2768 yazı bulundu
Sıralama :
Sonbaharın belirtileri var Ankara'nın puslu caddelerinde. Karanlık örtüsü çöküyor yavaş yavaş dökülen yaprakalrın üstüne. Perdemin aralığından bakıyorum bu manzaraya. İnsanların yüzünde soğukluk var bir telaş bir umutsuzluk. Sanki ...
Vaktin birinde orta yaşlı kadın, güneşin doğuşu ile uyanmış telaşlı bir halde işleri yetiştirme telaşındaymış. Günün tamamı işlerini yetiştirmeye yetmez, mutlaka bir sonraki güne bitmemiş işi kalırmış. Yedi gün yirmi dört saat hatta on iki ay bu t...
Bu gün 14 Mart Tıp Bayramı. Tüm doktorlarımızın bu özel gününü kutluyorum. Onların ne zor şartlarda çalıştıklarını, her türlü zorluğa rağmen hayat kurtarmaya çalıştıklarını biliyoruz. Yaşayan her insanın yolunun bir gün mutlaka bir doktorla kesişt...
Neyse ki o Dörtyol’daki evde uzun boylu oturmadık. Babam kentin merkezinde Ortaokul-Lise’ye yakın bir yerde bir ev bulduğunu söyledi. Gittik gezdik, o da ikinci kattaydı. Daha genişçe bir evdi. Kerpiçten yapıldığı için de ısınması hiç de sorun değ...
Daha bacak kadar veletken, gizlice aşırırdım gaz şişesini evden. Biraz da bez parçası ve cımbız. O geniş bahçemizin kıyı kuytu köşelerinden birine oturur ve "gelsene kız" diyerek çağırırdım "Çinçin"i". Nazlanmadan gelirdi ve önümde uzanırdı hemen....
1974. İlkokulun birinci sınıfından, ikinci sınıfa geçtiğim yılın yazı. Haziran sonu temmuz başları . Henüz küresel ısınma başlamamış, yine de o dönemler için hatırı sayılır bir sıcak yaşanıyor İstanbul’ da ya da çocuğum ya, bana öyle geliyor. Saba...
Aşçıydı benim dedem... Çok küçük yaşlarda başlamış mesleğine, başka bir ustanın yanında çıraklık yaparak... Çarşının içinde küçük bir lokantası vardı, şimdilerde pek kalmadı, restoranlara döndü hepsi. Her akşam erkenden dükkanını kapatıp, ertesi ...
Bir pasajın karanlık ve kirli bodrumunda açtılar gözlerini dünyaya. Bir anne kedinin dört yavrusuydular. Minik ve titreyen çeneleri, açılmamış gözleri, kıpır kıpır oynayan kulakları ile daha az önce doğdular. Anneleri yorgun ve bitkin görünüyor. Am...
03 Nisan 2005, günlerden Pazardı ve eşim dünyaya getireceği bebeği, kendi narin bünyesinde taşıyabilmek için gücünün sınırlarını zorlamaya devam ediyordu. Uykusundan kalkışına, yürüyüşünden oturuşuna, nefes almaktan hapşırmasına kadar her yaptığı işt...
Böyledir işte DENİZ. Ben ona ne kadar hasretsem, ne kadar yaklaşmak istesem… Bir el sürer mavisini uzağa.Uzaktan daha uzağa. Ardından Yetişir sayısızlığım…* O kadar küçüktüm ki… Söylediğim gibi tanışma anımızı anımsamıyorum bile. Ama eminim annem t...