7790 yazı bulundu
Sıralama :
Deniz kıyısında bir şehir... Her nefes alışta çiğerleriniz iyot kokusuyla dolardı sonuna kadar. Deniz hemen karşıda iki adım attınız mı önünüze dikilir. Ben buradayım der hatırlatır kendini. Deniz unutulur mu hiç? Hak eder mi unutulmayı? Bazen süt gi...
BİR BARDAK SÜT KARŞILIĞI Yıllar - yıllar önce yeryüzünde bir ülkede çalışarak okumaktan başkaca çaresi olmayan genç bir insan, çalışmaktan takatsiz kalmış bir o kadar acıkmıştı; değim yerindeyse karnı gurul - gurul etmekteydi. Çaresizce hiç de tanım...
Böyledir işte DENİZ. Ben ona ne kadar hasretsem, ne kadar yaklaşmak istesem… Bir el sürer mavisini uzağa.Uzaktan daha uzağa. Ardından Yetişir sayısızlığım…* O kadar küçüktüm ki… Söylediğim gibi tanışma anımızı anımsamıyorum bile. Ama eminim annem t...
Bugün dışarıda bir anne ve ufak bir erkek çocuğu gördüm el ele gidiyorlardı. Birden kendi çocukluğum geldi aklıma bende annemle böyle dolaşırdım. Hiç unutmam E.T. filmi çıktığında annem ablam ve beni alarak Çemberlitaş’a Şafak sinemasına götürmüştü b...
Bazen düşünüyorum da belki de gerçek yaşama dokunabilmiş kuşakların en sonuncusundanım herhalde. Yoklukla pişmiş, acıları görmüş, toprakla haşır nesir olmuş, boş arsalarda top oynayabilmiş, insanların birbirleriyle mahalle olarak dayanışma içinde...
03 Nisan 2005, günlerden Pazardı ve eşim dünyaya getireceği bebeği, kendi narin bünyesinde taşıyabilmek için gücünün sınırlarını zorlamaya devam ediyordu. Uykusundan kalkışına, yürüyüşünden oturuşuna, nefes almaktan hapşırmasına kadar her yaptığı işt...
Son bir aydır, Maraş’taki Mehmetçik Dersanesi’nde matematik öğretmeni olarak görev yapıyorum. İlk dersimde, öğrencilerle üniversite kavramı ve yaşamı üzerine sohbet ettik. Neden üniversiteye gitmek istediklerini sordum. Yeni bir ortama girmek, yen...
Ele avuca sığan bir çocuk değildim ki… Daha okula da gitmiyordum. Babanın görevi ve annemin de aileyi bir arada tutma çabası nedeniyle köyde yaşıyorduk. Sivas ilinin, Şarkışla ilçesinin, Yapıaltı köyü… Evimiz, köyün harman yerine bakan bir tepede....
Maviş annesinden öğrenmiş, dayak yerken erkeğin gözüne gözüne bakmayacaksın, yoksa daha çok döver. Maviş iki büklüm olmuş, kendisine dayak atan kayınpederinin yorulmasını beklerken, içinden, kendini öldürme hakkını elinden alan dinine küfrediyor...
Ne kadar özen gösterilse, ne kadar güzel, anlamlı sözcüklerle ifade edilmeye çalışılsa yine de onu tam olarak anlatmaya yeterli olmayacaktır.. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan ilginç bir yaşam öyküsü ve kişiliktir Ayşanım. Ayşanım 1984 yılında ...