Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mart '09

 
Kategori
Sinema
 

80'lerin Sonu, 90'ların Başı Çocuk Olmak ve Dönem Filmleri

80'lerin Sonu, 90'ların Başı Çocuk Olmak ve Dönem Filmleri
 

80'ler ve 90'lar Filmleri


80'lerde çocuk olmak, 90'larda çocuk olmak ile ilgili yazılar son yılların modası haline geldi. Bu döneme denk gelen çocukluğum sebebiyle, bu tür yazıları bazen yüzümde bir tebessümle, bazen içimi sızlatan bir duyguyla okurum. Sonrasında da kendi kendime "Hakikaten güzel günelrdi be!" derim, yazıyı kapatırım. Bugünkü yazımı da bu dönemin filmleri üzerine yazmak istedim. Öncelikle dikkat edecek olursanız, 80'ler ve 90'lar gerçekten farklıdır. 70'lerde çocuk olmak veya 2000'lerde çocuk olmak diye bir yazıya rastlamadım hiç. Tabiki her dönem kendince güzeldir ama ne bileyim işte 80'ler ve 90'lar daha farklıdır. Farklıdır çünkü, bu dönemin çocukları bir nevi darbe çocuklarıdır. Askeri darbenin yaralarının üstüne gelen çiçek gibidirler. Değişen şartların denekleridir tabir yerindeyse. Okulda mavi önlüğün ilk temsilcileridir. Farklıdır çünkü, Özal'la beraber başlayan özelleştirmeler sonucu 90'ların başında Trt'den farklı kanallarla çocukluklarında tanışmışlardır. Özel kanallarla beraber filmler ve dizilerin denizde kum misali artmasına tanıklık etmişlerdir. Star'ın Parliament Sinema Klübü filmlerini izleyebilmek adına uykusundan taviz veren bir kesimdir.

80'ler sonu, 90'lar başı her alanda olduğu gibi ülkemizde sinema alanındaki bir geçişi de simgeler adeta. 80'lerin başında erotik film furyasına kendini kaptıran Yeşilçamın geri dönüş yıllarıdır. Dünya sinema sektöründe de aynı durumu görmek mümkün. 80'lerle beraber alışık olduğumuz Hollywood çizgisinden farklı izler taşıyan filmler peş peşe çekilmiştir. Hepsi de birbirinden neşeli, insanın içini sıcacık eden filmler. Neler mi biraz hatırlayalım.

Parliament Pazar Gecesi Kuşağında, Batman, Geleceğe Dönüş(Back To The Future), Esaretin Bedeli(The Shawshank Redemption), E.T., Hayalet Avcıları(Ghostbusters), Rocky, Leon(Aşkın Gücü), Jaws, Gremlinler(Gremlins) izlenirdi. Aslında izlenmeye çalışılırdı desem isabet olur. Haliyle pazar günü olduğundan ve bir sonraki gün okul gününe denk geldiğinden çoğu filmin sonunu göremezdik. Tabi ara sıra aileyle süren uzun pazarlıklar sonucu filmi sonuna dek izlediğimiz de olmuştur, nadir olsa da. Gece Mavisi renginde, unutulmaz "All My Life" şarkısı eşliğindeki jeneriği bile hatırlanmaya değerdir. Jenerik sonrası nefesler tutulur ve film başlardı:

"Parliament Sinema Klübü pazar gecesi sinemasını sunar."

Eyvah Çocuklar Küçüldü(Honey I Shrunk The Kids) ile çocuklarının yanlışlıkla küçülmesine sebep olan bir bilim adamı ve ailesinin komik maceralarına tanık olduk. Polis Akademisi serisiyle tanıştık ve Hababam serisi kadar sevdik ve benimsedik. Her türlü sesi çıkaran Larvelle Jones karakterine özenirdik. Freddy'nin kabuslarına kendi kabuslarımızmış gibi korkardık. Chucky'nin yüzünden evde bulunan oyuncaklar kaldırılmıştır.

90'ların Hayalet(Ghost), Bodyguard, Forrest Gump, Schindlerin Listesi, Eşkiya, Bugün Aslında Dündü(Groundhog Day), Cesur Yürek(Braveheart), Baba3(The Godfather 3), Evde Tek Başına(Home Alone), Özel Bir Kadın(Pretty Woman) Kız Arkadaşım(My Girl) Kanca(Hook) Kuzuların Sessizliği(Silence Of The Lambs) Dur!Yoksa Annem Ateş Edecek(Stop!Or My Mom Will Shoot) Evrenin Askerleri(Universal Soldier), Lorenzo'nun Yağı(Lorenzo's Oil) Maske(Mask) Teldeki Kuş(Bird On A Wire) Temel İçgüdü(Basic Instinct), Zehirli Sarmaşık(Poison Ivy), Salak İle Avanak(Dumb And Dumber), Yer Altı Canavarı(Tremors); 80'lerin armağanı olan Terminatör, Yağmur Adam(Rain Man), Cehennem Silahı(Lethal Weapon), Harry İle Sally Tanışınca(When Harry Met Sally), Hayvan Mezarlığı(Pet Sematary), Tango&Cash, Uçurtmayı Vurmasınlar, Beter Böcek(Beetlejuice), Zor Ölüm(Die Hard), İçimde Biri Var(Innerspace), Robocop dönemin en ünlü filmlerindendi. Haliyle buraya yazmakla bitmeyecek bir listedir bu. İlk anda aklıma gelenler bunlar.

Bugün televizyonda film izlerken çocukluğumun Parliament Pazar Gecesi Sinema Kuşağından aldığım tadı alamıyorum. Belki de filmlere ulaşmanın eskisi kadar zor olmamasındandır bu. 80'li yılların sonu ve 90'ların başında çocukluğunu yaşamışlar için, pazar günü yapılan banyonun ardından gelen Bizimkilerin bitiminde, Parliament filmlerini izlemek kadar güzel bir duygu yoktur sanırım. Bana sinemayı sevdiren bu kuşak kadar kaliteli olsaydı keşke her şey.

 
Toplam blog
: 92
: 2632
Kayıt tarihi
: 28.01.09
 
 

Parliament Sinema Klübü'nde yayınlanan filmleri izlemek için çocuk halimle uykudan feragat ettiği..