9 Nisan Pazartesi

TERÖRE İKİ GÜNDE DOKUZ ŞEHİT (Cumhuriyet)

Haber : Önceki gün şehit olan Asteğmen Sertaç Uzun için Ankara’da düzenlenen törene Genel Kurmay Başkanı, Kara ve Deniz Kuvvetleri Komutanları Jandarma Genel Komutanı, Millil Savunma Bakanı, Ankara Valisi, Emniyet Genel Müdürü de katıldı. Törende binlerce kişi terörü lanetledi.

İKİ GÜNDE 9 ŞEHİT (Posta)

Haber : Asteğmen Sertaç Uzun ile Uzman Çavuş Hakan Han, Bitlis’te önceki gün mayına basarak şehit olmuştu. Aynı günün akşamında yine Bitlis’te mayına basan bir uzman çavuş, Şırnak’ta teröristlerle çatışan bir uzman çavuş, bir er, bir korucu şehit oldu. Dün de üç askerimizi Bingöl’deki çatışmada şehit verdik. Asteğmen Sertaç Uzun’un Ankara Elmadağ’daki cenazesinde Genelkurmay başkanı Orgeneral Büyükanıt gözyaşlarını tutamadı.

2 GÜNDE 9 ŞEHİT (Takvim)

Haber : Önce Çapulcubaşı Barzani Türkiye’yi tehdit etme cüretini gösterdi, ardından dağdaki hainler işaret almış gibi kan dökmeye başladı.

Yorum : <ı>Barzani’nin açıklamaları ile terörün son günlerde artması arasında elbette bir bağlantı olduğu kesin. Ancak Barzani’nin açıklamaları ile yakın ilgisi olan başka bir şey var mı diye düşününce benim aklıma, cumhurbaşkanlığı seçimi dolayısıyla neredeyse her şeyi unutup birbirimizi düşman gibi gördüğümüz aklıma geldi. Su uyur düşman uyumaz. Bizim bu perişan halimizi gören düşman, bu kargaşada kimse benimle uğraşamaz deyip fırsattan istifade bize kötülük ve düşmanlık yapmış olmasın. Şehitlerimiz için ne kadar üzülsek, ne kadar ağlasak değer. Bir can bağışlamanın ne kadar kutsal olduğunu inananlar iyi bilirler. Sıradan bir ölüm olayında bile bir insan evladı için gözyaşı dökmek, insani bir davranıştır. Sayın Genelkurmay başkanımızın da ne kadar insan yürekli olduğunu söylemeye gerek yok. Yine de paşamızdan ağlamak yerine daha farklı şeyler beklerdik. Cumhurbaşkanlığı seçimine karşı harcanan efor kadar terörle mücadeleye topyekün millet olarak muhalefetiyle, sivil toplum örgütleriyle, Atatürkçü Düşünce Dernekleriyle, TSK, YÖK, Üniversiteler ve benzeri aydın hareketleriyle ayak direyebilsek, belki durum bugün daha başka olurdu, diyesim geliyor.

DÜŞMAN GİBİ MUAMELE GÖRÜR (Hürriyet)

Haber : Türkiye Kerkük’e karışırsa, biz de Diyarbakır’a karışırız diyerek Türk düşmanı olduğunu belli eden Barzani’nin tutumu, yarınki MGK’da masaya yatırılacak. Üst düzey bir yetkili, kendisine düşman muamelesi yapıldığında Diyarbakır’ın D’sini bile ağzına alamaz, dedi.

BARZANİ TEHDİDİ ANKARA’YI GERDİ (Milliyet)

Haber : Barzani’nin Diyarbakır’a müdahale ederiz sözlerine ateş püsküren muhalefet, AKP hükümetini Kürt lidere karşı tepkisiz kalmakla suçladı. Baykal, Başbakan Talabani’yle buluşup anlaştık müjdesi vererek Türkiye’yi aldatıyor derken, ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu ve DYP Genel Başkan yardımcısı Kandemir, hükümetin basiretsiz davrandığını öne sürdüler. DTP genel başkanı Türk ise Barzani’nin bu sözleri söylediğine inanmadığını belirtti.

Yorum : <ı>Güçlü insana karşı bir şey söylemeye ve yapmaya kimse cesaret edemez. Ne zaman ki güçsüz düşerse o zaman herkes ona karşı tavır almaya ve alay etmeye başlar. Türkiye belli ki dışarıda birbirine düşmüş bir toplum imajı sergiliyor. Düşmanlarımız bu durumdan faydalanmaya çalışıyorlar. Ah, bunu bir anlayabilsek…

<ı>

KÖŞKTEN MİTİNGE PARA (Bugün)

Haber : Ankara’da Cumhuriyet Mitingi adıyla 14 Nisan’da gösteri yapıp Çankaya’ya çıkacak ismi etkilemeye hazırlanan Atatürkçü Düşünce Derneği’ne Köşk’ten 150 bin YTL yardım yapılmış. Öte yandan derneğin Atatürk adını gayri kanuni olarak kullandığı, İçişleri Bakanlığı’ndan izin almadığı tespit edildi. Ayrıca Emekli Orgeneral Şener Eruygun’un başkan seçilmesinin de dernek tüzüğüne aykırı olarak gerçekleştiği belirlendi.

SEZER’DEN DARBECİ’YE PARA YARDIMI (Yeni Şafak)

Haber : Adı çeşitli belgelerde darbe hazırlığı iddialarına karışan emekli generallerin içinde bulunduğu ADD’nin 14 Nisan mitingi, gerilimi yükseltirken, derneğin mali kaynaklarıyla ilgili ilginç bilgiler ortaya çıkmaya başladı. Cumhurbaşkanlığının bankalar aracılığıyla ADD’ye aktardığı paraların kayıtları ve ADD’nin gelir gelir defterleri Sezer’in derneğe çeşitli aralıklarla 221 bin 811 YTL yardım yaptığını gösteriyor.

Yorum : <ı>Köşk’ün harcama kalemine karışmak herhalde yasal olarak mümkün değil. Cumhurbaşkanı da hangi amaç ve düşüncelerle bu yardımı yaptığını açıklayabilir. Parayı kullananların farklı kanallara harcama yapmış olmaları sayın cumhurbaşkanını bağlamaz. Ancak bu paraları amacı dışında kullananlar için ortada ayıp bir durum mevcuttur.

ULA UŞAĞUM KÖŞK EMEKLİLUK YERİ MİDUR? (Radikal)

Haber : Başbakan Erdoğan’ın dün ettiği laf budur. Yorgunum deyip horon tepmeyen Erdoğan’a Rizeli bir vatandaş Köşke çıkar dinlenursun, dedi. Erdoğan Köşk’ün yan gelip yatma yeri olmadığını ima etti!

Yorum : <ı>Radikal gazetesi, Başbakanın bir vatandaşla arasında geçen çok hoş bir diyaloğu, aleyhte kullanmaya çalışarak karşıt görüşlere bir katkıda bulunmaya çalışıyor. Bu tür oyunları vatandaş değerlendirip daha farklı yorumlar yapacaktır sanıyorum. Sayın Sezer’in ilk günlerde halkın kalbinde olumlu bir iz bırakmasının sebebini hatırlayalım lütfen. Kırmızı ışıkta durması… Halk kendisi gibi hareket eden bir cumhurbaşkanının birden bire bağrına basıvermişti. Daha sonra sayın Sezer’in halkla diyaloğu iyice azaldı. Sayın Başbakan’a böyle bir hitapta bulunan vatandaş, aynı sıcak espriyle karşılığını alınca, işte benim cumhurbaşkanım bu demiştir. Cumhurun başkanı niye cumhurdan kopuk olsun ki…

UZLAŞMA İSTEMEK SEN OLMA DEMEK (Sabah)

Haber : Baykal toplumun büyük bir bölümü uzlaşma istiyor. Bu başbakana sen aday olma demenin kibarcası. Demirel, Özal seçilirken Anayasa’ya inanıyor mu diye niye kimse sormadı. Şimdi soruyorlar, çünkü inanmadığı kanaati var. Başbakan bana gelip isim istese bir isim de söylerim, 100 isim de.. Çankaya’da 360 dereceyi görebilecek bir anlayışa ihtiyaç var.

Yorum : <ı>Hani bazıları fıkra anlatırlar da sonra da sanki biz o fıkrayı anlamamışız gibi, iyice açmaya çalışırlar ya, o zaman da biraz komik olurlar. Sayın Baykal’ın açıklaması da biraz öyle. Uzlaşmadan kasıt sen olma demekmiş. Bunu bilmeyen, anlamayan kaldı mı ki… Zaten o teklif bu yüzden taraftar bulamıyor ya… Yasal olarak bir engeli olmayan, prosedür olarak da imkan dahilinde olan bir işe “sen karışma” demek nasıl bir uzlaşı anlayışıdır, merak ediyorum. Ayrıca Özal'a akla hayale gelmeyen ne hakaretler ne saçma sapan şeyler söylediklerini de hatırlıyorum.

<ı>

“ÇIKACAK, ÇIKMAZSA KENDİNİ BİTİRİR” (Vatan)

Haber : Demirel’e göre Erdoğan, Bunlar beni istemiyor, ben olmayayım da şu arkadaş olsun derse, sen olursan ülkeye zarar verirsin gibi bir ithamı kabul etmiş olur. Diyorum ki hala yol yakındır. İki satırlık bir anayasa değişikliği yapın, halka gidin.

Yorum : <ı>Politikanın kurdu Demirel, olayı çözmüş. Doğrusu da budur. Bu saatten sonra olmayacağı varsa da eli artık mecbur başbakanın. Bütün bu söyleneleri yutacak hali yok ya… Fakat Demirel çıkmayan candan ümit kesilmez misali giderayak akıl veriyor. Hani ya tutarsa hesabı… Sayın Demirel zamanında bu iki satırlık Anayasa değişikliği niye yapılmamıştı acaba? Ayrıca kendisinin görev süresinin uzatılması veya ikinci kez seçilmesi niye sağlanmamıştı?

KANSERDE AŞI SAVAŞI (Star)

Haber : İngiliz ve ABD’li iki ilaç firması rahim ağzı kanseri aşısıyla 5 yılda 4 milyar dolar kazanıp pazarın tek hakimi olacak. Üç doz olarak uygulanması gereken aşının tek dozu 120 dolar. Beş yılda bu aşı dünya pazarında en büyük paya ulaşacak.

Yorum : <ı>Kapitalizm’de vurgunu ilk yapan malı götürür. Bu kural liberalizm ve rekabet olgusuyla kırılmaya çalışılır. Olay tipik bir örnek..

MİT EĞİTİMLİ FİŞ AJANLARI (Akşam)

Haber : Vergi iadesi kalkınca alışverişlerde fiş ısrarı kalmadı. Maliye vergi gelirleri düşmeye başlayınca özel denetim timi kurdu. Bu tim kaçağı yakalamak için MİT’te ders görecek. Tebdili kıyafet gezecek elemanlar, fiş kesmeyene 139 lira fiş almayana da 28 lira ceza kesecek.

Yorum : <ı>Nihai tüketicinin alacağı fişin kontroluyla ya da gerektiğinde ceza kesilmesiyle vergi kaçağını önlemek, pek mümkün olmaz. Toptancıdan malı faturasız alma imkanı olmayan esnaf mecburen fiş veya fatura kesmek zorunda kalacaktır. Suyun kaynağından kontrol imkânı varken tek tek musluklarla uğraşmak ne derece akıl kârı bilemiyorum.

<ı>

SARIKIZ’CILAR DEVŞİRME (Vakit)

Haber : Eski savcı ve iletişimci Strajist Prof. Dr. Nurullah Aydın Türkiye(de 200 bine yakın aydın devşirilmiştir. Bunlar Türkiye’nin her alanında örgütlenmişlerdir. Bu da Sarıkız adlı darbe heveslilerinin devşirme olduklarının kanıtıdır., dedi.

Yorum : <ı>Böyle bir iddia olmaz. Anlatılanlar bir şeyin kanıtı gibi de görünmüyor.

BUNLAR MI SİVİL? (Yeni Asya)

Haber : Eskişehir MÜSİAD Şube başkanı yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili olarak sivil toplum örgütleri veya demokratik kitle hareketi adı altında demokratik olmayan çağrılar yapılrdığını belirterek, bunlar ne sivil ne de demokrattır diye konuştu. Bu tür kuruluşların geçmişte benzer şekilde sivil toplum kuruluşu adı altında darbe çığırtkanlığı yaptıklarını hatırlattı.

Yorum : <ı>Sivil kuruluşlarımız henüz askerden destek almayı veya sırtını askere yaslamayı demokratik olarak kabul ediyor. Zamanla alışacaklar…

PASİFİK ZİRVESİNDEN EN KÂRLI KOBİLER ÇIKTI (Zaman)

Haber : Programın dün sabahki bölümüne katılan Devlet Bakanı Babacan Türkiye’nin yabancılar için merkez haline geldiğine dikkat çekerek çevre ülkelerle iş yapan firma temsilcilerinin İstanbul’a yerleştiğini söyledi. Yabancı işadamları Türk pasaportu çıkarıyor diyen Babacan bu sayede çevre ülkelerde daha rahat iş yaptıklarını kaydetti.

Yorum : <ı>Gerçekten söylendiği gibi Türkiye’nin lehine gelişmeler oluyorsa bundan sevinç duyarız elbette. Aslında olmayacak şey de değil…

<ı>

ANNE İLE KIZI ÖLÜME ATLADI (Türkiye)

Haber : Mersin’de 17 yaşındaki genç kız üçüncü kattan atladı. Annesi de peşinden Genç kız kurtuldu, anne ise öldü.

Yorum : <ı>Türkiye’den magazin bir manşet haber. Bir bunalıma giren genç kız yaşamaktan bıktım deyip kendini aşağıya atmış. Baygınlık geçiren ve bazı yerleri kırılan genç kız doktor tedavisindeyken, kızını öldü zanneden anne de aynı şeyi yapmış fakat o maalesef kurtulamamış.

<ı>

DEVLETTEN 33 YIL SAHTE KİMLİKLE MAAŞ ALDI KESİLİNCE DAVA AÇTI (Star)

Haber : Sabıkalı Hasan Yılmaz, sahte kimlikle 28 yıl kamuda çalıştı. Beş yıl önce emekli oldu. Kimliğini kullandığı kişi ölünce, gerçek ortaya çıktı. Maaşı kesilen Yılmaz soluğu mahkemede aldı. Ölen kişi ben değilim diye dava açınca işler tersine döndü. Bu kez devleti dolandırmaktan Yılmaz’ın beş yıl hapsi istendi.

Yorum : <ı>Yüzsüzlüğün böylesi demek geliyor insanın içinden… Kendisine sorsan uyanıklık yaptığını sanır. Adına siz ne derseniz deyin, ben uygun bir kelime bulamadım.

YENİLERİ SIRADA (Türkiye)

Haber : Erdoğan Borçka barajını açarken müjde verdi. Gelecekte enerjde sıkıntı çekmememiz için 540 tane daha santrale ihtiyacımız var. Onları da yapacağız.

Yorum : <ı>Türkiye’nin bütün gazetelerindeki manşetleri üstüste koyup size iletmeye, arada kendime göre de yorumlar yapmaya çalışıyorum. Görüyorsunuz ki incir çekirdeği dolduracak bir şey yok. Düşünebiliyor musunuz bir günü 70 milyonluk ülke bomboş mu geçirdi? Hiç işe yarayacak, haber olacak bir gelişme yok mu diye bakınırken, yine Türkiye’de bir haber gördüm. Manşet olmasa da buraya alma ihtiyacı hissettim. Dün bir baraj açılmış. Benzerlerinin de yapılacağını müjdelemiş sayın başbakan. Haberiniz olsun istedim.

<ı>

<ı>Yarın yeniden buluşabilmek umuduyla..