2006'dan 2007'ye ulusal ve küresel gündemimiz

Merhaba dostlar,

Yeni yıla saatler kala 2006'dan 2007'ye bir tefekkür köprüsü kurmak istiyorum. Önce 2006'ya dair Türkiyemiz ve dünyamız adına kısa bir değerlendirme ve analiz yapmaya çalışacağım. Daha sonra 2007 ile ilgili ülkeme ve dünyaya dair dileklerimi ve hayallerimi sunacağım.

2006’NIN TÜRKİYE VE DÜNYA GÜNDEMİNE BAKIŞ

2006 gündemine geriye doğru baktığımızda en çok aklımızda kalan ve 2006’ya damgasını vuran gelişmeler danıştay saldırısı, çete operasyonları, terör olayları, kuş gribi, Lübnan-Irak-Filistin hattında tırmanan kan ve gözyaşı, Orhan Pamuk'un Nobel Edebiyat Ödülü alması, Papa Benediktus'un Türkiye ziyareti oldu.

Türkiye olarak en büyük darbeleri neden aldık?

Türkiyemiz 2006’da danıştay saldırısından, Susurluk tarzı çetelerin çoğalmasından, PKK teröründen, seri katillerin Ramazan Bayramında Türkiye’yi kana bulamasından, şiddet olaylarının çoğalmasından ve 1.5 aylık bir bebeğe tecavüz edilmesinden çok ama çok şey kaybetti. Sarsıldık, vicdanlarımız yaralandı, içimiz burkuldu. Geleceğe dair umutlarımız zedelendi.

Dünya barışı hayali gerçekleşmedi, Ortadoğu daha da karıştı

2006, dünya barışı açısından son derece talihsiz bir yıl oldu. Ortadoğu'da kan ve gözyaşı hiç durmadı. Irak, Lübnan ve Filistin kan gölüne döndü. İç savaşlar ve mezhep çatışmaları 2006'da Ortadoğu’da zirve yaptı. 2003'teki Amerikan işgalinden beri şiddetten kurtulamayan Irak’ta onbinlerce kişi öldürüldü. Filistin Hamas'ın seçilmesinin ardından uygulanan ambargolarla iç savaşın eşiğine geldi. Savaşın sıçradığı bir diğer Ortadoğu ülkesi ise bu sene İsrail'in kanlı saldırılarının hedefinde yer alan Lübnan oldu. Hizbullah'ın iki İsrail askerini kaçırmasının ardından, israil Beyrut Hava Limanı'nı vurdu ve 34 gün boyunca Lübnan’ı vurdu. Yüzlerce kişi öldü, onbinlerce kişi evsiz kaldı, 3,6 milyar dolarlık yıkım yaşandı. Dünya kamuoyu bütün bu gelişmeleri seyretti.

En çok neleri tartıştık?

AB ilişkilerimiz, laiklik, erken seçim isteği, Lübnan'a asker gönderme mevzuu, yazarlara açılan davalar, ve tabii ki 2007'de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi yılın en çok tartışılan konuları idi.

En çok hangi gelişmeler bize umut verdi?

• Türkiye ekonomisi dalgalanmalardan güçlenerek çıktı, ekonomik büyümemiz devam etti. Yabancı sermaye girişinde 20 milyar dolar ile bir rekor yaşandı.

• Yolsuzlukların üzerine daha cesurca gidilmeye başlandı. İlk kez bir kuvvet komutanına ceza verilmesi şeffaflık ve yolsuzlukla mücadelede yepyeni kapılar araladı ve yeni bir sayfa açtı. TSK gözümüzde daha değerli, saygın ve güvenilir bir konuma ulaştı.

• Papa’nın Türkiye ziyaretinde Sultanahmet’te dua etmesi, dinler arası diyaloğa yapıcı katkıda bulunması, kalbini Türkiye’de bırakması bizi dünya barışı adına daha bir umutlandırdı.

• Tanzanya'dan Amerika'ya 84 ülkeden gelen ve Türk okullarında okuyan dünya çocukları, (355 öğrenci) Dördüncü Uluslararası Türkçe Olimpiyatında barış, sevgi ve kardeşlik için buluştu ve Türkçe konuştu. Dünya tarihinde böyle bir ilk yaşandı, bu olayı 140 dünya televizyonu takip etti! Türk okullarına, fedakar öğretmenlerimize ve bu okullara sponsorluk yapan cömert Anadolu esnafımıza şükran borçluyuz.

• İlk kez bir Türk yazarımız Nobel Ödülü aldı. • İstanbul'umuz 2010'da Avrupa'nın kültür başkenti seçildi.

2007 Hayallerimiz

Yeni bir yıla hayallerimiz ile giriyoruz.

2007’de daha fazla üreten, ürettiğinin karşılığını alan, kalkınan, okuyan, eğitime önem veren, insana yatırım yapan bir Türkiye hayalimiz var.

2007’de üniversitelerin, iş dünyasının ve devlet kurumlarının beraber çalıştığı, ARGE ile teknoloji ürettiği bir Türkiye hayalimiz var.

2007’de insan haklarına, fikir özgürlüğüne, hukuk devletine, demokrasiye, şeffaflığa, hesap verme zorunluluğuna ve etik değerlere daha bağlı bir Türkiye hayalimiz var.

2007’de Avrasya'da ve Ortadoğu’da güven, denge ve istikrar unsuru, barışın koruyucusu olmuş etkin bir Türkiye hayalimiz var.

2007’de Doğu ve Batı ile entegrasyonunu hızlandıran, stratejik işbirlikleri geliştiren,
Avrupa Birliği standartlarını yakalayan bir Türkiye hayalimiz var.

2007’de savaştan ve terörden uzak, çocuklarımızın kardeşçe şarkılar söylediği bir dünya hayalimiz var.

2007’de medeniyetlerin çatıştığı değil buluştuğu bir dünya hayalimiz var.

2007’ye daha yaşanır bir dünyanın ve daha yaşanır bir Türkiye’nin özlemiyle ve duasıyla giriyoruz.

Yeni yıla hayallerimiz, umutlarımız, inançlarımız ile giriyoruz.

Allah, 2007’de milletimizin yolunu ve insanlığın bahtını açık etsin.

Saygılarımla,

Fahri Karakaş