇİN, CUMHURİYET’İ ORTADAN KALDIRMAK İKİ DUDAĞININ ARASINDAYSA EĞER; UYAN MUSTAFA KEMAL, UYANIN ŞEHİTLER… DİLE GELİN HER BİR YERİ KANLA SULANMIŞ TOPRAKLARIM HEYYYY ! !

 
Toplam blog
: 76
: 634
Kayıt tarihi
: 08.04.10
 
 

Yemek seçmem, kızartmayla köfteyi tokken bile yerim. Çaysız ölürüm; migrenim tutar. Ya çoktur bir..