Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Nisan '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Seviyesizlik burada, yarışma nerede ?

Seviyesizlik burada, yarışma nerede ?
 

Ünlüler şarkı söylüyor yada “şimdi şarkı söylemek lazım” adlı programın dünkü bölümünü izlediniz mi ? Peki benim bir önceki yazımı okudunuz mu ? Okumadınız mı ? Büyük bir kayıp değil sizin için.. Ama dünkü programı izlediyseniz eğer ve hoşunuza gitmeyen bir şeyler algıladıysanız şayet, yüzünüzü buruşturup birilerine biraz kızdıysanız, seyrederken birden kanal değiştirdiyseniz yada elinizdeki uzaktan kumanda aletini fırlatmak geldiyse içinizden yada televizyonunuzu kapatıp, yatak odasına gidip yattıysanız eğer anlatmak istediklerim, vücut buldu demektir. Çok merak buyurmayın ben de yazımda bunları dile getirmiştim zaten.

Belki size bilmece buldurmaca gibi geldi bu giriş paragrafı ama adı kendinden muhtelif bu program gerçekten bilmece-buldurmaca sanki !. Geçen hafta bir parça izlediğim program hakkında, bazı kafamda oluşan düşünceleri, aklımca ve kaleminin döndüğünce burada beyaz zemine ve paylaşıma aktarmak istedim.

Ve demiştim ki o yazımda; “ ölçüsüz konuşmalarla ve ilginç bir o kadar da karşıdaki (yarışan) insanlara hak etmediği eleştiriler yapan, bunu hak etmediğini düşünen insanlarla da sürekli polemiğe giren bir jüri üyesinin tutumunun ne kadar seviyesiz” olduğundan bahsetmiş ve yarışma mı, eğlence programı olduğuna tam karar verilmemiş bir yapım olduğundan bahsetmiştim. Geçen hafta yarım bıraktığım programı, bu hafta sırf merakımdan izlemeye karar verdiğimde, dün bir kez daha şok olduğumu belirtmek isterim. Algılamalarımda yanılmamışım. Ne hislerim beni yanılttı, ne de ilgili şahısların program içindeki tutumları..

İzlediniz değil mi ? İlgili heyet-i umumiye’nin, medyatik olma peşindeki yeni magazin prensi, Perihan Mağden’in deyimiyle “patinaj yapa yapa Türkçe konuşan” ve “elm sokağı kabusu” gibi duran Oray Eğin ile sanatını, hanım efendiliği ile yoğurmuş, arkasında iyi eserler bırakmış, halkın gönlünde iyi bir taht kurmuş ve bu alanda ununu elemiş, eleğini asmış bir saygıdeğer bayan’ın (ama Perihan Mağden’e göre inci teyze) ikili çarpışması geceye damgasını vuran bir durumdu.

Ve zannediyorum ki, pek çok kimsenin de, ilgili kara prens Oray Eğin’in, “ İnci Çayır’lı hanıma “terbiyesiz kadın” diye hitab etmesi “ kanını dondurdu. Ben o an İnci hanım’ın mikrofonu atıp, stüdyoyu terk edeceğini düşünmüştüm ama beklediğim atak, biraz yumuşak olarak programın ilerleyen dakikalarında geldi. En iyisi de yaptı. Zaten, onun orada ne işi olduğunu da anlayamadım açıkçası. Yanlış anlaşılmasın, bu tavrım İnci hanım’a imalı olarak yapılmadı. Yalnızca böyle bir konseptte onun yeri olmamalıydı diye düşünüyorum.

Evet, dünkü programda ben bir kez daha “irrite oldum “ denilebilir. Üstüne basarak bir kez daha yineliyorum. Bu tarz programların, vatandaşa vereceği hiçbir şey yoktur. Bu tarz bir konsept ile adı “eğlence programımı” yoksa “ yarışma programımı” olduğu belli olmayan programlara, hiç benimsemesem hatta tasvip etmesem de RTÜK denilen mekanizmanın müdahale etmesi gerekir. Reyting ve biraz daha para kazanmak uğruna bu kepazeliği bizlere seyrettirmenin gereği yok.

“.. Armağan Çağlayan 'Kasabanın İntikamı' ise Oray Eğin 'Elm Sokağı Kâbusu'dur. Yani biri ne kadar alaturka ise diğeri o denli kökü dışarda. Bu nedenle de 'Türk Halkının En Nefret Ettiği Beğeni Objesi' olma hususunda Çağlayan'ın ne kadar avantajlı olduğunu sayıp dökmeye kalemler yetmez. “

Bu sözler Perihan Mağden’ ait. Erol Büyükburç gibi, isimleri yaşamlarının önüne geçmiş insanların ne hale geldiklerini dün gördünüz sanıyorum. Bir ikinci Armağan Çağlayan’ı daha bu ülke çekemez.

../..

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..