Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Kasım '12

 
Kategori
İnançlar
 

21 Aralık 2012

21 Aralık 2012
 


Bir çoğumuzun bilinç boyutu yükseliyor. Çünkü üzerinde yaşadığımız dünya 5. boyuta geçiyor. Dolayısıyla frekansı yükselmekte. Bu yüzden dünya gezegeninin yeni frekansına uyumlanmamız gereken bizler de kendimizi daha yüksek bir bilinç boyutuna hazırlıyoruz.

Ancak yeni frekans boyutuna uyumlanabilmenin bazı kuralları var. Unutmayalım ki önümüzdeki günlerde bizler için ruhsal bir uyanış gerçekleştiğinde  hazır olanların da bilinci 5. boyut frekansında titreşmeye başlayacak.Bu ruhsal uyanışı aslında hepimiz kendi bireysel algılamalarımızla zaten daha şimdiden hissetmekteyiz. Ve bu dönüşümü ister  farkında olalım ister olmayalım hepimiz her zamankinden daha çok şiddette hissedeceğiz.


 BUNU BİL! BUNA HAZIRLAN!

 

Bu kozmik bir uyanış ve bu uyanıştan geri dönüş yok! Daha önce hiç yaşamadığımız türden bir dönüşüm olacak. Daha önce çok söylenip eskitildi ama gerçekten de hiç bir şey eskisi gibi olmayacak 

  Ancak bu frekans yüklemesiyle birlikte yaşayacaklarımızın hazırlığını yapamamışsak (yani olayı içimizdeki kaynaktan yeterince hissedememişsek)  yaşamdaki yeni uyanışımız  zorlu olacak.
Eğer Tanrısal Bütünlüğü bugün hala fark etmezsek bu frekans eşiğinde yaşanacak olan katastrofik olayların içinde yok olup gideceğiz.

Bundan böyle hiç kimse birbirine yardım edemeyebilir. Bu bilinç sıçramasını herkes kendi başına yapmak zorunda olabilir. Konu Kendi sorumluluğumuzda olduğundan başkasının sorumluluğunu da üstlenemeyebiliriz. Yani başkalarının kurtarıcısı olma şansımız olmayabilir. Size başkaları da yardımcı olamayacaktır. Kısaca kendinden başka kimse seni kurtaramayacak.

 YÜZLEŞME

 Kahraman aramayalım! İsa veya Mehdi beklemeyin. Mucize de beklemeyin.
 Senin uyanışın nasıl olacak bunu kendi içine sor. Zaten tüm bilgiler sende kayıtlı. Sessizliğin içinde kendine zaman ayır ve “ Manevi transformasyonum nasıl olacak? “ diye sor. Cevabı alacaksın.
Bu bir kehanet değil. İçimizde potansiyel sonsuz güç ve enerji var. Fakat onu nasıl kullanıyoruz? Nereye harcıyoruz?  Bugüne kadar nerelere kullandık?
Bütünün ve evrenin birliği ve hayrı için ne kadar kullandık?
Adaletli ve şefkatli davrandık mı?
Kendimize yapılmasını istemediklerimizi başkasına yaptık mı yapmadık mı?

Önce bu yüzleşmeyi yapmak gerekecek!  Tanrı’nın sevgili çocuğu olduğunu fark etmelisin. Bir mikro-evren olarak kader planına bağlıyız. Kader Planı büyük tablodur. Bu nedenle 1980lerden beri süregelen yeni yüksek enerjilerin farkında olmalıyız ki büyük tabloyla uyum içinde olalım Doğamıza, evimize dönelim. Bilinç boyutumuzu yükseltelim de İnsan-ı Kamil olalım.

İnsan-ı Kamil olmak sadece birileri bizi beğensin hayran olsun diye olunacak bir şey değildir. Bu içimizde doğduğumuz andan beri genetik olarak RNAlara kodlanmış bir bilgidir. Alt bilinç boyutları 3. boyuta kadardır. Ve sadece bu boyutta kalmayı seçen insanlar vardır. Onlar dünya hayatı gibi Mars’ta da bir hayat yaşayabilirler. Ancak her zaman bir sonları vardır ve ayni hayatı tekrarlayıp duracaklardır. Tekrarladıkları dünyada ise her zaman şiddet, zulüm, öfke, kan, gözyaşı, acı ve korku olacaktır.  Onların Tanrısal boyutları zayıftır ve bİR illüzyon dünyasında yaşamayı seçerler. Tanrısal olduklarını,gerçek sevginin ne olduğunu bilmediklerinden ve öz kaynaklarından çok uzak yaşadıklarından hiçbir zaman mutlu,huzurlu,bütüne ermiş insan olma şansları yoktur. Onlar bir hayal olan bu dünya alemini tekrarlayıp dururlar.

“ Sevginin kozmik gücüyle hoşça olun "

       Mine KAVALALI

  Psiko-Spiritüel Atölyesi / Duygu Terapisti 


 

 
Toplam blog
: 103
: 2248
Kayıt tarihi
: 26.07.06
 
 

 Hacettepe Üniversitesi'nde Psikoloji okudu. İ.Ü. Gazetecilik mezunudur. Öğrencilik yıllarında İn..