Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mayıs '11

 
Kategori
Özel Günler
 

Bizim bayramımız, 19 Mayıs!

Bizim bayramımız, 19 Mayıs!
 

Yolunda ilerliyoruz!


Bugün 19 Mayıs.... Ata'mın tarihimizin şerefli mücadelesini, Milli Mücadele'yi Samsun'a çıkarak başlatmasının yıl dönümü... Aynı zamanda bizim bayramımız, gençlerin ve sporcuların bayramı. Fakat yine de, nasıl ki bugünü tanımlarken, "Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı" diyoruz ya, önemli olan en başta Atatürk'ü anmak aslında...

19 Mayıs'ta, Mudanya Stadı'nda gösteri grubunda görevli olan öğrencilerden biriydim bugün. Hava şartları nedeniyle maalesef gösterimizi gerçekleştiremedik, bayramımızı istediğimiz gibi kutlayamadık. Ama protokolün beyefendileri için, salonda şiirler, metinler okundu ve ödül törenleri yapıldı, gösteri grubu öğrencileri de sürüler halinde bekledi. Hatta bu gösteri grubuna gerçekten hak ettikleri(!) muamalede bulunuldu...

Çelenk sunma töreninden sonra spor salonuna doğru gittik, içeri gireceğimiz sırada protokol de teşrif etti. Kendileri geliyor diye kapıdaki polisler bizi apar topar, "Hadi hadi çabuk olun" diyerek içeri aldılar. Ne hissettim biliyor musunuz? Bizim en ufak bir değerimiz yok bu insanların gözünde! Onlar için de her şey aslında bir zorunluluktan ibaret... Eğer bu bayramın en kilit öğrencileri, en kilit gençleri, resmen bir sürü muamelesi görüyorsa ve en ufak bir saygı gösterilmeden salona alınıyorsa, ters giden bir şeyler vardır...

Bunları yaşadığımıza üzüldüm. Gösterimizi yapamamış olsak da en azından saygı beklemeye hakkım vardı. Onlara bir şeyleri beğendirebilmek için günlerce provalar yaptık, güneşin altında cayır cayır yandık, derslerimizin hepsinden geri kaldık nasıl toparlayacağımızı bilmez bir halde. Kimsenin umrumda değil bu, bu çocuklar ne yapıyor, kimin için yapıyor, amaçları ne kimse bunu düşünmüyor, düşünmek istemiyor... Bütün bu fikirler sayesinde bayramımı bugün hiç de istediğim gibi kutlayamadım!

Bir başka mevzuya gelirsek... Çelenk sunma töreninde doğal olarak saygı duruşunda bulunduk, zaten bulunmamak büyük bir ayıp olurdu Ata'mıza formaliteden de olsa, bazılarının buna harcadığı paraya canı yansa da... Ancak ne yazık ki salondaki törende saygı duruşunda bulunulmadı. Nedendir peki, kim bana açıklar? Soramadım, susturulurdum çünkü. Belki de beni bile içeri atarlardı bunu sorduğum için! Ben kimdim ki protokole veya büyüklerime bunu sormaya hakkım vardı?

Kalbi kırık bir gencim ben bu 19 Mayıs'ta... Kutladığım ilk gençlik bayramı, geçen senelerde sadece Atatürk'ü anma ve spor bölümüne katılabiliyordum yaşım itibariyle fakat artık liseli olduğumdan, gençlik bayramını kutlamaya başladım. Daha ilk bayramımda, böylesine üzülmeyi hak ettiğimi düşünmüyorum. Söyleyecek o kadar çok şeyim var ki aslında... Kim dinler! Bu ülkede beni kim anlar?

Ve o metinler, o şiirler kimsenin umrunda değildi, dediğim gibi sadece bir formaliteden ibaretti... Atatürk'le ilgili okunan her yazıda, her şiirde benim gözlerim dolarken, insanlar bunları dinlemeye bile tahammül edemiyordu... Hatta eminim ki protokol bile! Evet, bana gerçekten anlamsız gelmekte bayram, her şey sahte olunca... Çok şükür ki biz gençlerin bitmek tükenmek bilmeyen heyecanı var, yoksa her şey cidden çok daha fazla... Bu cümlenin devamını getiremiyorum bile.

Bir genç ve bir sporcu olarak, her şeye rağmen günümüzü en güzel ve en içten duygularımla kutluyorum! Bugünün anlam ve önemini de biliyorum... Bugün gençler olarak yemin ettik Ata'mıza, ilkelerinin, cumhuriyetinin, devrimlerinin takipçisi olacağımıza... Kimisi içten ve anlayarak yemin etti, kimisi zorunluluktan... Her şeyin farkında olan gençler, yeminlerini tutacaklar, şüphen olmasın Ata'm! Senden başka önderimiz yok bu yolda, olamaz da...

Unutmadık, unutmayacağız hiçbir şeyi Mustafa Kemal Atatürk...

 
Toplam blog
: 313
: 1350
Kayıt tarihi
: 21.03.07
 
 

1996'nın ilkbaharının dünyaya getirdiği birçok çocuktan biriyim. Milliyet Blog'da yazmaya yaşım h..