Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Kasım '14

 
Kategori
Siyaset
 

2015 Seçimlerinde MHP, Ana Muhalfet Partisi olabilir mi?

2015 Seçimlerinde MHP, Ana Muhalfet Partisi olabilir mi?
 

Neden olmasın ki?


CHP VE MHP'NİN, KOBANİ SÜRECİNDEKİ TAVIRLARINA VE CHP İÇİNDEKİ ÇÖZÜLME BAŞLANGICINA BAKILINCA BENİM AKLIMA BU GELİYOR...

Önce CHP'ye bakalım...

Bana göre, CHP'de ilk rahatsızlık, Kılıçdaroplu'nun, bir yerlerden aldığı güvence ile,  "Mısır İslam kültürü" ile yetişmiş, gençliği ve eğitim hayatı, Mısır  Bayrağı altında esas duruşta Mısır marşını söylemekle geçmiş, Cumhuriyet ilkelerine ve halka yabancı bir kişinin, Atatürk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı'na aday gösterilmesi ile başlamıştır.

Bu rahatsızlık, 5-6 Eylül 2014 tarihinde toplanan Olağanüstü  CHP Kurultayı'nda ortaya çıkan görüntü ile, CHP'nin çözülme sürecine girdiğinin işaretini vermiştir.

Kılıçdaroğlu'nun 944 delege oyu ile genel başkanlığa aday gösterilmesine karşın, ancak 740 oy alması; diğer aday Muharrem İnce'nin ise 177 delege ile aday gösterilip 415 oy alması, Kılıçdaroğlu'nun Genel Başkanlığı'nın hem tartışılır  hale geldiğini, hem de parti içinde bir güven sorunu olduğunu ortaya koymuştur.

Oysaki, kurultay "birlik ve kardeşlik" ana sloganı ile başlamıştı...

Emine Ülker Tarhan'ın istifası ise, CHP'nin çözülme sürecinin fiili olarak başlangıcı olmuştur

Tarhan'ın istifa nedeni kişisel değildi. Ama Kılıçdaroğlu ve Kılıçdaroğlu'na destek veren bazı üst düzey parti yöneticileri bu istifayı, "normal bir şey" gibi karşılayarak, bu istifanın ardından gelecekleri ya anlamamış ya da anlamazdan gelerek önemsizleştirmek istemişlerdir.

Oysaki, Emine Ülker Tarhan, 31 Ekim 2014 tarihli istifa mektubunda, Türkiye'nin içinde bulunduğu kritik dönemi  açıklarken ve dolaylı yoldan biraz da AKP'ye dokundurarak şunları yazmıştı :

"...Türkiye'nin  iç ve dış tehditlerle karşı karşıya olduğu bu çok kritik bir dönemde, sorumsuz  çağrılar, tutarsız tezkere söylemleri, belirsiz politikalar ile halkımızın duyarlılıklarından kopuk muhalefet anlayışında ısrar edeceği anlaşılan CHP yönetiminin olası vahim tercihlerini değiştirmeyeceğini anladığımdan iktidar umudu da, hedefi de bulunmayan yanlış ve zayıf politikalarının bir parçası  olmamak için büyük  umutlarla geldiğim CHP'den istifa ediyorum."

Örneğin, CHP'nin, HDP'nin Kobani için Kürt halkını sokağa çıkma çağrısına hemen destek vermesi, HDP'nin "bundan böyle her yer Kobani" sloganına, CHP Genel Başkanlarından birinin de, "Gezide yaratılan vicdan ile Kobani duyarlılığını ortaklaştıralım" sloganı eşlik etmesi, Emine Ülker Tarhan'ın istifa mektubundaki "sorumsuz çağrılar"dan biridir.

Bulunduğumuz coğrafyadaki gelişen olaylar nedeniyle Hükümetin çıkardığı bir "tezkere" varken, Kılıçdaroğlu'nun yalnızca Kobani için bir tezkere çıkarılmasını istemesi de, E. Ü. Tarhan'ın, istifa mektubundaki, "tutarsız tezkere söylemleri"ne diğer bir örnektir.

Sanki, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile HDP Eş Başkanı Demirtaş, "aynı tanka binmiş zırhlı süvariler" gibi PKK ile aynı bardaktan su içen PYD'ye yardıma koşuyorlar...

Belli ki de, Cemaat'ten umudu kesen CHP, 2015 seçimleri için HDP'nin suyunda gidiyor...

Bu yanlış söylem ve eylemlerle CHP'nin, "ne iktidar umudu" ne de "iktidar şansı" olabilir. Emine Ülker Tarhan, tespitlerinde  yerden göğe kadar haklıdır.

Bu yanlış tercih, öncelikle CHP içindeki "ulusalcıları" fazlasıyla kızdırmıştır...Bu arada, CHP Genel Merkez binasına bir "mescit" açılması ve üstelik de bunun Mehmet Bekaroğlu gibi, Kılıçdaroğlu'na, kimin tarafından beğendirildiği bilinmeyen(!?) yeni bir üye tarafından önerilmesi, ulusalcıların yarasına tuz ekmiş gibi olmuştur sanıyorum.

MHP'ye gelince...

MHP, Kılıçdaroğlu'nun, dolaysıyla da CHP'ni düştüğü hataya düşmemiş; daha doğrusu CHP'nin yanlışlarını yapmamıştır.

Türkiye'nin, iç ve dış tehditlerle karşı karşıya olduğu bu hassas dönemde, hükümeti eleştirmesine rağmen sağduyulu bir davranış sergilemiş, "ulusal güvenliği" parti çıkarlarının önüne koymuş, Hükümet tezkeresine onay vermiş, CHP ve HDP'nin benzer söylemlerine ve eylemlerine ortak olmamıştır.

Bence bu nedenle de, MHP, hem halkımızın hem de  diğer siyasi partilerdeki, "ulusalcıların" ve "milliyetçilerin"  teveccühünü kazanmıştır.

İşte bunun için diyorum ki, 2015 seçimleri MHP'yi Ana Muhalefet Partisi yapabilir... Öte yandan, CHP'nin "ulusalcıları" ile  MHP'nin "milliyetçiliği"nin  olası bir birlikteliği bu işi kolaylaştırabilir.

cdenizkent

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..