1262 yazı bulundu
Sıralama :
İnsanoğlu 2-3 yaşından itibaren, bilinci yerine gelmeye başladıktan sonra farkeder sahip olma duygusunu. "Benim, senin, onun" ayrımını. Nefsimiz ise her daim pusudadır ve ister de ister. Dünya şartları elverse, her zaman en çok, en önce ve hatta ...
Çocuğumuz bizim için değerlidir ve onu zaman zaman ödüllendirmek, ama aynı zamanda uygun yerlerde kısıtlamak gereklidir. Kısıtlama kavramında şiddet, katı tutumlar, kötü sözlerden bahsetmiyorum. Çocuğun olumsuz, gelişimine katkısı olmayan davranış...
Yaşadığınız çevreyi şöyle bir gözlemleyin. Eğer insanları tanıma yetiniz gelişmişse iki farklı tip insan göreceksiniz. Birinci gruptakiler; çevrelerinde olup bitenlere karşı duyarlılar. Ülkesinin ve insanlarının karşısında kayıtsız kalamıyorl...
Vatandaş, iktidarın kazanımlarını ve bunca zaman ülke içinde ördüğü otobanları, köprüleri, yer üstü ve yer altı tünellerini, hava yollarını, hızlı trenleri, alış veriş merkezlerine yaptığı yatırımları, paradan attığı altı sıfırları gördü. Yolsuzl...
“İnsan yığınları, büyük hırsızlara kızmaz. Özlemi odur çünkü. Yalancılara da kızmaz. Kendileri de yalancıdır da ondan. İnsan yığınları yoksula kızar. ‘Aptallığından’ der.” MACHİAVELLİ ...
Talana, rüşvete el kaldıranlar Vatanı bir pula satanlar Siz insan mısınız? Esat Yavuztürk Özetleyerek vereceğim şu haber, bir süre önce yayımlandı gazetelerde: ...
Uzun yıllar önceydi. Şube İdareciliğine yeni başladığım çiçeği burnunda zamanlar...Bankacılıkta genel anlamda olgunluk ancak idarecilikte toyluk zamanlarım. Tek tük krediler vermeye mevduat rakamlarını kımıldatmaya ve dahası bu işten de zevk almaya b...
Gece seferini yapan Viyana- Berlin trenine bindiğimde, kalkışa sadece iki dakika vardı. Her zaman olduğu yine son anda yetişebilmiştim ve koşuşturmaktan dilim bir karış dışarı sarkıyordu.Hemen kompartımanımı buldum ve sabaha kadar deliksiz uyuyacağı...
İki yıl önce İstanbul'a kardeşimin yanına izine gittiğimde, Nazlı isimli tatlı, tombalak, gri renkli, zümrüt gözlü kedisi ile onca cilveleşmeme rağmen bana bir türlü pas vermiyordu. Kardeşim ise merak etme sen Danimarka'ya dönmeden alışır dedi...
Sigarasından bir duman, bir duman daha çekti, hapishane duvarına dayadığı sırtı terden sırılsıklamdı. Diyarbakır sıcağı da sıcak mı sıcaktı hani, koy tavaya yumurtayı pişsin derler ya, öyle bir sıcak. Oysa temmuz ağustos geçmiş, eylülde bitmek üze...