18 - 48 Aylık Çocukların Oyun Gereksinimi ve Oyun Grupları

Günümüz anne babalarının en büyük sorunu ne yazık ki zaman ve çocuğa yetememe kaygısı. Zamanı müsait bile olsa ebeveynler çocukları ile nitelikli ve doyurucu bir birliktelik sağlamakta ve çocuğa yeterli olmakta zorlanıyor artık. Her ne kadar çocuklarımıza çağın en modern oyuncaklarını, en teknolojik aygıtlarını, en son çıkan çizgi film cd’lerini ve hatta tv kanallarını satın da alsak onların biri ile oynama, birlikte faaliyet yapma ihtiyacını karşılayabiliyor muyuz acaba?

Bir de yoğun çalışan anne babalar ve bakıcı tarafından bakılan çocuklar var ki onların durumu daha da vahim. Tabii bu durumda ilk akla gelen seçeneklerden biri de çocuğa ilgi gösterecek gelişimini destekleyecek kreş ve anaokulları oluyor ki bence de doğru seçenek bu. Ancak öyle bir yaş grubu var ki kreşe gitmek için erken, evde doyurmak için geç…

18-48 aylık çocuklar için en doğrusu ne yazık ki hem anne ile daha fazla vakit geçirerek anne-çocuk bağını koruması hem de enfeksiyon risklerinden korunması açısından değerlendirildiğinde Kreşler değil bence. Doktorlar (en azından bizim gittiğimiz Sudelina’nın doktorları) kadar bağışıklık sistemi tamamen gelişinceye kadar kreş yerine oyun grubunu tercih etmemizi ve çocuğu kademeli olarak okula alıştırmamızı öneriyorlar.

Benim gibi çalışma hayatını kızı için ertelemiş ancak ev hayatına da tamamen alışamamış anneler de arayış içinde hem çocuklarını en mükemmel şekilde yetiştirmeyi hem de çocuğun gerek oyuna gerek sosyal faaliyetlere yeteri kadar doyduğuna emin olmayı istiyorlar. Evde her ne kadar oyuncağı olsa da, yanında oynayacak arkadaşları ve onları yönlendirecek bir kişi olmadığı sürece çocuklar için oyuncaktan yeteri kadar verim alınamıyor.

Sudelina’nın sürekli benimle birlikte olması ve aşırı bağlılığını pedagogu ile görüştüğümüzde laf arasında bir oyun grubuna gitmesinin faydalı olabileceğini söylediğinde başlamıştı biliçaltımda oyun grubu arayışım. Zihnimin bir köşesini sürekli meşgul ediyordu epey zamandır. 18 ayı doldurduğunda ilk görüşmelerimize başladık kreşlerin oyun gruplarıyla. İzmir Karşıyaka ve çevre ilçelerdeki pek çok anaokulu ve kreşi bizzat ziyaret ederek bilgi aldık. Hatta Forum Bornova’nın karşısındaki Neşe Erberk ile ilk adımı atmaya karar verdik ve oyun grubuna kaydolduk. Ancak kış döneminde olunmasından kaynaklanıyor olsa gerek (öyle olmasını temenni ediyorum) pek çok öğrencinin rahatsızlanması sonucunda grup kapandı ve ilk girişimimiz de başarısızla sonuçlanmış oldu.

Bu süreçte biz sürekli arayış içinde, tabiri caizse kulağı delik bekliyorduk. Taa ki bir bloger arkadaşım ile buluşmamız sırasında Jou Jou oyun grubundan bahsedene kadar. Sudelina’nın yine benimle yapışık olarak gideceği ve hatta kapıda ağlayacağını düşünsem de arkadaşımın tavsiyesine uyup aradım Bahar Hanım’ı. Daha telefonda tatmin olmuştum aslında başlamaya ama beni önce yeni açılacak 18 – 24 ay grubu için deneme dersine davet etmesiyle merhaba demiş olduk Bostanlı Jou Jou ‘ya. Kapıdan adım attığımızda bizi karşılayan güler yüz ve pozitif enerji çevremizi kuşattı ve biz daha ilk gün çok verimli bir gün geçirmiş, mutlu mesut dönmüştük evimize. Katıldığımız grup Salı Perşembe sabah saat 10:00 – 12:00 arasındaki gruptu ancak biz daha ilk gün bu sürenin çok az olduğunu düşünmeye başladık. Çünkü kızım da ben de çok eğlenmiş ve çok mutluyduk.

18 – 24 aylık çocuk grubu tahmin edeceğiniz gibi henüz oyun kuramayan ve hatta kurulan oyuna bile dahil olmakta zorlanan bir ay aralığı olmasına rağmen eğitmenlerimizin uzmanlığı sayesinde bir günde neredeyse 10 farklı faaliyeti birlikte yapmayı başarabiliyorlar. Oyuncaklarla oynama, resim yapma, oyun hamuru ile oynama, basket atma, ritim, müzik ve dans aktivitesi, lego oynama, çatal ile meyve yeme, yap-boz, kitap okuma, tünelden geçme, çadırda durma … daha aklıma gelmeyen pek çok aktiviteyi Sudelinanın arkadaşları ile birlikte ve gülerek yaptığını görmek çok güzeldi. İlk günlerdeki azıcık da olsa yabancılama ve beni yanında isteme güdüsü 3. Gün neredeyse %80 azaldı. Şimdi sadece bana bir şey göstermek istediğinde yanıma geliyor. Biz ebeveynler de üst katta kahvelerimizi yudumlarken çocuklarımızı monitörden izlemenin keyfini çıkarıyoruz.

Tüm bunları hem Jou Jou’dan çok memnun olduğumuz için hem de en önemlisi her ne kadar eğitimli ve ilgili anneler de olsak evde tek başımıza veremeyeceğimiz nitelikli eğitimi paylaşabilmek adına anlattım. Zira yüksek lisans diplomalı ve kendini kızına adamış bir anne olmama rağmen evde ne kadar da yetersiz kaldığımı gördüm oyun grubuna başladığımızda. Toplam 4 gün gitmiş olmamıza rağmen Sudelina’da gözle görülür bir gelişim kaydettik. Artık 2 kelimeli cümleler kuruyor, Jou Jou’da neler yaptığını hevesle anlatıyor ve sabah oyun grubuna gideceğiz diyince yataktan gülerek Oleeey diyerek kalkıyor. Hiç meyve tüketmek istemeyen kızım artık her gün az da olsa çatalıyla tıpkı okuldaki gibi meyve yiyor, yemese de yiyor gibi yapıyor.

Sevgili anneler, biz gördük ki oyun grubu çok faydalı ve keyifli. Eğer İzmir’deyseniz Jou Jou Oyun ve Aktivite Merkezi’ni ziyaret etmenizi öneririm. SEVGİLER

30.08.2014 Saat: 22:48

Karşıyaka