Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '13

 
Kategori
Konaklama / Ulaşım
 

11. Ulaştırma şurası ve demiryollarımız

11. Ulaştırma şurası ve demiryollarımız
 

Bu yılın Eylül ayı içerisinde yapılması planlanan 11. Ulaştırma Şurasının hazırlık çalışmaları sektör toplantılarıyla başladı. Diliyoruz ki bu süreç ülkemizin ulaşım problemlerinin çözümü amacıyla işletilebilsin. Kuşkusuz bu sürecin doğru işletilebilmesi için öncelik; bir önceki şura kararlarının bütüncül bir anlayışla değerlendirilmesindedir.

Ancak; bu aşamada demiryolunu tartıştığımız için bir önceki Şura olan 10. Ulaştırma Şurasında demiryolları adına ön görülenleri hatırlamakta yarar bulunmaktadır.

10. Ulaştırma Şurasında,2023 Yılında Demiryolu Sektörünün Rotası başlığıyla kamuoyu ile paylaşılan hedefler arasında bakınız neler ön görülmüş;

-Mevcut hatların yenilenmesi, tüm hatların sinyalli, elektrifikasyonlu hale getirilmesi.
-Yapımları devam eden 2 bin 622 kilometre yüksek hızlı tren ağının 2012 yılına kadar tamamlanması.
-2023 yılına kadar 6 bin 792 kilometre yeni yüksek hızlı tren ağının inşa edilmesi.
-2023 yılına kadar 4 bin 707 kilometre konvansiyonel yeni hat inşa edilmesi.
-Tüm liman ve organize sanayi bölgelerine irtibat hatları ile entegre edilmesi.
-Demir yolu payının yolcuda yüzde 10, yükte yüzde 20
artırılması.
-22 Eylül tarihinin ''Otomobilsiz'' gün ilan edilmesi.

Tüm bu yatırımlarla yaklaşık 2000 km’lik kısmı ülkemizde kalan Edirne’den Basra’ya Demir İpek Yolu Projesi hayata geçirilmiş olacak, yük taşımacılığında ortalama hız 100 km.ye çıkartılacaktır. Bu yatırımların toplam büyüklüğü ise; yaklaşık 202 milyar $ olarak öngörülmüştür.

Yeni bir perspektif çizilmeden önce, umuyoruz ki Hedeflerin tarif ettiği tutku ile gerçekleşmelerin yansıttığı gerçeklerin değerlendirilmesi bu komisyonun öncelikli görevi olmalıdır.

Yapılacak  çalışmalara ışık tutması gerektiğine inandığımız ve yine Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nca gerçekleştirilen iki ayrı çalışmayı da burada hatırlamak gerektiğini düşünüyorum. 

Bunlardan ilki; amacı, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde ve Avrupa Birliği’nin TEN-T sisteminin Türkiye’ye uzantısı niteliğinde çok-modlu (multimodal) bir ulaştırma ağı (Çekirdek Ağ) geliştirilmesi olarak belirlenen TINA  Projesidir.

Proje kapsamında 2004 yılı baz alınarak, ülkemizin mevcut ulaştırma ağı incelenmiş ve ulaştırma modlarına göre 2020 yılı için projeksiyonlar yapılmıştır.

Buna göre 2020 yılında toplam yolcu taşımacılığı içerisinde demiryolu payı (referans senaryoya göre) %2,2 olarak tahmin edilirken, uzun vadeli yatırımların tamamlanabilmesi durumunda %4,1’e kadar yükselebileceği ön görülmüştür. Yük taşımacılığında ise Boru hatları ile yapılan taşımalar hariç demiryolu payının %9,3’e yükselebileceği ön görülmüştür.

Diğer çalışma ise Ulaştırma Ana Plan Stratejisi Çalışmasıdır.

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nca 2004 yılında hazırlatılan çalışmada da paralel bulgulara yer verilmektedir. Ancak, söz konusu Strateji Belgesi diğerlerinden farklı olarak yük taşımacılığının önemine değinerek, demiryolu payının 2023 için %20’ye çıkartılmasının mümkün olduğunu ön görmektedir.

Birbirinden bağımsız olarak yürütülen çalışmalara ait bulgular yan yana geldiğinde oluşan tablonun analizinin kamuoyu tarafından en uygun şekilde yapılacağına inanıyorum.

Sonuç olarak; 10. Ulaştırma Şurasının satır aralarına sıkışmış, ancak dikkate alınmadığına inandığım bir tespiti sizlerle paylaşmak istiyorum.

 “Tüm ulaşım sistemi tek bir sistem olarak ele alınarak bütünsel bir yaklaşım ile problemlere, değişim veya gelişimlere odaklanılmalıdır.”

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 21
: 1271
Kayıt tarihi
: 10.02.13
 
 

1963 Kars Selim doğumluyum, 1980 yılında TCDD Meslek Lisesinden mezuniyetle TCDD'de çalışmaya baş..