9381 yazı bulundu
Sıralama :
Yurdagül, 24 yaşında, evli ve 9 yaşında oğlu olan genç bir hanım. Çocukluğu büyük acılar içinde geçmiş. Babaları, başka bir hanıma aşık olduğu için, onları terketmiş. Yurdagül o zaman 6 yaşındaymış. Yurdagül'ün kendinden başka 3 tane daha kardeşi...
Bu sabah çok hoş bir sürprizle gözlerimi açtım.İki aydır göremediğim eşim askerden izne gelmişti.Ben kendisini Salı gününe beklerken, sabah sabah günümün aydınlanmasına çok sevindim.Evde, benden ve oğlumdan başka herkes biliyormuş geleceğini.Dün ge...
Babam sadece babam değil, benim; hem arkadaşım, hem hocam hem de en yakışıklı kavalyem . Şiir yazan hassas bir insan, en önemlisi elli küsur yıldır ailemizi bir arada tutan yol gösteren ve annemle harika anlaşan babam, dünya tatlısı aile resimizd...
Bugün sana güzel şeyler yazacaktım aslanım. Güzelliklerden bahsedecektim. Ama kelimeleri boğazıma düğümleyen gelişmeler oldu. 12 şehit verdik alçakların saldırısında. Milletimizin kanına girdi alçaklar. Ramazan günü, bayram arifesinde, gözü dönm...
Eski deyişle müruru zamana uğradı. Eski çok eski dediklerimiz Çoğunun defterden silindi kayıtları Aslında onlar özümüz, gençliğimiz sevdiklerimiz. Küçüğüm sana uzun zamandır yazamadım, çok da özledim bilesin. Aslında insanın içinde hep var olan ama...
https://www.youtube.com/watch?v=L7vWSz2_pR0 Babam tanıdığım en tutkulu erkekti. Hâlâ öyle. Duygularını elle tutabilirdiniz sanki. Nefreti, sevgisi, hiddeti, şüphesi… Duruşu, hareketleri, konuşması, susması… Uzaklara dalıp giden d...
Yıllar peş peşe akıp gidiyor. Dünyanın en değerli varlıklarına ayrılan bir özel gün daha geldi çattı. Bu yıl 12 Mayıs Pazara rastlayan anneler günü için günler öncesinden hatırlatma reklamları göze çarpar oldu. Aklımıza düştü, fikir üretmeye n...
Merhaba Savaş Ben geldim. Seni özledim de, ondan geldim. Sende beni özlüyor musun?Toprağına kurumuş yapraklar düşmüş, temizledim…Mezarına gül ağacı diktim. Kuşları çok seviyorsun diye kuşlarla süsledim toprağını…Hatırlıyor musun annemlerden gizli, kö...
Fikriye, 1916 yılında, 2. kızını da kucağına aldığında, henüz 17 yaşındaydı ve bu dünyadaki misafirliğinin sadece 12 yıl süreceğini bilmiyordu.İstanbul Yedikule’de bir konakta otururlardı. Yüzü medeniyete dönük bir anne ve babanın iki kızının küçü...
Babacığım İsa Çelik hastalığımın tedavisi olmadığını öğrendiğinde, 1993’te Trakya köylerinin birinde birgece karavan içinde soğuktan battaniyeye sarılır. Ve yaşlı gözlerle şöyle dua eder: “Allah’ım!, Sen bana kaderimde engelli evlat yazdıy...