2191 yazı bulundu
Sıralama :
Yeşil çuhalı masaların usta zarcısı Cavcav İsmail şöyle anlatıyordu: "Kumar bu abi, kumar! Ateşten gömlektir senin anlayacağın. Kim giyerse yakar, tutuşturur. Biraz da maça ister, karanfilin sıkı olacak yani. Biz, kumarcı adamız, doğuştan kumarb...
''Ne uzar ne kısalır'' diye bir deyim vardır ya hani. Ne yaparsa yapsın aynı düzeyde kalan insanlar için söylenir. Becerisi o kadardır. Gücü yetmez uzamaya. Ama uğraşısı neticesinde de kaybolup gitmez oralarda kalır. İşte YUNUS BÜLBÜL böyle biri benc...
Yetmişli yılların üçüncü çeyreği, yer İstanbul Beykoz ve ben henüz ilkokul öğrencisiyim. Sevgili babam bir sandal almak istediğini, bir arkadaşının bir tane bulduğunu söyledi. Aslında arkadaşı (İsmail) kendi teknesini vermek istermiş ama babam "onunk...
Gecikmiş Bir Mektup (Uzaklara…)Artık anlıyorum… Daha dört yaşımdaydım, seni kaybetmek ne demek anlayamazdım. Bana göre her şey çok hızlı gelişti, sana göreyse çok yavaştı. Yüzün hayal meyal aklımda diyemem; yalan olur. Boynuna kadar uzanan, koyu r...
Dün akşam ATV kanalında yayınlanan “Sarı Sıcak” programını izlerken Zara’ nın söylediği “Beni Unutma” isimli şarkı, beni alıp öğrencilik yıllarıma geri götürdü. Şarkıyı içim burularak dinledim.Fakülte yıllarımda hem sınıf, hem de laboratuarda birli...
Tren demir raylar üzerinde kayar gibi ilerliyor. Tekerlerin altındaki kalın kalaslar hafifçe bir ayağa kalkıp, bir yerlerine oturuyorlar. Yol kenarındaki çalı çırpılar sağa sola kaçışıyor. Sanki ezilmekten korkuyorlar. Yola paralel uzanan tarlalarda...
Kocaman ahşap masasının arkasına kurulmuş, öne doğru eğilmişti. Saçlarına ve bıyıklarına hafif kırlar düşmüştü. Tombul, sevimli bir yüzü vardı. Göbekliydi.Bürosunun duvarlarında aile fotoğraflarının yanısıra devlet büyükleriyle çektirdiği büyük boy...
Bundan yirmi sene önceleriydi. Henüz askere gitmemiştim. Dört kişilik orkestra grubumuzla düğün programlarında çalıyoruz. Sabit salonumuz yok, ekstra çalışıyoruz, göçebe modeli yani. Beykoz' da 6-7 mekan var çıktığımız. Şu an tarihe karışmış olan ş...
Bir resmin bile yok elimde, şöyle bakıp bakıp da ağlayabileceğim. Yüzünü zar zor hatırlıyorum. Belki kimse inanmaz, ama 10 günlük bir bebek annesinin gözlerinin içine, hem de taa içine bakar mı, bakar, sen baktın bana. Güzel kahverengi gözlerin ...
Onu ilk kez yakından gördüğümde, ne de çok gülmüştüm. 1991 genel seçimlerinden sanırım bir hafta kadar önce idi. Zülfü Livaneli, İstanbul Taksim meydanında bir halk konseri düzenlemişti. Konseri izlemek üzere bir grup arkadaşla Taksim meydanına saa...