1201 yazı bulundu
Sıralama :
İstanbul'un MartılarıHani, Kadıköy'den Eminönüne giderken Vapur'da gördüklerimiz varya, boğazın üstünde giderken çay keyfi bir başkadır tadı.Gemilerde işportacıların sürekli bir şeyler satmak için insanlara, hanım ablalarım, bey abilerim şu elimd...
Yazı mı en güzel, en sağlam belgedir, yoksa fotoğraf mı? Her ikisi de çok değerlidir elbette, ama bir şartla; yazıysa orijinal el yazısıyla olmalı, fotoğrafsa hiçbir şekilde üzerinde oynanmamış, ham haliyle olmalı. Ancak bu şekilde sağlam bir belge o...
Ben annemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken uçsuz bucaksız Kaf Dağı'nın ardındaki Pendik'te unutulmaz yazlar yaşanırmış. Artık ne zorumuz varsa, hani benden başka dört deli daha Göztepe'den Tuzla'ya yürüyoruz ya; yolumuz Pendik'ten de...
Gülüşün... Hiç kimsede olmadığı kadar içten, hiç kimsede olmadığı kadar yumuşak. Gülüşün, gözlerine yansıyan ışık. Sen gülüyorsun, ben bir diyardan diğerine sürüklenen serüvenci oluyorum. Gülüşün çocuk, haylaz, yaramaz, umursamaz... Ve bir o...
Her karesi ayrı güzel, çok renkli bir oyun gibi yaşadım hayatı. Doğrularımın yanında pişmanlıklarım, keşkelerim de oldu elbette. Herşeye rağmen, şükürler olsun bana bu hayatı veren Allaha..İzmir'de köyde çalışıyorum, Bornova'da oturan arkadaşım v...
Berbat bir gündü. Sabah duşunu yol kenarındaki su birikintisiyle yaptı. Herkesin aksine, o teşekkür etti duşlamadan sorumlu kamyonete! Uzun zamandır yaşam uyumsuz insanlara karşı bu yöntemi kullanıyordu. Teşekkür ediyordu. Hem kavga çıkmıyor...
ASLAN HÜRKUŞ KAYIP ELMAS İki yıl aradan sonra bugün ilk kez sinemaya gittim ve çocuklar için sinemaya konmuş bir animasyon seyrettim. Filmin adı Aslan Hürkuş Kayıp Elmas. Bu filmi seçmemde çocuk kitapları yazarı olmam kadar bu işe büyük ...
1971 yılı, faşizmin tüm yurdu sardığı yıllar, herkesin bir birinden korktuğu yıllar. Ankara Necati bey caddesinde Demirtepe köprüsünün yanındaki bekar evimizde Mehmet ve Erdinç'le birlikte kalıyoruz. Susurluk...
UÇUŞAN kar taneleri, silahın kızgın namlusuna her dokunuşta, askerlerin iç dünyasına ürperten öpücükler konduruyordu. Tipiden rengi görünmeyen parkasının geniş iç cebindeki kabarıklığı yoklayınca ‘karakolda unuttum’ dediği anasının ördüğü yün eldi...
Ağaçların koyu gölgelerinden sızan kuş cıvıltıları gizliyordu onu, Her yıl bu mevsimde ufak bir ziyaret ve sonra usulca çekip giderdi. Bu yılda gelmiş, Kendine en koyu gölgeleri yaratan dalların arasında bir kuytu seçmişti. Şimdi; s...