2011, İsrail-Mısır gerilimine sahne olabilir mi?

2011 Senesi, Ortadoğu’nun hatırı sayılır ülkelerinden Mısır için bir hayli zor geçeceğe benziyor. Bunun emarelerine İskenderiye şehrinde bulunan bir kiliseye yönelik taarruzla tanık olan Mısır, hadisenin tesiri geçmeden anlaşılan Sudan’da cereyan eden bir başka gelişme ile daha da sarsılacak. 

O da, Sudan’da ki ayrılıkçı harekete İsrail’in Rusya aracılığıyla ile verdiği destek. Bu desteği ayrıca Ortadoğu’da Rusya’nın eskiden beri iyi ilişkiler sürdürdüğü İran, Hamas, Hizbullah ve bazı Arap Ülkeleri’nin İsrail’e karşı işini kolaylaştırmak için yapmış olduğu bir manevra olarak da görmek mümkün. 

Peki, bu destek Mısır’ı niçin rahatsız ediyor? Bu sualin yanıtı ise Sudan’ın parçalanması halinde ortaya çıkacak tablo. Bu tablo da, Mısır’ı Nil Suyu’nda ki %85 olarak belirtilen kullanma hakkını kaybedeceği endişesine sevk ediyor. 

Ayrıca benzeri malum gelişmelerin devamı Mısır-İsrail münasebetlerinin pamuk ipliğine çevrilmesine sebebiyet verebilir.(son kilise saldırılarını hariç tutuyorum) 

2008 Senesi’nde Mossad’ın Akdeniz’de ki deniz altından geçen kabloları sabote etmek suretiyle Mısır’ın internet ağını çökertmesi bu açıdan bir başka örnektir. Buna aynı zamanda (Sudan buhranına) Mısır’ın bir süre önce on Mısırlı İşadamını, Mossad namına casusluk yaparak ülke içinde yankı uyandıracak bombalı eylemler tasarlamak ithamıyla tutuklamasını eklemeliyiz. Bütün bunlarda İsrail-Mısır münasebetlerinin 2011 Senesi’nde pek de parlak bir şekilde geçmeyeceğini bize göstermekte.Zaten Mısır'ın İsrail ile ilişkilerinin gidişatını Gazze'de ki Hamas, Lübnan'da ki Hizbullah ve bunların bağlı olduğu İran ile yürüttüğü rekabetin belirlediğini ifade edersek Mısır'ın İsrail'e bakışını daha iyi anlarız. 

Malum açıdan son noktayı İsrail-Mısır münasebetlerinin, 1967 ve 1973 senesinde ki gibi olmasa da, kritik bir sürece girip var olandan daha iyi bir noktaya gidemeyeceğini tahmin ederek koymakta fayda görüyorum.