6 ilde uygulanan Sokağa Çıkma yasağı 16 kişinin hayatına mal oldu!

Açıldık, saçıldık, sonuç bu oldu!

Ülkenin belli bölgelerinde, adı konulmamış “Olağanüstü Hal” ilan edilirken, ölü sayısı da gün geçtikçe artıyor.

Bu arada ölenler güvenlik güçleri tarafından öldürülmüyor. Güneydoğu’da sahne alan Hizbullah, PKK yandaşları ile çatışıyor ve bu çatışmalarda ölümler oluyor.

Gelelim Sokağa çıkma yasağı uygulanan iller:

-Diyarbakır:  Ölü sayısı 8
-Mardin: Ölü sayısı 3
-Van: Ölü sayısı 1 
-Siirt Ölü  sayısı 2 
-Batman: Ölü sayısı 1
-Muş: Ölü sayısı 1

Gördüğünüz gibi sokağa çıkma yasağı uygulanan illerde 16 kişi hayatını kaybetti.

Peki, bu adı konulmamış “Olağanüstü Hal” uygulaması hangi yetkiye dayanılarak yapılıyor?

Şu anda 6 il ve birçok ilçede uygulanan adı konulmamış “Olağanüstü Hal” uygulaması; "5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 11/C maddesi gereğince” uygulanıyor.

 Bölgede uygulanan bu adı konulmamış “Olağanüstü Hal” uygulamasında uygulanan “Sokağa Çıkma” yasağını polis uygulayabilir mi?

Görünen o ki, polise yardım(!) amacıyla “Hizbullah” devreye giriyor.

Daha önce asker yapılan protokol gereği, şehir merkezlerine valinin talebi veya askerlerin gerek görmesi üzerine şehrin belli bölgelerinde önlem alıp, polise yardımcı olabiliyordu.

Ülkemizde küçük kıyameti kopartan protokol neydi?

EMASY Protokolü!

Peki, bu EMASYA protokolü nedir?

İçişleri Bakanlığı ile Genelkurmay Başkanlığı arasında 7 Temmuz 1997'da imzalandı. İl İdaresi Kanunu'nda yapılan değişiklik askerin, polisin yeterli olmadığı durumlarda toplumsal olaylara müdahalesine dönük bir düzenlemeyi zorunlu kılmıştı."Emniyet-Asayiş-Yardımlaşma" ifadelerinin kısaltılmışı olan EMASYA Protokolü işte bu yasal zorunluluktan doğdu. Şimdiye kadar içeriği resmi olarak hiç açıklanmadı ancak İl İdaresi Kanunu'ndan farklı olarak protokolün 9'uncu maddesi Valilik talep etmese de askere, kendisi gerekli gördüğü durumlarda toplumsal olaylara el koyma yetkisi veriyor. Protokol şehir merkezleriyle ilgili istihbaratı askerle paylaşma imkânı da getiriyor.

Şimdi bu protokol de yok!

EMASY protokolü 04.02.2010 tarihinde demokrasinin zaferi olarak(!) kaldırıldı. Valiler askeri göreve çağırabilirler ve nitekim çağırdılar da. Ancak askerlerin görevlerinin ne olduğu de belli değil. Böylesi durumlarda asker ne yapacağını bilebilir mi?

Güneydoğu’da ölümlere varan olaylar, büyükşehirlerde maddi kayıplara neden oluyor. Kobani kuşatmasını protesto eden bölücü örgüt yandaşları ülkeye ve ülke insanına zarar verirken, gidip Kobani’de savaşmaya cesaret edemiyor. Yıllardan beri kendilerine gösterilen toleransı, hoşgörüyü yanlış anlayan üç beş çapulcu(!)ülkeyi yakıp yıkmayı marifet bilirken, IŞİD Kobani’yi çoktan aldı!

Kobani’ye savaşmaya giden PKK militanların aslında kartondan birer kaplan oldukları da ortaya çıktı. Bu güne kadar ülkedeki terör eylemlerinde vurkaç taktiği uygulayan teröristlerin, aslında karşı karşıya savaşma cesaretlerinin olmadığı da görüldü.