500. Blog. Bir kategori incelemesi...

Milliyet Bloga üye olduktan 4 yıl 2 ay sonra 500. Blogumu yazıyorum. 500 Blog içersinde yazdığım kategorileri incelediğimde şiir kategorisinde 1 tane yazım olduğunu gördüm. Aslında ben hiç şiir yazmadığımı düşünüyordum. Geçmişle ilgili bir anımı "Anılar" kategorisi altında yazmıştım. Ancak bir dönem sonra baktım ki, o anım editörler tarafından şiir kategorisine alınmış. Farkında olmadan dörtlük şeklinde yazdığım hatıram aslında bir şiirmiş. O yazımı tekrar okuyunca da editörlere hak verdim.

Ben şiirin bir yetenek işi olduğunu düşünürüm. Bu konuda bir iddiam olmadığı için de hiç şiir yazma girişiminde bulunmadım. Ama bütün bunlar şiirleri okumamı engellemediği gibi, iyi şiir, kötü şiir ayırımını da yapabilirim. Yemek yapmasını bilmeyenin iyi yemekle kötü yemeği ayırdedebildiği gibi....

Bundan önce blog kategorisinde yazmış olduğum son yazımda, özellikle güncelliğini kaybetmiş yazıların sahibi olan bir yazarın bir günde göndermiş olduğu 50 adet blogdan duyduğum rahatsızlğı dile getirmiştim. O yazımın altındaki yorumlar ise benim bu görüşlerimi destekliyordu. Ancak o blogumla ilgili Milliyet Blog idaresi bana bir e-posta göndermişti. Ben de o e-postayı yazımın altında aynen paylaşmıştım. O e-mail özetle şöyleydi.

Sayın yazarımız
Dileyen her yazar daha önce yazdığı yazıları Milliyet Blog'a aktarabilir. Örneğin bunu şiir kategorisinde yapan onlarca yazarımız var. Girilen yazıların mutlaka yeni yazılıyor olması gibi bir kriterimiz yok. Ayrıca günlük yazı yazma sayımızda bir sınırlama yok, biliyorsunuz. Dileyen dilediği sayıda yazı yazabilir.....

Yazının tamamı ve benim cevabım da ilgili blogumun altında yer almaktadır.

Milliyet Blog idaresinin gönderdiği yazıda şiirle ilgili bölüm dikkatimi çekmişti. "Örneğin bunu şiir kategorisinde yapan onlarca yazarımız var." Özellikle MB ye yeni üye olan bazı yazarlara bakıyorum. Üye olur olmaz, çocukluklarından beri yazmış oldukları şiirleri arka arkaya bloga yüklüyorlar. Ondan sonra da bir daha buraya uğramıyorlar. Son zamanlarda şiirler o kadar çoğaldı ki etrafımız şairlerle çevrildi sanki.

Halbuki benim 2007 yılında üye olduğum sene, Milliyet Blog idaresi şiirleri bloglara kabul etmiyordu. Hatta yanlış hatırlamıyorsam, şiir kategorisi bile yoktu. 2008 yılının ortalarında şiirlerin de bloglarda yer almasını içeren yoğun istek üzerine Milliyet Blog idaresi, blog yazarları arasında bir referandum yaptı.

Şiirler bloglara kabul edilsin diyorsanız "Evet", kabul edilmesin diyorsanız "Hayır" şeklinde oy verin diye....

Benim de huyum kurusun şimdiye kadar hiçbir referandumda "Evet" oyu vermedim. Ama benim "Hayır" oyu verdiğim her referandumda da sonuç "Evet" çıktı.

Neyse bu referandum sonucunda şiirler bloglara kabul edilmeye başladı ve bizler de şairleri tanımaya başladık. Yalnız, kimse yanlış anlamasın MB de gerçekten güzel şiir yazan arkadaşlar var. Ben şiir yazmamış olsam bile takip ettiğim yazarların beğendiğim şiirlerine her zaman yorum yapmışımdır.

Peki, MB de yazılan bütün şiirler gerçekten güzel mi?

Buraya bir nokta koyup şu günlerde okumakta olduğum Şadan Karadeniz'in , deneme türünde yazmış olduğu "Oyuncular ve seyirciler" adlı kitabından şiirle ilgili bir bölümü paylaşmak istiyorum.

"Şiir düzyazıya oranla, sözcüklerin en ekonomik bir biçimde kullanıldığı bir yazın türüdür. En yoğun duyguları, düşleri, düşünceleri, imgeleri, simgeleri, izlenimleri, anıları en az, ama çağrışım alanı en geniş sözüklerle dile getirir şiir, denilebilirse sözün indirgene indirgene, artık indirgenemez olduğu bir anda gerçekleştirilen şeydir şiir. Böyle olduğu için de, iyi bir şiirden tek bir sözcük bile çıkaramazsınız, ne de tek bir sözcük ekleyebilirsiniz ona, dahası tek bir sözcüğün bile yerini değiştiremezsiniz, yoksa şiir, şiir olmaktan çıkar - en azından çıkabilir."

Ne güzel bir tanıtım.....

Şimdi gelelim MB de yazılan şiirlere. İyileri bir tarafa bırakıyorum.

Milliyet Blog'daki şiir kategorisini incelediğinizde 1 veya 2 satırlık şiirlere rastlayabilirsiniz. Emek sarfedilmeden 15 saniye içinde eğer adına şiir denilebilirse yazılan şiirleri görebilirsiniz. Hatta bir blog yazarına hakaret etmek için şiir kategorisinin kullanıldığına tanık da olabilirsiniz. Çünkü bu kategori içeriğinin incelendiğini sanmıyorum. Ancak şikayet üzerine bunlar yayından kalkabilir.

Eğer hakaret içeren blog ve yorumlar dışındaki şiirleri yazan ve bu şiirlere yorum yapanlar bunları beğeniyorlarsa onlara da saygı duyarım.

Çünkü bu ülkede Ajdar'ın yazıp, bestelediği ve söylediği "Nane" ve "Çikita muz" adlı parçaları beğenenlerin de olduğunu unutmamamız gerekir.