472 yazı bulundu
Sıralama :
Bir vardı, bir yok oldu. Dal ile yaprak, nice sevdalılara taş çıkarırcasına sevdiler.Dal, çok seviyorum dedi, ama gelemem. Yandım senin için ama diyemem; sen de söz ver arama beni, deyip bir taşın üzerine bıraktı küçük yaprağı. Rüzgar esti, dal...
Yenir yutulur cinsten değil sarf ettiğin laflar, bunca iyi niyet bilinçle dövülüp önüne sunulmuşken... Elini uzatan sevdaya dair, adamlığa dair bilirken yaşadığını, senin yaptığın ettiğin işler insan kısmına yaraşır cinsten değil… Susma hakkını ...
Bazen öyle uzun bir zaman bekleriz ki bir gülüşle , bir sözle ve belki de bir merhabayla gelecek olanı, kilitler altında tuttuğumuz gizin, acıyan yerlerimizin eczasının, fesleğen kokulu bir gecenin ortasında, saçak altlarında öpüşmelerin , ıtır...
Tadı kaçmış geceler gibi, bazı kentler de tatsız, tuzsuz ve yavandırlar... Sinema salonları yoktur. Tiyatrolar, kenti hep es geçmiştir. Köy müyüm , şehir miyim ikileminden bir türlü kurtulamamış yanlarıyla, çepeçevre sarılmış gecekondularıyla kendil...
Düşlerim tahakküm altında hafız bir de gözünden düştüklerim. Sessizliğin bir rütbe olduğunu öğretti bana hayat ve omzumdaki apoletlerim elbet firar edemediğim bir Nazi kampıdır saklı tutulduğum ve asi yüreğimle sevmenin goncası iken açan derin...
Bu dünya, dar gelmiş yoksun insana. Bir de “öte dünya” bulmuşlar kendilerine. Bu dünyada erişemedikleri, yoksunluğunu çektikleri ne varsa, “öte dünya”ya ötelemişler. Dilden dile, kuşaktan kuşağa yeni fanteziler üretmişler. Bu dünya için pek bir şe...
Bir kez yitirilirse çocukluk, geçmiş olsun! Çocukluk, öylesine kırılgan, öylesine narin, öylesine değerlidir. Oraya buraya atılıp sonra yeniden bulunan bir eşya hiç değildir. Bir pırlantayı güneşe tutup baktığımızda güneşin bütün renklerini na...
KIZDIK; lodosun çalkaladığı şaşkın deniz olduk. Sevindik; tellerde cıvıldaşan serçeler olduk. Sevdik; tren camındaki dudak izleri olduk. Güldük; cepleri misket dolu afacanlar olduk. Ağladık; goncadan süzülen çiğ damlaları olduk. Neşelendik; kuyruğ...
EKSİLERİMLE oynayarak hem beni eksilttin, hem kendini! Zaten çirkin oyununun kuralı da buydu ve sonunda olan bana oldu. Yaşamım boyunca benden hep bir adım önümde durdun, yürüdün, çoğunlukla da koştun. Belki de saatimle dostsundur. Herşeyi eskiter...
YAĞMURUN gümüş ipliklerle sarkıttığı damlalar; boynumda koynumda! “Sakin at” ile yürüyorum. Rüzgarın durağı buluttur, tam önünde durur. Esmez! Bulutun, kıvrımlarını kapamasını bekler ki ıslanmayalım. Sonra esecek yine. Ki at daha hızlı yürümeli; a...