Hayat... Aşk...

Sevdiğinin gözleri seni içine çeken dipsiz bir uçurumsa , her bakışında bir uçurumun derinliğini buluyorsan ve hayat bir uçurumun kenarında yaşamaksa, neden korkasın ki aşağıya düşmekten, düştüğün yer sevdiğinin gözleri olduktan sonra...

Aşk; yaramaz bir çocuksa, oradan oraya koşturan, aniden ortaya çıkan, akla gelmeyecek şakalar yapıp insanın aklını başından alan... Neden çekinesin ki ellerini o çocuğun saçlarında dolaştırmaktan, kendini alıkoyamayacağını bile bile. Neden yaptığı muzipliklere teslim etmeyesin kendini, oyunun tadını çıkartmaya çalışmayasın...

Madem ki aşk bedeni, ruhu ve aklı bir anda sarıveren yabani pervasız bir sarmaşık, neden korumaya çalışasın kendini. Neden giyesin ki üzerine kalın zırhları. Yüreğinin içinde kabaran bu duyguya, senin dışardan ördüğün duvarlar ne yapabilir ki?..

Sevginin sırrı ne de saklı ola ki? İki tane kurabiyede olabilir mi? Kalp şeklinde iki küçücük kurabiye. Biri susamlı, biri marmelatlı. Nelerden vazgeçersin bu kurabiyeleri sevdiğine armağan edebilmek için. Paketi açtığında yüzündeki gülümsemeyi düşünmek mutlaka değecektir cebindeki son paranı harcamana. O kurabiyeleri her ısırışında sende hissedeceksin karnının doyduğunu gece yatağında aç yatarken ve onun içini kaplayan huzuru sarıp içersin cigara niyetine...

Saat gecenin bir buçuğuysa, elbiselerinle deniz kıyısında kumların üzerine uzanmışsan, gözlerini gökyüzüne dikmiş yıldızları izliyor birisini çok sevdiğini düşünüyor, hatta bütün vücudunda duyumsuyorsan ve işte tam da o anda o çok sevdiğin kişi senin göğsünde yatıyorsa senden daha şanslı biri varmıdır acaba bu dünyada?..

O an kollarında yatan o kişiyi daha karşına çıkmadan çok önce, soğuk gecelerin koynunda yatarken yalnızlığına sarılıp hayallerinde yaratmışsan.. .Onun yüz ve vücut hatlarını senelerce her gece yeni baştan, yeni baştan kusursuz olasıya kadar yaratmışsan. Gecenin karanlığından kaçıp onun kollarına sığınmışsan. Gizlice ağlamak için başını onun göğsüne yaslamışsan. Doyadoya sevişmişsen düşlerinde ve her gece yalvarmışsan Tanrı'ya hayallerinde yarattığın kişinin bir gün gerçek hayatta karşına çıkması için...

Hayat mucizelerle doludur ne de olsa. Bir gün bir bakmışsınız dualarınız kabul, hayalleriniz gerçek olmuş, o kişi karşınıza çıkıvermiş. Siz ona bakarak hayalinizde yarattığınız kişideki tek eksik bıraktığınız noktayı, gülümsemeyi yerine oturtursunuz. Başınızı yastığa her koyuşunuzda şükredersiniz Tanrı'ya. Ve her sabah yeni baştan başlarsınız bir peri masalını yaşamaya...