Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Eylül '08

 
Kategori
Haber
 

9 Eylül ve ulusal onur

9 Eylül ve ulusal onur
 

Yer Alsancak. Eski adı ‘<ı>Punto’ Entarili Yunan Askerleri gemilerden çıkıp, kordon boyunda sıraya girmişler. Biraz sonra şehrin kalbi olan, Konaktaki Hükümet Konağına yürüyecekler.

Başlarında Yunan Süvari birliğinin sancaktarı var. Birlik Hükümet konağına yanaşmakta. Gözlerimizi<ı> Kemeraltına çeviriyoruz. Sokağın tam girişinde, sağ köşeye siper edinmiş, uzun boylu” bir adam var. Arkası, şimdiki Elhamra Sinemasına dönük. Eli tetikte. Yunan Alayı sancaktarı en önde yürüyor. Şımarık Rumlar, çılgın feryatlarla alayı alkışlıyor. ‘<ı>Zito Venizolos’ diye bağırmağa zorluyorlar oradaki herkesi. Direnenleri ise, dipçik darbeleri ile yerlere yıkıyorlar.

O ne?! Tam bu sırada bir silah sesi. Sancaktarın ağır vücudu, attan sıyrılıp, bir çuval gibi yere düşüyor. Ve ‘<ı>İlk kurşun’ la Ege’de direnişin mayasını oluşturuyor. Ve bir yaylım ateşi . Ardından <ı>Gazeteci Hasan Tahsin, çaresiz yere düşüyor.

Azgınlaşıyor askerler. Kışlalara girip subayları dipçikliyorlar, süngülüyorlar. Tam vahşettir bu. Övündükleri <ı>Yunan medeniyetinin bu medeniyetsiz insanları, adım başı zulümlerini taaa, içlere kadar yayıyorlar.

Görenlerden yaşlı Türk anası anlatıyor o sahneyi’ Gençten bir adam silahı ile bayraktarı yere düşürdü. Kalan kurşunlarını da üstlerine boşalttı ve bana döndü dedi ki; ‘<ı>İlkten Tanrı sonra sen şahitsin anam! Görüyorsun ya, kurşunlarım <ı>bitti.!’

Ve sonraki günler, ‘Maşatlak’ denen meydanlarda sürdü bu direnişler, mitingler. Bu olup bitenleri, ‘Aman misafirlerimize zarar gelmesin’ diyen Vali Kambur İzzet Paşa, konağından seyrediyordu. Şimdiki entel ve dantellerin, Anayasanın değişmez maddelerinin değiştirilmesini seyre daldıkları gibi.

19 Mayıstan bu yana tam 3 yıl, 2 ay, 22 gün geçti. Afyondan itibaren Ege’ye varıp, düşmanı denize dökmemize <ı>22 gün yetti. Yunanlılar Çeşmeye doğru kaçtılar. Oralardan ne buldularsa adalara sığındılar. Atatürk’ün, o belgeselindeki gibi <ı>Hacıanesti’ ler, Yunan Ordusunu kurtaramadı. Yıllar sonra dedikleri gibi: ‘ Bizi büyük devletler ayarttı. Anadolu’ya çıkmamız hataydı’ diye hayıflandılar.

Yakın zamana kadar kılıcı ile esir edilen ve iyi muamele gören Yunan Başkumandanı <ı>Trikopis bile, her yıl 9 Eylülde Atina Türk B.Elçiliğine giderek Ata’nın resmi önünde <ı>saygı duruşunda bulunmasıyle minnetini yıllarca sürdürdü. Şimdiki antellerin dantellerin kulağı <ı>çınlamış olmalı her halde. Bilhassa ikinci Cumhuriyet havarilerinin.

İşte o enteller, danteller, o zamanlar da vardı. Onlar hiç eksilmezler, Bir elin parmakları kadar azınlıktalar. Bunları bildikleri için de suyu bulandırmaktan vazgeçmezler. unların bir kısmı ruhsuzdurlar. <ı>Vatansızdırlar onlar. Onlar kendilerini gayet iyi bilirler. Milli değerlere saldırırlar, çamur atarlar. Ki bir zamanlar kendilerine ikinci vatan seçtikleri mandacılıkla başka ülkelerin himayelerini istemeleri gibi

İşte! O günlerden bu günlere geldik. Her şeyi geriye bıraktık. Güzel İzmir’in kurtuluşunun <ı>86 ncı yıl törenleri, Konak ve Alsancak’ta muhteşem törenlerle kutlandı. Kağnı arabalarını hatırladık bu kurtuluş şenliklerinde. Arabadaki mermi ıslanmasın diye, çocuğunun üzerindeki örtüyü alarak <ı>sandıkların üstünü örten vefakar Türk anasını andık. Bu gün 9 Eylül.. Ege’nin kalbi bu kentte atıyor. Bütün Türkiye’nin kalbi, bu şehirde atıyor

Karşıyaka’daki, Yunan Kralının köşkü önüne serilen ve çiğnenerek geçilen <ı>Türk Bayrağını düşündük. Aynı eve, kurtuluş sonrası gelen Atanın önüne Yunan bayrağı serilmişti. ‘Buradan <ı>geçiniz Paşam’ deniyordu. O, durumu kavradı ve ‘Bayrak, bir <ı>milletin onurudur. Çiğnenemez. Kaldırın onu’ diyerek bütün dünyaya onur dersi verdi. İşte bu onur’dur bizi ayakta tutan. İkinci Cumhuriyetçi, antelli, dantelli insanların anlayacağı iş değildir bu onur.

Bir başka açar, o günden bu yana Ege’de çiçekler. Ege’nin bayrakları, canlarının birer yongasıdır. Her Ege’linin evinde çifter çifter bayrakları vardır. Onu, her vesile ile balkonlarına asarlar. Hatta günlerce kalır o bayraklar. Bayraksız ev hemen hemen yoktur. O bayrağın ne demek olduğunu iyi bilir İzmirli. <ı>Acı görmüştür. Onur’ları süngülenmiştir. Kulaklarında ise bu gün, hala <ı>o ilk <ı>kurşunun sesi vardır. Ve bütün Ege, işi gücü bırakır, İzmir’i doldurur 9 Eylül günleri. <ı>Sığmazlar İzmir’e, parklarda, bahçelerde, bayrağı ile yatanlar vardır. Gözü yaşlarla, Hükümet Konağının sereninde dalgalanan bayrağa baka baka ağlaşırlar. Ki bir zamanlar orada Yunan Bayrağı vardı.

Gecesi de , havai fişek ve lazer gösterileri ile gökyüzüne Atatürk çizilerek gökyüzü de fethedilecek.İzmir, baştanbaşa fener alayları ile donanacak. Türkiye haritası ve Türk Bayrağı adeta gökyüzüne kazılarak karanlıklar bir anda aydınlanıverecek Tıpkı 86 yıl önceki 9 Eylül sabahında karanlık ve İzmir’in mahzun göğü, bir anda aydınlanıverdiği gibi.

Türk süvarilerinin düşmanı önüne katarak deniz döktüğü ve karanlıkları yırtarak aydınlığa kavuşturulduğunun gecesidir bu gece. İşte Karşıyaka Belediyesinin yaptığı da bu olacak. <ı>Dünya Barış <ı>Anıtında patlayan havai fişekler gökyüzünü aydınlatacak, rengarenk görüntüleri ile gökyüzü renklere boyanacak. Bu ışıklı zafer şenlikleri, bütün İzmir tarafından görülecek. Zafer ışıklarının renk cümbüşü ile gökyüzü de zaferlerin serpintisinden nasibini böylelikle almış olacak. İki anıtsal ışık pırıl pırıl parlayacak.

Ve bu pırıltıların şavkı ile yeniden dolacağız, tek vücut olacağız, alnımızı dik tutup, bayrağımıza sarılacağız elbirliği ile

<ı>

<ı>Ne mutlu Türk’üm diyene!.

<ı>

<ı>

<ı>

<ı>RESİMALTLARI: 1-2 K.Yaka’da, Yamanlar’ daki ‘Dünya Barış Anıtı’ ndan Dünya’ ya seslendik yaktığımız ateşlerle 3 – Eski İzmir Kordonu 4- Yer ve gök’te, Türkün nabzının attığı yerdi zafer gününde 5- Eski Konak Meydanı 6- M.Kemal, M.Mücadele yıllarındaki kıyafetiyle 7- İlk Kurşun Anıtı 8- K.Yaka’ da işte o ev. Bütün dünya’ya ‘ONUR’ dersinin verildiği ev.Ve önündeki levhada olayın hikayesi yazılı 9- O ev, günümüzde, ilgi ile izleniyor. 10- Türk Yıldızları, gururumuz. İzmir semaları fethettiler. Gururlandık. 11- K.Yaka B. Bşk. Cevat Durak 12- Bu günkü merasimde, o zamanın askerleri canlandırıldı ve duygu seli aktı meydanlarda.

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..