349 yazı bulundu
Sıralama :
Vahşi ve asi bir sessizliği vardı… Gücü sadece kendi bedenine hükmeden… Bütün olumsuzluklarını içine saklayan ve yutkunmalarla kendi kendinden hınç çıkaran… Unutulmazlıkların ne kadar olumsuz etkenleri varsa sadece kendi sessizliğinin ...
Suyu yanında kahve, Yudumlanma bekliyor besbelli Bakışlar dünden bugüne, Her çekişte anılar, senli benli. MD Sevgi sözcüğü, Âdem ile Hava’dan günümüze dek değişik algı ve duygularla sürege...
Sana dokunmak, sana bakmak, kapanmak üzere olan gözlerine son bir defa daha konuşmak istiyorum... Yaşam senle bende kısa kaldı, sen kendini benden kaçırmaya bakışlarımı gözlerinden çekmeye çalışırken, kırılgan ve kısık sesinle son defa bana k...
Kırmak konusunda ustalaşmış insanlar hakkında ne düşünüyorsunuz bilmiyorum fakat bunun ümitsizlikle bir ilgisi olmalı. Mesela, bazı insanların gelip hayatınızın merkezi olduktan sonra sizi uçurumdan aşağı itmesinin de inanmakla çok büyük bir bağı ...
Sözün öze erdiği vakitte doğan bir güneş gibi aydınlattığın bir ruhsun. Hissettiğim kadar içten yürüdüğüm kadar derinsin. Özümde demlenen sırra aşikârsın. Ben seni sensizde yaşarım. O’na ulaşmam için sen aracımsın. Gülüşünden, bakışından, sözünden...
Tıka basa dolduruyorum çaydanlığı gene, eskisi gibi, tek başımayken. Üzerine örtüsünü muntazam bir şekilde örtüyorum, üstü açık kalınca çayın, üşüyorum ben. Eskisi gibi, eski günlerdeki gibi, yürüyorum kaldırımlarda, dağlarda yürüyorum, dağlar...
Gözlerimi kapatıyorum, bir müddet bekliyorum, bir müddet daha... Şimdi her şeyi daha net gördüğümü fark ettim: Meğer ışık her şeyi hızlandırır ve karartırmış, karanlık; korkutur ürkütürmüş insanı. Yürümeye çalışıyorum ancak birkaç adımdan öteye gi...
Araftayım... Ne geçebiliyorum çizginin öteki yanına, ne de ait hissediyorum kendimi buraya. Kalabalıklar içinde yanlız , aydınlıklar içinde karanlık , her şey tamamken bastıramadığım o eksiklik hissi... Derin bir iç çekiş ruhumdan yarınlara... Oys...
Saat bilmem kaçı bu sürgünün... Kendime rastlayışımın ve saçımı çekişimin kaçıncı hadisesi? Tuzla buz olan gönlün susuz kalıp kendi tükenmişliğini içişine gel. En önden kap bileti; birinin seni beni karıştırıp bizden aşk iksiri yaptığı geceden mut...
Yitirdiğimiz ölülerin kara tahtaya yazılması gibiydi sevgi, ağlamayana bir meme bile vermiyordu aşk. Pabucu damdan atılmış müzmin sessizliğin bekârlığa terfi ettiği yalnızlık girdabında çocuk hayallerine gark ve şiire garptı hayat. Ben, yitirm...