19 Mayıs

19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun.  

Bayramların mutluluklara vesile olması için anlam ve önemlerinin bilinmesi gerekir. Başka deyişle bayram bilinciyle mutluluk doğru orantılıdır. Onun içindir ki kutlamalar yapılmaktadır. 

Bayram kutlamaları yalnız yasal zorunluluk olduğu için yapılıyorsa beklenen yarar gerçekleşmez. Açık deyişle kutlama mesajları da, günün anlam ve önemini belirten konuşmalar da, hatta okunan şiirler de, yapılan etkinlikler de amacına ulaşmaz. O kadar ki zamanla amaç da unutulmuş olur. Amaçsız yapılan etkinlikler boşunadır. 

19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımızın amacı nedir? 

Amaç, her halde dinlenme, eğlenme, sosyal etkinlik ya da yasal zorunluluğu yerine getirmek değil. Amaç sadece Ulusal Kurtuluş Savaşı tablosunu gözler önüne sermek de olmasa gerek. Amaç sadece Atatürk’ün hayatını anlatmak da olmasa gerek. 

Ulusumuz bin bir zorluğa rağmen dünyada örneği olmayan Ulusal Kurtuluş Savaşını vermiştir.Ulusumuzun ırk, dil, din, cinsiyet ayrımları yapmadan, zengin fakir ; okumuş okumamış, köylü kentli; yaşlı genç ayrımı yapmadan bütünleşmesi, inanması, kendine güvenmesi, kararlılık göstermesi vb. yüce özellikler sergilemesi destanının iyice anlaşılması gerekmektedir. 

Ulusal Kurtuluş Savaşı Destanının anahtar kelimelerinden bazıları şunlardır: Atatürk, özgürlük aşkı, güven, azim, çalışmak. 

“Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kâfidir” diyen Atatürk’ü tam olarak anlayabildik mi? Atatürkçülüğün ne olduğunu, ne olmadığını kavrayabildik mi? 

19 Mayıs Atatürk’ün doğum günü olarak kabul edilmektedir. 19 Mayıs 1981 tarihinden itibaren de “Atatürk’ü Anma Günü” olarak kutlanmaktadır. Atatürk’ü anmayı bir ya da birkaç günle sınırlarsak O’nu unutturmaya çalışan emperyalist güçler ve onlara bilerek ya da bilmeyerek yardımcı olan yerli işbirlikçilere fırsat vermiş oluruz. Her gün her gün Atatürk demek de olmaz . Onun için Atatürk kelimesini tekrarlamasak da Atatürkçü bir yaklaşım içinde olmamız gerekir. 

Atatürkçülük eşittir akılcılık diyebiliriz. Özetle akılcı olmamız gerekmektedir. Allah’ın(cc) verdiği nimetlerin en önemlisi akıldır. Aklımızı kullanmamız gerektiği Kuran-ı Kerimde de vurgulanmaktadır. 

İkinci anahtar kelimemiz özgürlüktü. Bağımsızlığı, inancı, duygu ve düşünce özgürlüklerini ve diğer bütün özgürlükleri içine alan özgürlük anahtarını kullanmasını bilmeliyiz. 

Güven, azim, çalışmak kavramlarının da diğer kavramlar gibi gereği yapılmalıdır. 

“Gereğini arz ederim ya da gereğini rica ederim” gibi alışkanlıkları bir tarafa bırakmalıyız. Kendimiz Atatürk’ü ve Atatürkçülüğü anlamıyorsak Atatürkçülüğü hiç kimseye anlatamayız. Kendimiz Ulusal Kurtuluş Savaşı vermemiz gerektiğine inanmıyorsak buna da hiç kimseyi inandıramayız. “Kendine yardım etmeyene hiç kimse yardım edemez.” Kendimize yardım etme zamanıdır. 

Bugün 19 Mayıs 2011, Türkiye Cumhuriyeti bir bunalım içindedir. Bu bunalım ırk, dil, din ayrımcılığı ile, zengin fakir ayrımcılığı ile ve diğer ayrımcı yaklaşımlarla derinleştirilerek ulusumuz bir kaosa sürüklenmek istenmektedir. 

Bugün 19 Mayıs 2011, ulusumuzu içinde bulunduğu kötü durumdan kurtarmak için hiçbir ayrım gözetmeden bütünleşeceğimiz gün olmalıdır. Bugün aklımızı başımıza aldığımız, egemenliğimizin, özgürlüklerimizin üzerinde titremeye başladığımız gün olmalıdır. Bugün kendimize güvenimizin, inancımızın, çalışma azmimizin tazelendiği gün olmalıdır. Bugün bayram olmalıdır. 

19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun. 

Sabahattin Gencal, Başiskele – Kocaeli, 19. 05. 2011