575 yazı bulundu
Sıralama :
Geçen gün bir dost meclisinde epeydir görmediğim bir arkadaşa rastladım. Sağolsun dönüşte arabasıyla beni evime kadar bıraktı. Yol boyu sohbete devam ettik. Bir ara bana dönüp:– Abi, kafa konforun iyi mi? diye bir soru sordu. Kahkahayı bastım.– Niye ...
Kısacık ömrüne (1914-1950) büyük başarılar sığdıran, kendi deyişi ile “ıstırap dolu” yaşamı ile alay edebilecek kadar alçakgönüllü büyük şair. Garip için 1945 ‘de kaleme aldığı ön sözde bakın neler yazıyor; “Güçlüklere bir başına da olsa, ...
l997 yılında İstanbul'da Suffe yayınları arasında yayınlanan "Tarihin Anlattıkları" isimli kitabımın 44. sayfasında da yer verdiğim "Osmanlı Devletini Yıkma Planları" başlıklı yazıda yer alan önemli maddeleri okurken dünden bugüne alınan mesafeyi dah...
“...Ey insan bu kitabı sana ithaf ediyorum. Başının üstünden büyük bir rüzgar geçiyor. Yalancı bir fecirle başlayan asır kararıyor ve sana tek ümit ışığı olarak en kudretli kaynağı uranium’da değil, senin ruhunda sıkışmış maddeden koparak çıkardığın ...
Gökova... Adı üzerinde: '' Mavi Ova.''.. '' Mavi... Mavi, masmavi'' ... Rüyaları ile, hülyaları ile, gülücükleriyle..Gökyüzünde bir ova oluşmuş sanki. Maviliklere bulanmış... Sonra? Bulut bulut akmış boşluğa. Depderin, ucu bucağı bulunmayan bir çukur...
Güzel bir sonbahar serinliği tenimi bir bebeğin süt dişleriyle ısırır gibiydi. O gece kayan yıldız’a bir dilek tutmalıydım. Varsayımların düş kahramanı olup çıkmıştım. Bir tırnak işareti içerisindeki aşk göğün Tanrılarına neler yaptırmıştı neler (ger...
Bir ömür boyu sürecek yolculuğuna başlamadan önce, hiçbir şeyden haberi yoktu. Böyle bir dünyanın varlığını da bilmiyordu. Doğduğunda onun için pek çok insan sevindi. Ama doğduğundan kendisi haberdar değildi, bilinçsizdi. Kendi adına sevinmeyi düşüne...
Dünyanın en çok kullanılan arama motorunda arandığında,kendisi hakkında 4.870.000 sonuç çıkması mıdır ÖSS'yi bu kadar ünlü yapan yoksa Anayasasında ''18 yaşından küçük olan herkes çocuktur'' maddesini taşıyan bir ülkede, 18'e adım atmayanların karaba...
"En fazla iki ay ömrü kalmış" demiş doktorlar anneme. Türk filmi repliği kadar abartılı ve acıklıydı. İnanamadık. Babamın iki ay ömrü kalmıştı ve ona bunu söyleyemiyorduk. Oysa dipdiri duruyordu karşımızda ve yaşama dair heyecanı, mora meyilli solgun...
Sonunda bu da oldu. Kütüphaneye geri vermem gerektiği için okuyayım dedim. Bir de o gereksiz huyum; başladığım her kitabı illa ki bitirmem lazım!!! Hırs yapmışım herhalde... Bitiremediğim bir Foucault Sarkacı'nı hatırlıyorum bir de Mario Levi nin adı...