349 yazı bulundu
Sıralama :
Büyüdüğümüzü fark etmeden yaşlandığımızdan olacak, içimizdeki çocuğun hiç susmayışı... Aynaya baktığımda bazen, "Ben ne zaman büyüdüm?" diye geçer aklımdan. Çocukluğum dün gibi yanı başımda dururken; çoktan uzaklaşıp giden bir gençliğin ardından bakm...
En geç iyileşen yara gönül yarasıymış, derler. Hangi aşk, yaralamadan terk eder ki gönlü? Hangi yürek, bile bile bırakır ıssız bir dağ eteğine sevdasını? Yaraları ne sarar kim bilebilir ki.. Belki bir özür, belki unutmak, belki de başka bir yüre...
"Teypte eski bir Cohen şarkısı: 'Yolumu gözleyen bir kadını terk ettim / karşılaştık bir süre sonra /‘Gözlerinin feri sönmüş’ dedi bana: / ‘Aşkım, ne oldu sana? ’/Böyle gerçeği söyleyince / ben de doğru söylemeye çalıştım ona /‘Senin güzelliğ...
Bedenimiz… yapısının sırrını, nadide organlarının işlevlerini ve birbirleri ile çalışma uyumlarını öğrenirken hala şaşkınlık duyduğumuz dünyanın en güzel, en değerli makinesi. Nefes aldığımız her anın güzelliğini bize hissettiren, sağlıklı...
“Özü gülenin, yüzü de güler.” -Neşet ERTAŞ- Pablo Neruda; “Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim.” diyor bir şiirinde. Neşet Ertaş ustayı kaybettiğimiz haberini alınca çok derin bir acı duydum ve dedim ki kendi kendime; “ Bu gece en hüzünlü, en...
Bütün sıkıntımı gidermeye çalışırken, sıkıntılarımı yok edene inat gülelim. Dışa farklı içe aynı olalım. Sevelim sayalım görelim. Bir kutu sayımında bizlerde çıkmayalım. Şimdide Düşünün ne gelir meselâ? Enine çizgili uzun çoraplar... Renkli koca b...
Yitik kazanlarda yıkanıyorum; incinmiş kalbimin var olan kırılganlık serüveninde masalı anlatan olmaktan ziyade yaşayan olduğum için üzgünüm. Sesim, gözlerimin burukça etrafı kolaçan edişiyle ve yine yalnızlıkla münasebetimde kalbime titr...
Bir zincirin son halkasıyım, kıyıma uğramışlığın da muadilidir şiirlerin efkârı belki de kusursuz olma istemine yenik düşen mağdur bir düşün de ta kendisi. Atıfta bulunduğum soytarı gecenin nazarında aymazlığın da ısrarıyla nöbete durduğum hal...
Hayatımızı sürdürmek içindi verdiğimiz alın terleri, yıllarımızı hesapsızca harcarken acımasızlıklara, varmış yokmuş yaşam derken boş vermişlikle, sadece yorgun düşerdik yattığımız yere yüz üstü ayaz yemiş bedenimizle… Hâlâ yorgun düşler...
Bir yazı okudum bu gün Allah var mı sorusuna cevap arıyordu.. Allah var mı demeye utanıyorum. Tabi ki var ve etrafımızda ne varsa o yarattı. İhtiyaçlarımızı bize lutfediyor, yediriyor, içiriyor idrak ettiriyor konuşturuyor, düşündürüyor, aklet...