Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik ve sosyal açıdan orta sınıf imkânlara sahip bir vatandaşım.
Yazmayı, yazdıklarımı paylaşmayı seviyorum. Türkiye'de siyasi kavramlara çok farklı anlamlar yüklendiği için ve insanlarımızın da maalesef peşin hükümlü davranmak..
Osmanlı'da Basın ve Basın Tarihi
Buğra bey. Yazınıza bir konuyu araştırırken rastladım. Koyduğunuz görüntü Ceride-i Havadis'e ait. Siz Takvim-i Vekayi demişsiniz. Düzeltirseniz iyi olur diye düşünüyorum. Saygıyla...
29 Eylül 2017 09:45Bölünme tehlikesi çok mu yakın?
Siz bir askersiniz. Bu konuları hepimizden daha iyi bilirsiniz. Bir tehlike seziyorsanız, sizin komutanınız konumundaki yüksek rütbeli subaylar da bunu seziyorlardır. Herhalde üstlerine ve hükümet yetkililerine de haber veriyorlardır. Alınması gereken tedbirler de onların işi. Biz olayların sadece görünen bir kısmını gören kişiler olarak, böyle bir tehlikeyi güya haber vererk hükümete yardımcıı mı ouyoruz, ortalığı velveleyi mi veriyoruz, yoksa terör örgütüne korktuğumuzu haber mi veriyoruz? Böyle ciddi konularda bir bildiğimiz varsa, doğrudan merciine yapılır. Gazeteler ve internet aracılığıyla uluorta yapılmaz. Öyle değil mi komutanım? Olaylar herhalde bizim dışarıdan görebildiğimiz kadar değil.. İşin içinde başka oyunlar olduğu belli. Sizin tabirinizle bunu imam bile anlamış, siz anlamadınız mı? El birliğiyle teröre karşı neler yapabiliriz sorusu yerine, sanki hepimiz terörü de arkamızı alıp, bu hükümeti nasıl yıkarız sorusuna odaklanmışız gibi... Selam ve saygılarımla...
24 Ağustos 2012 13:09T.C. Diyanet İşleri hakkında
Bildiğim kadarıyla "Dinâyet" kelimesi, Diyanet'i söylemekte zorluk çeken bazı cahil kişilerce kullanılan galat bir kelimedir. Sizin yakıştırdığınız gibi Din ve Âyet kelimelerinden oluşan bir bileşik isim olamaz. Çünkü Din ve Âyet birbiriyle irtibat kurulabilecekk şekilde birleştirilmeye müsait kelimeler değildir. Siyasetle bu kadar yakından ilgilenmiş bir kişi olarak bunu bilmeniz gerekir. Eğer bir art niyet söz konusuysa, yani aklınızca dalga geçmek, alay etmek gibi bir niyetiniz varsa, bu her şeyden önce kişiliğinize de, yaşınıza başınıza da yakışmaz diye düşünüyorum. İnsanlara Diyanet'in ilk kuruluşunun sanki "Din-ayet" miş gibi anlatmaya çalışmanız, yanlış bilgiyle onları donatmaya çalışmanız anlamına gelir ki, buna da doğrusu bir anlam veremiyorum. Ciddi olarak eğer böyle bir oluşumun varlığını savunuyorsanız, lütfen bu konudaki bilgi ve belgeleri bir kere daha gözden geçirmenizi tavsiye ederim. En doğrusu bu bilgileri tavzih ederek, yazınızdaki yanlışlığı bir an evvel düzeltmeniz
20 Ağustos 2012 01:07- Toplam blog
- : 859
- : 979
- Kayıt tarihi
- : 21.06.06