Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Nisan '10

 
Kategori
Eğitim
 

0-3 yaş eğitimi veren eğitmenler

Sigara içmeyi bırakabilmiş bir aile, çocuğunun hayatından neyi çıkarmış olur? Ya da gece 09:00‘da yatma düzenini oluşturmaya çalışanlar, farkettirmeden çocuğuna hangi zaman plânlamasını öğretir? Eller yıkanmadan sofraya oturulmaz. Her yemekten sonra dişler fırçalanmalı. Haftalık vücut temizliği için haftada en az iki defa suya girmeli vücudumuz. Misler gibi dolaşmanın rahatlığını hissetmeliyiz. Şimşek çaktığında niçin korkmamalıyız? Parkta saatlerce oynarken oyunun kurallarını kimden öğreniriz? İlk oyun arkadaşı bulma taktiklerini kim verir? Beslenme çantamızın düzeni, şimdilerde unutulan el bezlerini kim yıkar ya da suluklar boş kalınca kim doldurur? Her düştüğümüzde hep kalkmamız gerektiğini öğreten kimdir? Küçük Mustafa’nın mahalle mektebi yerine Şemsi Efendi Okulu’na gitmesine karar veren, Abraham Lincoln’e okumayı sevmediği halde 7 yaşına kadar klâsiklerin çoğunu okutturan, Fatih Sultan Mehmet’e eğitimci olarak Akşemsettin’i bulan kimdir?

İlk sesleri çıkarmayı, tuvaletin kapısını açmayı, güven–saygı birlikteliğinin önemini daha binlerce duygu, his, düşünce karmaşasını tek tek anlatan bizi biz yapan annelerimizin ya da onların yerine bakanların bizlere ilk eğitim verenlerin öğretmenler gününü kutlamayı hep unuttuk.

0-3 yaş içinde yaşadığımız her şey, aldığımız her terbiye ileriki günlerimizin yeşerecek birer tohumu ya da sökülüp atılacak bir dikenidir. ”Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur.” atasözünün en ağır işçileri bir bebeğe 0-3 yaş arası kim baktıysa onlardır. Gerçekten bakmazsanız her türlü olumsuz düşünce ve hastalıklı durum gelir, bebeği ya da yetişen bireyi bulur. Ne güzel demişiz ”Beşikten mezara kadar eğitim” diye. Peki beşikteki eğitmenlerimizin, rehberlerimizin, şimdilerin moda tabiriyle ilk yaşam koçlarımızın öğretmenler gününü kutlamayı hiç düşündük mü?

Bütün derslerin tekrarı vardır. Anlamadıysanız tekrar tekrar size anlatılabilinir. Hatta ders öğretmenlerinizi seçebilir, değiştirebilir veya başkalarına önerebilirsiniz. Sınavı veremezseniz telafi sınavlarının birinden çıkıp diğerine girersiniz. Ancak 0-3 yaşında sizi yetiştirenlerin verdiği eğitiminin sınavı, toplum tarafından yapılır. Sizi yaptığınız yanlış seçimler veya cevaplar karşısında hiç kimse affetmez. Toplum ya sizi aldığınız tekrarı olmayan eğitimden dolayı yüceltir: ”Seni yetiştiren ana babanın ellerinden öpülmeli” der ya da “Seni kim böyle yetiştirdi?”, diye o anne babadan hep hesap sorar.

İşte size bir püf noktası: Bir değişiklik yapın ilk yaşamın abcsini öğreten eğitmenlerinize bir teşekkürü borç bilin. Uzaktaysalar herhangi bir iletişim aracıyla, yakınınızdalarsa gözlerinin içine bakarak “Benim bahçemde yetişen dikenleri ellerini kanatma pahasına da olsa yolup, benden uzaklaştırmaya çaba sarfettiğin için teşekkür ederim. Ben de kendi bahçeme en az senin verdiğin kadar değer vermeye çalışacağım”, deyin ve öpülesi ellerinden öpün. Size emek verenler ulaşamayacağınız yerlere gitmişlerse, onların yerini alabilecek öğretmenlerden biriyle karşılaşmışsanız ne kadar şanslı olduğunuzu yaşarken zaten biliyorsunuz demektir.

Ebru TÜTÜNCÜ
Eğitimci

 
Toplam blog
: 15
: 721
Kayıt tarihi
: 17.04.10
 
 

İstanbul 1969 doğumlu 1985 Pertevniyal mezunuyum. Lisemizin sitesinde köşe yazarlığı yapmaktayım. Ma..