- Kategori
- Güncel
1.Gazdanadam Festivali'nin düşündürdükleri!
1.Gazdanadam Festivali,Kadıköy..
Dün, Kadıköy meydanında toplanan yüzbinler I. Gazdanadam Festivali'ni barış içinde coşkuyla kutladılar. Başbakan'a rağmen sünnisi, alevisi, şafisi, süryanisi, Türk'ü, Kürdü, Lazı, Çerkesi, Boşnağı vs.kolkola sevgiyle barış içinde nasıl yaşanır olduğunu bütün dünyaya bir kez daha gösterdiler.
AKP Hükümeti ve Başbakan'ın ülkeyi bölme cabalarını halkın sağduyulu tutumu boşa çıkarırken, Başbakan her fırsatta ayrıştırma cabalarını sürdürmektedir. Bir türlü tüm ülkeyi kucaklamak yerine, dini objeleri halkı bölmek için kullanmaktan vaz geçmemektedir.
Reyhanlı'yı yerle bir eden patlamada ölen 53 insanımızı benim sünni halkım diyerek, bölücülüğün alasını yapmakta bir beis görmemektedir. Bir devletin içişlerine karışarak, hamiliğe soyunan bu iktidar, kendi vatandaşlarının ölümüne neden olduklarını örtmeye çalışarak olayları saptırma gayreti içine girmişlerdir.
Taksim gezi olayları şu gerçeği bir kez daha ortaya sermiştir, AKP ve Başbakan'ın Demokrasiyle ilgilerinin olmadığını. Siyasallaştırılan yargı, Başbakan'ın ağzının içine bakar olmuştur. Başbakan'ın hedefindeki insanlar, kanallar ve medyanın susturulması için çalışmalar yapmayı emir telekki eder hale gelmişlerdir. Başbakan'ın '' Demokrasi amaç değil bizim için araçtır'' sözü belleklerde tazeliğini korumaktadır.
Evet, demokrasilerde sandık çözüm yoludur. Demokrasiyi araç olarak kullanan ülkelerde ise bunun adına demokrasi denilmemektedir. Olsa olsa bu yönetim tarzına, tek adam yönetimi, faşizan bir yönetim veya diktatörlük özlemi bir yönetim demek daha doğru olacaktır.
Vatandaşına, çapulcular, ayyaşlar, vandallar sözlerinide hiçbir demokrasiyle yönetilen bir ülkenin Başbakan'ının ağzından duyamazsınız. Çünkü o ülkenin her canlısı İnsanı, hayvanı, ağacı, börtü böceği o Başbakan'ın sorumluluğu altındadır. Bir tekinin kılına zarar gelmesinin hesabını gerek hukuk gerek sandıkta vereceğini çok iyi bilmektedir.
I. Gazdanadam Festivali ve Taksim Gezi Parkı direnişi şu gerçeği ortaya koyması bakımından çok önemlidir. Mustafa Kemal'in emanet ettiği çağdaş Türk gençliği,Türk Bayrağını daima yüksek tutacak, Ulusunu böldürmeyecek sevgi ve barış içinde kardeşce yaşayacak bu olgulara sahip, bu gençlik tüm ülkeye güven vermektedir.