Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ekim '09

 
Kategori
Sinema
 

5 D film hakkında

5 D film hakkında
 

Sinema kuşkusuz görsel sanatların en etkileyicilerinden biri. İnsanlık tarihi ile kıyaslanırsa bebeklik çağında sayılır sinema sanatı. Tiyatro sanatıyla kıyasladığım için bebekliği yakıştırıyorum sinemaya. Aspendos Tiyatrosu'nun 2000 yıllık olmasına bir asır kalmışken, sinemanın geçmişi ancak bir asırlıktır.

Koşar adımlarla gelişen teknoloji sinema sanatında da insanı şaşırtmaya devam ediyor. Daha çocukluğumda siyah-beyaz Laurel-Hardy filmleri seyrederken, renkli filmleri ilk seyrettiğimde büyülenmişken, sonraları ' efekt ' ile neler yapılabileceğine şahit olmuşken, bir anda kendimi bir filmin içinde buldum. Evet, gerçekten bir filmin içine girdim. 5 D teknolojisinden söz ediyorum.

3 D film seyretmişsinizdir. Özel bir gözlükle, 3 boyutta seyredilen, derinlik duygusu verdiği için gerçek yaşam güzelliğinde filmlerdir bunlar. 5 D ise bambaşka. Olağanüstü, muhteşem, çarpıcı, adrenalinin ne olduğunu hatırlatıcı vs vs gibi pek çok kelime ve cümle yazabilirim sizlere.

3 D ile 5 D arasındaki fark şu; 3 D filmde sadece 3 boyut var. 5 D'de ise, o boyutun içindesiniz. Rüzgârı, sisi, dumanı, sarsıntıyı, alçalmayı, yükselmeyi, zıplamayı, yere çarpmayı, aniden boşluğa düşmeyi birebir yaşıyorsunuz. Bunu sağlayan bir ortamda seyrediyorsunuz çünkü bu filmleri. Film dediğim de 10 dakikalık bir süreye bile ulaşmayan çekimler. Şaşırtıcı değil mi? Bu kadarcık sürede gerçek yaşamdan uzaklaşıp başka bir âleme gidiyorsunuz.

5 D salonu minik bir salon. Çok az koltuk var salonda. Her koltuğun önünde filmi seyrederken tutunmanız için sağlam bir tutunma demiri var. Sanki bir dolmuşun içinde, az sayıda kişi, 10 dakikalık bir maceraya atılmışsınız gibi düşünün.

Film başlayınca oturduğunuz koltuk filmin akışına göre hareket ediyor. Ben Uzay Yolu'nu seyrettiğim için oradan örnek vereyim. Rayların üstünde ilerliyorsunuz. Aniden yokuş tırmanıyorsunuz ve ardından boşluğa düşüyorsunuz. Bunu görsel olarak seyrederken oturduğunuz koltuk da, o olayın içinde gerçekten olsaydınız neler yaşardınız aynısını yaşatıyor size. Sert bir darbeyle yere çarpıyorsanız koltuğununuz da çarpıyor. Yükseklere tırmanıyorsanız koltuğunuz o duyguyu yaşatıyor. Kusursuz bir senkronizasyon bu. Tabii bu sırada uzayı da seyrediyorsunuz 3 boyutlu olarak.

Buna benzer bir durumu yıllar önce Görevimiz Tehlike dizisinde seyretmiştim. Kaçırılan adamın gözlerini bağlayıp bir jipe bindirmişler ve uzun bir yolculuk yaptırmışlardı. Aslında jip garajda duruyordu. Ama öyle hareketler yapıyor, virajlar alıyor ve sarsılıyordu ki, gözleri bağlı adam nereye gittiklerini (!) anlayamamıştı.

5 D filmleri herkesin rahatlıkla seyredebileceğini söyleyemem. Yükseklik korkusu olanlar, ani düşüşlerden korkanlar, uçak ve asansör korkusu olanlar, panik atakları olanlar önce iyi bir bilgi alıp seyretmeliler bence. Bunların hiçbiri bende olmadığı halde, bir ara gözlerimi filmden ayırıp etrafıma baktım ' Ben gerçekte neredeyim? ' diye. 10 dakikası böyleyken klasik bir film uzunluğunda nasıl seyredilir tahmin bile edemiyorum doğrusu.

Bir de şöyle bir durum var; siz filmi seyrederken dışarıdakiler de sizi seyrediyor karanlık salondaki görüntünüzle. Bunun için salonun dışına minik bir ekran konulmuş. Siyah-beyaz bir film gibi salondaki seyircileri, dışardaki insanlar seyredebiliyorlar. Gözlerinizdeki şaşkınlığı, ya da korkuyu başkalarının görmesini ister misiniz, bilemem.

Eğer şehrinizde 5 D film gösterimi yapan bir yer varsa, bu deneyimi yaşamanızı öneririm.

Not: Antalya / Özdilek Alış Veriş Merkezi'nde var 5 D salonu

 
Toplam blog
: 261
: 2212
Kayıt tarihi
: 23.07.07
 
 

1954 Antalya doğumlu ve Antalyalı'yım. Ülkemin ve özellikle bu şehrin sevdalısıyım. Sanatın pek çok ..