Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mayıs '11

 
Kategori
Güncel
 

1 Mayıslar 23 Nisanlar gibi mi kutlanmalı?

1 Mayıslar 23 Nisanlar gibi mi kutlanmalı?
 

Taksim 1 Mayıs


- Hadi hayırlısı, 1 Mayıs'ı olaysız atlattık. 

+ Atlattık derken,  

- Olaysız geçti işte onu söylemek istedim. Ne güzel di mi abi? 

+ Hayat değil mi? Kuşlar ötüyor, ağaçlar çiçek açıyor, insanlar birbirlerini seviyorlar falan... 

- Abi ben 1 Mayıs'ta olay çıkmadan herkesin Taksim'e çıkmasından bahsediyorum. 

+ Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine diyorsun yani? 

............ 

- Abi böyle olmaz bu iş gel baştan alalım. 

+ Alalım, paylaştıkça azalır acılar. 

- Başka zamanda olsa ''Ne halin varsa gör'' der giderdim ama bugün kendimi toplumsal mesaj vermeye öyle şartladım ki o yüzden deminden beri yaptığın geyiklere ''Ya sabır'' çekiyorum. 

+ Aman kızarmış da, iyi tamam ne söyleyeceksen söyle, mesajını da ver ben de gideceğim akşama halı saha maçım var daha. 

- Şimdi abi iki senedir polis açtı ardına kadar Taksim'i, elini kolunu sallayan çıkıyor 1 Mayıs'ta ve hiç bir olay da çıkmıyor. Madem bu kadar basitti o zaman niye yıllarca, yollarda barikatlar kurdular? Çanakkale geçilmez tadındaki savunma anlayışının manası neydi? 

+ Bak her ne kadar anlayacağın konusunda ciddi şüphelerim de olsa madem sordun o zaman anlatayım. 

- Dinliyorum abi. 

+ Son iki senedir Taksim'e çıkmanın, 23 Nisanlarda Devlet Büyüklerinin koltuklarına, lafta bir günlüğüne ancak gerçekte fotoğraf çekilirken sadece 5 dakikalığına, şekilsel olarak ilkokul çocuklarını oturtmaktan bir farkı var mı? Her şey kontrol altındadır o makama oturan çocuk görevliye çay söylemek dışında bir iş yapamaz ve kendisine geçici süreyle sağlanan saltanatı bitince de gene okuluna döner. Tıpkı bugün meydana çıkanların durumu, Grup Yorum dinleyip, halay çektiler yarın da işbaşı, eğer o da işleri varsa tabi. 

- Allah Allah, eeee abi? 

+ Sen Taksim'den ekranlara yansıyan bir tane Hükümet karşıtı slogan duydun mu? Sloganlar futbol maçlarındaki ''En büyük takım, bizim takım'' tadında değil miydi? Benzeri sloganlar mahallenin gençlerini askere uğurlarken otobüs terminallerinde de zaten atılıyor. En büyük işçi bizim işçi diye bağırıp durmanın kime ne faydası var. Senin orada bir günlüğüne bağırmana ses çıkarmayan güç, ertesi günü tıpış tıpış işine koşacağını, ssk+servis bir de öğle yemeği lafını duyunca her şeyden, sendikalılıktan, emeğini sömürenlerin peşine düşmekten, artı değeri daha adilce paylaşmaktan vazgeçeceğini adı gibi bilmiyor mu sanıyorsun? 

- Peki abi o zaman eskiden neden Taksim'e çıkmaya izin vermiyorlardı da şimdi ses çıkartmıyorlar? 

+ Sen beni dinlemiyorsun galiba? Eskiden emekçi sınıfı kendisine bu kadar yabancılaşmamıştı, kimin kendi yanında kiminse sırtında olduğunu daha iyi ayırabiliyordu. Ya kafası daha iyi çalışıyordu ya da onlar da örgütlü mücadelelerinin bir yerlere varacağı konusunda umutlarını kaybetmedikleri için oylarını bu kadar kolay satmıyorlardı. Bir de eskiden makarna ile kömür biraz daha mı ucuzdu ne, ya da insanlık onuru daha pahalıydı belki de.... 

- Yani abi diyorsun ki, emekçiler ne sisteme ne de hatta hükümete karşı bile ağızlarını açmadıkları, sendikalar tarafından açacakları pankartlarına kadar yönlendirildikleri için tehlike arzetmiyorlardı bu yüzden de böyle güllük gülistanlık geçti 1 mayıs ve sonuçta ne şiş yandı ne de kebap. 

+ Sence öyle değil mi? 

- Peki abi, göstericiler polisle çatışsalar, hükümet aleyhine sloganlar atılsa ve kan aksa daha mı iyi olurdu diyorsun yani? 

+ Tabiki öyle bir şey demiyorum, Kurban Bayramı mı bu kan aksın isteyeyim? Ancak başa dönersek de 1 Mayıs'ın, dediğim gibi 23 Nisan tadında kutlanması da hangi amaca hizmet ediyor düşünmek lazım. 

- Abi ben mesaj verecektim ama o işi sen yaptın. Üstünde düşünülmesi gereken bir ton laf ettin, kolay yenilir yutulur laflar söylemedin doğrusu, Ha bu arada yenip yutma deyince gel abi sana Mc Donalds'da chicken menü ısmarlayayım yanında da buz gibi bir coca cola. 

+ ................ 

 
Toplam blog
: 344
: 1122
Kayıt tarihi
: 22.07.09
 
 

Okur yazarım. Okur yazarlıktan kastım, okuduklarımı yazmamdır ki, bu yazılarımı genellikle 'kitap..