17. yüzyıldan 20.yüzyıla gazetecilik ve Mcluhan

17.yüzyılda haberler, ticaret ve gemicilik haberlerinden oluşan gazeteler 18. yüzyılda Amerikan Bağımsızlık Savaşı ve Fransız İhtilali ile beraber siyasal haberlere yönelmeye başlamıştır.

19. yüzyılda Sanayi Devrimi ile beraber toplumsal, ekonomik ve kültürel sorunlar gazetelerde işlenir oldu. Ucuz kağıt üretimine ve ucuz kağıdın yayılmasına kadar pahalı bir meta olarak satılan gazete seçkinlerin yararlandığı bir kitle iletişim aracı olarak toplumdaki yerini korudu.

Sanayi Devrimi ve gelişen teknolojinin katkısıyla kağıt ve baskıda görülen değişikliklerde kitleye yönelik gazetecilik başlamış ucuza satılan gazete deneyimlerine yönelinmiştir.

17. yüzyıldan günümüze kadar gazete; okuyucularının yaşamları ile kendisi arasında daima bağlılık görmüş onların düşüncelerini, fikirlerini yansıtmış; onların toplumdaki rolleri ifade şansı bulmuştur.

Mcluhan’ın temel inancı insan topluluklarının yaşadığı toplumsal değişimin iletişim biçimlerindeki gelişmelerden kaynaklandığı yönündedir. Bir röportajında 1966 yılında bir gazeteci medyanın kültür üzerindeki etkilerine neden ilgi duyduğunu sorduğunda; medya çözümlemelerini heyecan verici buluyorum; çünkü, insanları medya kadar etkileyen başka bir şey yok demiştir

Bu etkinin ölçütü şu soruda yatıyor. Kim medyadan etkileniyor? Kim ya da kimler? 1966 yılındaki şartlarla medyanın toplumu etkilediği ve şekillendirdiği yönündeki açıklamaya bakarak günümüzü karşılaştırırken teknolojik gelişmelerle beraber Mcluhan’ın o dönemdeki sözünü bu döneme rahatça aktarabiliriz.

Mcluhan’ın teknolojik determinizme olan inancı da en iyi şekilde “Araçlarımızı biz şekillendiririz ve karşılığında da onlar bizi şekillendirirler” cümlesi anlatır.