250 kontöre bir çıtır

250 kontöre yatan kızlarımız.

18.09.2007 günü Sinan Akyüz yazmış, sabah gazetesinin günaydın ekinde…

Üniversiteli genç kızlarımızın sırf 250 kontör uğruna yaşlı başlı kelli felli kıllı heriflerle birlikte olduıklarını…

Dondum kaldım, donakaldım…

Uyuştum bir an öylece…

Ailelerini düşündüm.Bunları yetiştiren, ana-babayı…Hangi köyden, köşkten kentten geldiklerini, hangi ideal için yollara düştüklerini…

250 kontör aldım geçende, 36 ytl filanmıydı ne, hakikaten sudan ucuz…Tuh ya, yazıklar olsun yaa, 250 kontör dediğin nedir anam babam.Hani birlikte olursun seversin, meversin, aşık olursun gözün görmez, özgürlük bilmem ne dersin ...kabul..Kabul savaşma, seviş dersin...Ya bu?

Namus, ar, haya, edep, ahlak, onur, bu kelimeler neyi ifade ediyor..

Sudan ucuz oldu, çıtırlarla keyif yapmak…

Hangi idealler uğruna geldiler hedefleri neydi Üniversite okumaktaki amaçları?

Anne-babanın yemeyip içmeyip, sırf çocuğum okusun diye verdikleri ödünler niçindir?

Bu körpe vücutlar tüketim olgusunun tavan yaptığı bu dönemde, iyice dejenere olarak nere varacaklar. İyi bir giyim herşeyden üstünmüdür, yada iyi bir makyaj, görüntüyü okurken illa önemi çıkarmak lazım.Sahi biz Kurtuluş savaşını nasıl yapmıştık bilen var mı?

Canım Türkiyemin gelecekteki devamı için yapı taşı olacak bu dimağların, zihinsel doygunluğa ulaşmadan sırf marka-giyim-süslenme tarafına mı kayacak…

Hayır yani, masumiyeti yitirdiğimiz bu günlerde; bunu nasıl başardığımıza bir bakmak zamanının gelip geçtiğini görüyorum.

İlim, irfan, bilim öğrensin, bizim toplumumuzun refahı için kendisi için ailesi için, geleceği için eğitim görsün diye gönderdiğimiz evlatlarımızın düştüğü bu vahim durum, bilmem nasıl çözümlenir.

Okusun, doktor olsun, yarama merhem sürsün, avukat olsun, sorunumuz çözüm olsun, mühendis olsun, yolumu, elektriğimi, suyumu akıtsın, diye okumaya gönderdiğimiz gencecik çocuklar…Okusun hakkını arasın ayakları üzerine dursun, ADAM olsun diye okutmak için çaba sarfettiğimiz bu çocuklarımızın düştüğü duruma bir bakın.

Ben artık bir şey diyemiyorum.

Sabah Gazetesi