198 yazı bulundu
Sıralama :
Bundan uzun zaman evvel, Bediüzzaman’ın biyografisi ile ilgili bir yazıyı kaleme almak niyetindeydim. Basit, ama heyecan verici bir makale olacaktı. Onun olumlu, yapıcı ve üretken yapısını, yaşamı boyunca karşılaştığı olaylarda ne kadar poziti...
Dizilerden sıkıldık öyle değil mi? Sığlar, birbirinin neredeyse aynılar, benzer şablonları ve trükleri kullanarak reyting yarışında ayakta kalmaya çabalıyorlar. Tartışma ve yarışma programlarının kalitesi de dizilerden daha üstün değil ne yazı...
Yazının başlığını “AKP ve cemaat” diye koymadım. Çünkü cemaatin 1980 lerden bugüne iktidarlarla ilişkileri olmuştur. Halen de olmaktadır ve olacaktır da. Fakat tabii ki hiçbir dönemde “hükümet” ile olan ilişkileri şimdiki kadar yoğun ve tart...
"Onlardan bir zümre vardır, aslında kitap’tan olmayan birşeyi siz kitap’tan sanasınız diye, dillerini kitap’la eğip bükerler.O, Allah katından olmadığı halde “Bu, Allah katındandır.” derler.Bilip durdukları halde, Allah hakkında yalan söylerler. H...
Bu yazımızda; Cumhuriyet Dönemi öncesi İstanbul’da Devlet ve Türklük aleyhine çıkan Rumca yayınları elimizdeki kaynaklar nispetinde vermekteyiz. Yazımızda, Osmanlıcadan tercümeleri verilmiş olan; Yeni Gün, Akşam, Tasvir-î Efkâr, Duygu gazetele...
Dostlar fırsat buldukça daha doğrusu beni yakaladıkça soruyorlar ”Neden yazmıyorsun?” diye. Damdan düşer gibi gelen bu soru karşısında afallayan fakir ilkin ne diyeceğini bilemiyor haliyle. Sonra sonra yani birkaç saniye süren şaşkınlık döneminden...
Ben şarkılarla yazmayı sevmeye başladım. Muazzez Abacının seslendirdiği: "Saymadım, kaç yıl oldu? Sen, ellerin olalı, Bilmem yüzümün güldüğünü, Ayrıldık ayrılalı"… Şarkısını dinlerken, not defterim aklıma düştü. Yazmak için fırsat gözlediğ...
Hz. Meryem’le ilgili olarak önce tarihsel verilere bir göz atalım; Hz. İsa, yanında bulunan annesi ve St. Jean’a dönerek "Anne, işte oğlun" St. Jean’a da "işte annen" diyerek onları birbirine emanet etmişti. İncil'e göre bundan sonra St. Jean,...
Genç olmak, sonbaharı kovalayan ve ona yaklaşan baharı yaşamak, asice akan bir nehir misali önüne çıkanı alıp götürmek, bazen dipsiz bir kuyudan çıkmak ve bazen de derin bir boşluğa düşmek, umutlarını kaybedip tekrar umuda sarılmak, belirsizlikler...
Geçenlerde internette birşey okudum. Bir anne bayan arkadaşına çocuğundan dert yanıyordu : "Çocuğum çok mükemmel bir çocuk. Sabah kalkınca yatağını kendi topluyor, pijamasını katlayıp dolabına koyuyor. Kahvaltıda kendi çayını kendi dolduru...