1 Temmuz'da ekmeğe getirilen standart...

1 Temmuz itibarıyla birçok alanda, Avrupa Birliğine uyum çerçevesinde birçok alışkanlığımız değişecek. Bu o kadar geniş bir alan ki, ilaç yazılan reçeteden tutun, yediğimiz ekmeğe, yiyeceklere attığımız tuz oranına kadar her şeyimiz değişecek!

Söz ekmekten açılmışken, ekmeğe AB standardı geliyor!

Bu standardın insanlık için faydalı olduğunu söylemeye gerek yok. AB ülkelerinin krizle boğuştuğunu, benzememek için büyük çaba sarf ettiğimizi söylemeye gerek yok. Ancak onların dayattığı uygulamaları, uygulamak için can attığımız da söylemeliyiz.

Gelelim 1 Temmuz’dan itibaren ekmekle ilgili uygulamaya:

* Ekmeğin gramajı düşecek.

* Ekmeğin içinde daha fazla kepek olacak.

* Tuz oranı en fazla yüzde 1,5 olacak.

* Kapalı ortamda satılacak, herkes alacağı ekmeği gözü ile seçecek. Kimse ekmeği eliyle yoklayıp seçemeyecek.

Tabi bir de satılacağı yer var.

Bu da çok önemli!

Evet, bundan böyle ekmek kasapta, manavda, pazarda satılmayacak. Ekmekle ilgili düzenleme 1 Temmuzdan itibaren yürürlüğe girecek. Buna göre homojen şartlarda üretilecek olan ekmeğin kasapta, manavda, pazarda satılması önlenecek.

Gerçi ben manavda, kasapta ekmek satıldığını görmedim. Ancak Pazar yerlerinde özellikle, Trabzon Ekmeği ve Isparta ekmeği gibi özel üretim ekmeklerin satıldığını gördüm.

Gıda Kodeksi Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliği, 1 Temmuz itibarıyla tamamıyla yürürlüğe girecek. Özellikleri ve satışına ilişkin bazı kuralları içeren maddeler, verilen sürenin dolmasının ardından 1 Temmuz'dan itibaren zorunlu hale gelecek.

Ekmeğin kasapta, manavda, pazarda satılması önlenmesi ile ilgili yasa Resmi Gazete'de yayımlandığı 4 Ocak'ta yapılan bazı değişikliklerin ardından 1 Temmuz'dan itibaren de ekmek ve çeşitlerinde azami tuz oranı, yüzde 1,5 olacak.

Buna göre, miktarı artırılan ekmekteki kepek oranı en az yüzde 0,65 ve en çok yüzde 1,1, tam buğday ekmeğinde ise kepek miktarı en az yüzde 1,2 ve en çok da 2,9 şeklinde zorunlu hale gelecek.

Kesildiği zaman iç kısmı süngerimsi yapıda gözenekler mümkün olduğunca homojen olacak, ekmek, hamurumsu, yapışkan olmayacak, içinde yabancı madde ve karışmamış halde un, tuz, katkı maddeleri ile bunların topakları bulunmayacak.

Ekmek içi homojen, kendine has renk, tat ve kokuda olacak, yabancı tat ve koku hissedilmeyecek.

Görüldüğü gibi; yönümüzü doğuya çevirip, Suudi Arabistan Kralı’nın hibeleri ile geçimimizi idame ettirsek de, beslenme alışkanlıklarımızı değiştirip, hiç olmazsa yiyip içmede batıya benzemek, aslında güzel!