Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ekim '12

 
Kategori
Çocuk Psikolojisi
 

4+4+4 okula başlama yaşı

Çocukların okul yaşantısının başlangıcı olan 1.sınıf onların hayatlarında çok önemli bir deneyimdir. Çocuğun öğrenme ve eğitim süreci ile ilk tanışması, ilk deneyimlerini yaşadığı bu dönem bütün okul hayatı boyunca “okul ve eğitim” kavramlarını nasıl algılayacağını belirler. Bu nedenle okul olgunluğuna ulaşmadan, çocuğu ilkokul öğrenimine başlatmak son derece hatalıdır.
Şu durumda okula başlama yaşının düşürülmesiyle okul olgunluğuna sahip olan çocuk oranının düşmesi de kaçınılmaz olacak.
 
Kavram olarak Okul Olgunluğu Nedir?
 
Araştırdırdığınız zaman karşınıza çıkacak en yaygın tanım; Çocuğun bedensel, duygusal, zihinsel ve sosyal anlamda okula hazırlıklı olmasıdır. Ve okul olgunluğu, gerçekte bireyden bireye değişkenlik gösteren bir kavramdır. Yani 5 yaşında okul olgunluğuna sahip çocuk olabildiği gibi, bu olgunluğa 8 yaşında da ulaşabilen çocuklara da rastlıyoruz. Bunun sonucu çocuklarımızın hızlı gelişim içinde bulunduğu, ilk çocukluk döneminde 6 aylık bir süre dahi olgunlaşma açısından büyük önem taşır. Düşünsenize çocuğunuzun yeni doğan olarak kucağınıza verildiği günü. Ve 6 ay önce anne-baba olan arkadaşlarınız sizi ziyarete gelmiş. Kucaklarında çocuklarıyla. Sizinki yol yorgunu sürekli uyur, gözleri daha açılmamıştır, rengi normale dönmemiş vücudunda kızarıklıklar vardır....ya misafir çocuk o etrafa gülümser. İnsanları takip eder ve anne babasını tanır. Siz söyleyin Bu iki çocuk nasıl aynı yükü taşıyacak?
 
Konu hakkında araştırma yaparken MEB ‘nın yaptırmış olduğu bir çalışmanın raporuna rastladım. Bu rapora göre 1983-1984 yılında erken okula başlayan çocukların başarı ortalaması %55 iken, 6 yaşını bitirmiş çocukların başarı ortalaması %84 dolayında bulunmuş. Bunun nedeni olarak 6 yaş grubu çocuklarına da 7 yaş grubuna uygulanan öğretim programının uygulanması; programın bu yaş grubu eğitiminde deneyimi olmayan öğretmenler aracılığı ile gerçekleştirilmeye çalışılması gibi nedenler bulunmuş. Bunların sonucunda da psikosomatik şikayetleri olan, sınıfta oyuncaklarıyla oynayan, gün boyunca annesini bekleyen çocukların sayılarının arttığı saptanmış. Şu durumda 4+4+4 adı verilen yeni uygulamayla artmaya devam edecektir. Ayrıca MEB'nın elinde bu veriler varken söz konusu sistemin getirilmesinin altındaki gerçek nedenler nelerdir, doğrusu iyi bir araştırma konusu bence.
 
Bu konuda sürekli sistemi uygulayan bazı batılı ülkeler örnek gösteriliyor. Evet bazılarında ilköğretime başlama yaşının 5 olduğunu biliyoruz. Ancak bu ülkelerdeki kurumlarda çocuğa yaşına uygun bir program anaokulu çerçevesi içinde sunuluyor. Bu yaş grubu için eğitim almış ve uzmanlaşmış öğretmenler, donanımlı sınıflarda gerekli araç ve gereçlerden yararlanarak çocuğun seviyesine inebiliyorlar. 
Bu nedenlerledir ki ülkemizde erken ilkokula başlama yerine 60 ayını dolduran tüm çocukların “hazırlık sınıfına” başlatılması sağlanırsa, bu yaş grubuna eğitim verecek yetkinlikte ve uzman öğretmenler yetiştirilirse. Yine bu yaş grubuna uygun program geliştirilirse. Ve sınıf ortamlarının eğitim ve öğretim faaliyetlerine uygun hale getirilmesi çözümleriyle nesillerimizin başarıya ulaşması sağlanabilir.
Duygusal ve bilişsel eğitim, çocuğumuzun bulunduğu yaştaki ruh ve beden sağlığı kadar, gelecekteki kişilik yapısını da etkilediğinden büyük önem taşımaktadır. EĞİTİM AİLE KURUMUNDA BAŞLAR, OKULLARDA DEVAM EDER!                                                  
 
İdem Kucur Tonoz                                                                                                               Psik.Danışman&Aile ve Çift Terapisti
 
 
 
 
 
Toplam blog
: 14
: 436
Kayıt tarihi
: 01.10.12
 
 

Burslu okuduğum Ankara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık Bölümünden mezun olduktan sonra profes..