3 boyutlu algı

İnsan her gördüğünü üç boyutlu olarak algılayamaz. Oysa heykel veya görsel sanatlar konusunda eğitim almış kişiler ve zenaatla uğraşan her bazı zeneat karlar otomatik olarak üç boyutlu algılarlar. Çünkü çoğu her türlü nesneyi resmederken veya onu onarırken ya da heykelini yaparken o nesnenin her tarafını, belki gözleri ile belki elleri ile yoklayarak, belleklerine yerleştirirler. Bu zamanla hafızaya kaydolur. Heykeltraşlar ise aldıkları eğitim gereği her nesneyi, üç boyutlu algılar ve yaptıkları çalışmalara da böyle yansıtırlar. Çevreyide öyle algılarlar, bir çok ressam da öyle algılar. Ör: Bir top düşünün, bize en yakın noktasından, yanlara ve arkaya doğru, gözünüzü kaydırdığınızda, rengin, arkadaki ışığa göre daha farklı olduğunu, koyulaştığını ya da açıklaştığını göreceksiniz. Topa elinizde baktığınızda, zaten onun yuvarlajlığını hissedeceksiniz. Ama onu düz bir kağıda resmini yapın, desem belkide zorlanacak dümdüz bir yuvarlak çizeceksiniz. Elinize, bir seramik çamuru versem, bir top yapın desem, bu belki biraz daha kolay gelecek size elinizde yuvarlak birşey yapacaksınız. Ancak heykel yapmak tabii ki o kadar kolay olmayacak. Üç boyutlu bir heykel yapabilmek, için her şeyi üç boyutlu algılama yetinizi çok çalışarak geliştirmeniz gerekecek. O zaman etrafınıza daha farklı bir gözle bakacak ve her şeyi daha detaylı ve güzel algılayacaksınız. Size mutlaka heykel yapın ya da resim yapın demiyorum. Yaparsanız sizin için daha iyi olur, çevreyi daha güzel algılar ve daha güzel gözlerle etrafa bakarsınız. Ama en azından sanat eserlerine bakınız onları daha iyi algılamaya çalışınız bu sizin her şeye bakış açınızı değiştirecektir. (Algılama konusunda yazılarım devam edecek)