Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mayıs '11

 
Kategori
Deneme
 

Satırlar arasından

Satırlar arasından
 

Başiskele Belediyesi sitesinden...


Sabahın 06. 45’i. Güneş doluyor odama. 

İnternetten çıkıp pencereye doğru gidiyorum. 

Sessizliği görüyorum. 

Güneş epeyce yükselmiş. Elimi siper ederek bakabiliyorum güneşe. 

Apartman gölgeleri bahçelerde yeşili tonlara ayırıyor. Çamlar da yeşil yeşil, canlanmakta olan güller de, diğer ağaçların gölgeleri de. Gölgeler koyu yeşil. 

Apartmanların yüzeyleri de farklı renklerde. Hemen karşımızdaki apartmanın arka yüzünü, güneş almayan yüzünü görüyorum. Yer yer ışıklı. Bizim apartmanın camlarından akseden ışıklar. Ay gibi parlayan bu ışıkların geometrileri bozulmamış. 

Apartmanımız nankör değil. Aldığı ışığı aksettiriyor komşuya. Aldığı ışıkları aksettirmeyenler, aksettiremeyenler. 

Kuşlar uçuşuyor. Kargalar alçak uçuş yapıyor aparmanlar arasından. Martılar daha yüksekten uçuyor. Marmara Körfezinin bir kilometre uzağında olmamıza rağmen uğruyorlar ya, şöyle böyle de olsa bakıyorlar ya. Uğramak lazım, bu sessizliği dinlemek lazım. 

Bir münibus sessizce geçiyor; süzülüyor aşağıya doğru, İzmit’e doğru. Yuvacık beldesine doğru çıkan araba bir acayip. Telaşı neden? 

Asfalt ne renk? Gri desem değil, beyaz hiç değil, sarı ya da yeşil de değil, kurşuni değil. Niye rengini belli etmiyor? Herkes geçebilsin diye mi? 

Bir genç geçiyor. Demek insanlar da canlanıyor, uyanıyor. Uyan, uyan derin uykulardan. 

Bir kere daha bakıyorum camdan. Gölgeler yer değiştirdi. Biraz önce koyu olan bölgede yer yer ot yığınları görüyorum. Birkaç gün önce biçilmişti bahçe çimenimiz. Çimen ışığı emiyor, sıcaklığı da. Güneş yükseliyor. Çok geçmez gölgeler yok olur. Gölge edenler çekilmese bile gölgeler yok olacak. 

Kuşların sesi de çıkmaya başladı. Kuş kadar bile olamadık. 

Penceremden bahçemizi güneşli, müneşli görebiliyorum. Keşke Türkiye’yi de görebilsem; dünyayı da, evreni de. Görmemek daha iyi belki. Öyle ya gördüklerini yazamadıktan sonra. En iyisi bahçe tasviri yapalım. 

Gençlik yıllarımızda “Kanarya Severler Derneğine” girmek serbest; ama bazı derneklere girmek neyimizeydi. Dönemimiz daha başka, tasvir yapmak, güzellikleri sergilemek, övmek serbest. Aslında her şey de serbest. Serbestçe düşünebilir, hatta yazabilirsiniz; ama yazdıklarınızı yayınlamak için yayın organınız olmalı. Bir şeyleriniz olmalı. 

Klavyeyi seri olarak kullanamıyorum. Aklımdan geçenler kuşlar gibi uçuşuyor. 

Yine penceremden bakıyorum. Gri bulutlar da kayboldu. Gökyüzü masmavi. 

Güneş dolarken odama maviyi, yeşili yazmakla uğraşırken eşim tv’yi açıyor. Açmaz olaydı. 

“Açmaz olaydı, yazmaz olaydı, söylemez olaydı” demek yerine çareler üretmeliyiz. Böyle benim gibi satırlar arasından değil tabii. 

 

Sabahattin Gencal, Başiskele – Kocaeli, 16. 05. 2011 

 

 
Toplam blog
: 181
: 635
Kayıt tarihi
: 29.03.11
 
 

1943'te Trabzonda doğdu. Erzurum Yavuz Selim İlköğretmen okulunu bitirdikten sonra girdiği Bursa Eğ..