170. bloğum

Şu an klavyemin tuşlarına bastığım blog 170. bloğum. 170. blogda mutlu ve mesut olmak kolay değil. 5 bini aşkın yazarın bulunduğu bu sitede tutunmak sanıldığından zor olsa gerek.

Günde 100’ün üzerinde blog yazılıyor da bunlardan kaçı okunuyor tam manası ile. Ya da bunlardan kaçı değer zaman ayırmaya. Neyse yine polemiklere girmek istemiyorum. Herkesin bloğu kendine. Yorum yapmıyorsun! Sanırım bu aileye girdi gireli en çok duyduğum cümle. Sen yorum yapmıyorsun, diğerlerinden yorum bekliyorsun gibi tepkilere göğüs germiş birisi olarak herkese açıklama yaptım. Ama bu blog ile bir açıklama daha yapmak istiyorum. “Ben öğrenciyim. Cafeden internete giriyorum. Dersler ve bu sene gireceğim üniversite sınavından dolayı yorum yapacak vakit bulamıyorum. Çok sevdiğim yazıları ve yazarları e-posta aracılığı ile abone oluyorum. Onları biriktirdiğim bir klasörüm var. Üniversite sınavından sonra iki-üç gün oturacağım ve bunları kontrol edip yorum yapacağım. Yani okumayı sevmeyen, sadece okunmak ve yorumlanmak isteyen bencil birisi değilim.

” Abi – Kardeş Kavgası İlk geldiğimin zamanlarda abilerim hatırlar. Bir kavgadır sürüp gitmişti. Kavganın adı “Abi – Kardeş Kavgası” idi. Ben günlük hayatta kullandığım bir cümleyi yani “Kardeş” demeyi sürdürüyorum, haklı olarak da abilerim buna tepki gösteriyordu. Düzeltmeye çalışsam bile acemiliğimden olsa gerek yok laf duydum. Ama sonunda abi demeyi öğrendim Elhamdülillah.

İmla ve Yazım Hataları En büyük kayıbım bu idi benim. Kabul ediyorum o zamanlar ben birini bu halde görsem senden yazar olmaz derdim. Zaten pek çok kişi de bu tepkiyi gösterdi. Çok az zamanımın olmasından dolayı kontrol yapamıyordum. Doğal olarak yanlış sayısı epeyce artıyordu. Bu da bana karşı antiliği ortalığa çıkarıyordu.

Sizden “BENİ” İstiyorum Sizden beni yorumlamanızı istiyorum. Hani imam sorarya, “nasıl bilirdiniz” diye. Ben de size sormak istiyorum. “Beni Nasıl Bilirdiniz”