Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ağustos '17

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

21.Yüzyılda Çin Ekonomisi: Ejderha Düşecek mi?

21.Yüzyılda Çin Ekonomisi: Ejderha Düşecek mi?
 

Belki çok az kimse tarafından bilinir ama Çin 20.Yüzyılın başına kadar dünyanın en büyük ekonomisiydi. Zamanın ölçülerine göre büyük nüfusu ve köklü devlet geleneğiyle kazanılan bu özelliği Birinci Sanayi Devrimini ıskalamasına rağmen bir gerçekti. Bu nedenle Çin toplumu dev bir köylü toplumdu. Ancak daha sonra büyük karışıklıklar, Japon işgali, ardından yaşanan Mao önderliğindeki Komunist devrim ve devrim içinde devrim diyebileceğimiz Kültür ihtilâliyle her şey alt-üst oluverdi. Ancak 1992’de Deng’in sosyalist piyasa ekonomisine geçiş kararıyla hızlı bir gelişme kaydetmeye başladı ve uzun yıllar yakalanan %10 üzeri büyüme rakamlarıyla Japonya’yı geçerek ABD’den sonra dünyanın ikinci büyük ekonomisi olmuştur. Çin’in bu gelişme hızıyla 2050’lerde ABD’ni geçeceği ve tıpkı 20.Yüzyıl başında olduğu gibi dünyanın en büyük ekonomisi olacağı tahmin edilmektedir. (150 yıllık büyük yürüyüş) ABD’nin efsanevi dışişleri bakanı Henry Kissinger’e göre Çin liderliği Halk Cumhuriyetinin 100.Yıldönümü olan 2049’da bu hedefe odaklanmıştır.

 Ancak analistler bu ülkenin yükselmeye oldukça düşük bir noktadan başlaması nedeniyle Amerika’nın teknolojik düzeyine ve askeri gücüne erişmekten onlarca yıl geride olduğunu iddia ediyorlar. Ayrıca Çin’in 21.Yüzyıl boyunca sorunsuz bir şekilde büyümeye devam edeceğine dair bir garanti de yoktur. Bir defa, şimdiye kadar kırsal kesimden ve hatta ordudan devşirilen çok ucuz iş gücü arzının sonuna gelinmek üzeredir. Çünkü müthiş bir gelir dengesizliğine yol açan bu yapının artık sürdürülemeyeceği bir yana, sanayi 4.0 uygulamalarıyla el emeğine olan ihtiyaç gittikçe ortadan kalkacaktır. Dijital ekonomiye ve otomasyona boş vererek, çok ucuz maliyetli el emeğine devam etmek ciddi maliyet ve rekabet kaybı getirecek ve dolayısıyla ekonominin can damarı olan ihracat çökmeye başlayacaktır. Öte yandan GSMH’nin dörtte üçü ihracata dayalı olan bu ülke, ithalatçı ülkelerin kısıtlamalarından aşırı derecede etkilenecek ve bu durum başka bir çöküş getirecektir. Yani bir tür dehşet dengesi veya ipteki cambaz durumundadır.

İkincisi tek partinin demir yumruğuna dayanan diktatoryal yönetimi böylesine dev bir ekonomi için sürdürülebilir olmayacaktır. Kapitalizmin gelişmesiyle oluşan yeni güç odakları nasıl serbest piyasa istiyorlarsa siyasal yönetimde de serbestlik talep edeceklerdir.Aksi halde yaşanacak kırılmalar Çin için en ciddi kaygıları oluşturacaktır.

Bunun yanında Japonya ve Güney Kore’nin hızla artacak sınai ve teknolojik rekabeti bir yana ABD’nin kendi iç piyasasını korumak için kendi koyduğu dünya ticaret kurallarını  değiştirmek pahasına korumacılık uygulamaları ayakta kalabilmek için üretmek ve satmak zorunda olan Çin endüstrisi için yıkım olabilecektir. Belki de Çin için en emin çıkış yolu teknolojide rakiplerinin önüne geçmek ve piyasayı bu şekilde domine etmek olacaktır.

 

  

 
Toplam blog
: 343
: 446
Kayıt tarihi
: 19.02.11
 
 

Marmara Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi mezunuyum. Teknoloji Yönetimi dalında mast..