24 Kasım Öğretmenler Gününü artık daha anlamlı yaşamalıyız

24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyorum, bütün öğretmenlerimizin ellerinden öpüyorum.

Cumhuriyetle beraber öğretmenlerimiz toplumumuzu aydınlattılar, halkımızı geliştirdiler.

Cumhuriyet’in çilesini bilhassa onlar çektiler. Öğretmenlerimizden; vatan sevgisini, millet sevgisini, okumayı-yazmayı, ülke sevgisini, insan sevgisini, ulus sevgisini, Atatürk sevgisini, bayrak sevgisini, önce vatan demeyi, paylaşmayı, durmadan çalışmayı, üretmeyi, sevgiyi-saygıyı öğrendik. Türkiye’yi bugün ayağa kaldıran en büyük güç onlar oldu. Hepimiz özverili öğretmenlerimizin ellerinde bugünlere geldik. Onlara minnet ve şükran borcumuz var ve ne yapsak haklarını  ödeyemeyiz.

Her yıl kutlanan 24 Kasım günü adeta bir marka oldu. Bence artık bu markayı daha da anlamlı kılmak lazım. 24 Kasım için daha etkili etkinlikler yapmak lazım. Ülkede 700 bin öğretmen varmış, emeklilerle birlikte sanırım sayıları milyonu geçer. Üniversiteleri de işin içine katarsanız sayı daha da artar. Çünkü artık üniversitesi olmayan il kalmadı. İşte bu büyük bir güçtür. 16 milyon da öğrenci varmış, üniversitelerle birlikte bu sayı da epey artacaktır.

Benim önerim her yıl 24 Kasım yaklaşırken ülke çapında büyük bir kampanya düzenleyerek 24 Kasım’ları daha anlamlı yaşamak ve ülkeye kalıcı eserler bıraksak hiç iyi olmaz mı? Örneğin okullarda 24 Kasım’da anlamlı ne yapalım diye proje yarışmaları yapılabilir. En anlamlı proje o yıl önceden seçilerek bu projeye dönük para kampanyası yapılabilir. Sembolik 1 TL’den 1-2 aylık kampanya ile milyon TL gibi paralar toplanabilir. Bu para ile ülkede çok anlamlı eserler yapılabilir. Mesela huzurevleri, kreşler, kültür sarayları, tema parklar, spor tesisleri vbg. Öğretmen Evlerini bir göz önüne getirin lütfen, ülkenin dört bir yanında varlar. Bu bile bence Cumhuriyet’in çok önemli eserlerinden, bu topluma kazandırılan en güzel eserlerden biridir. Milyonlara ev sıcaklığını hissettirmiştir.

Öğretmenlerimiz bizlere daima anlamlı ve doğru işler yapmayı öğrettiler, öğütlediler. Bu aydınlık ışıklı yoldan ayrılmamak için, kötülüğün, çirkinliğin baskın değer olmaması için hiç durmadan çalışmalıyız. Öğretmenlerimiz ağırlıklarını hissettirerek bize her zaman yol gösterici olmalıdırlar.