Hemşirelik Mesleği

Hemşirelik, sağlık sektörü içerisindeki en eski mesleklerden biridir. Doğuşu ilk çağlara dayanmaktadır. Yüzyıllar içerisinde Hemşirelik mesleği yok olup tarihe gömülmek  yerine ilerleyerek bugünlere gelmiştir. Bu ilerleyişine günümüzde de  devam ederek sağlıktaki en  önemli mesleklerden biri olmaya devam etmektedir.  Sağlık sektöründe  bu kadar önemli  olmasına karşın toplumumuzda ne yazık ki hak ettiği değeri  ve saygıyı görememektedir. Bu da  toplumdaki yanlış algılar ile desteklenmektedir. Bu yanlış algılardan  sık duymuş olabileceklerinizden bir örnek vermek gerekirse sanırım en iyi cümle bu olur. "Hemşirelerin sorumluluğu  iğne(enjeksiyon) ve serum dan ibaret zaten enjeksiyonu da  komşu teyze bile yapıyor." bu cümle ile birlikte 4 yıllık lisans eğitimi, yüksek lisans,doktora programları, yapılan araştırmalar, konferanslar kısacası hemşirelik bilimine adanan hayatlar, hepsi hiç oluyor ve hemşirelik  sadece hekimin yazdığı ilacı uygulamak olarak kalıyor.

Tüm sorunların, soruların cevabı dönüp dolaşıp aynı cevaba çıkıyor aslında. Okumak, okumak ve okumak. Bir gün olsun hemşireler neler yapıyor diye okumamış olan insanlar doğal olarak  hemşireliği küçümseyebiliyorlar. Tüm bunları söyleyen insanların açıp yapılan araştırmaları okumalarını, hemşireliğin görev tanımını okumalarını, en basitinden hemşireleri temsil eden sosyal medya hesaplarına girerek, "acaba bu insanlar enjeksiyon dışında  ne yapıyor" diye merak etmelerini beklemek ne yazık ki ümitsiz bir bekleyiş olacak.

Hemşireliği baskı altında bırakan tek etken ne yazık ki toplumsal algılar değil. Diğer bir baskı,  Hemşirelik eğitiminin lise düzeyine indirgenerek basit bir meslek olarak gösterilmesidir. (açılan okullarda okuyan hemşire meslektaşlarıma değil sözüm, bu okulların hiç açılmamış olmasının gerekliliğini vurgulamak istedim.) Mesleğimizin üzerindeki baskılar saymakla bitmez elbette ama şuna değinmeden edemeyeceğim lisans, yüksek lisans ve doktora  mezunu kişiler yerine maaşı biraz daha farklı olduğu için  lise, önlisans mezunu bireylerin tercih edilmesi de ne yazık ki insanı derinden yaralıyor. Bir ülkede sağlığın herhangi bir alanında uzmanlaşmış kişi var ama işini yapamıyorsa ne yazık ki o ülkede  herşeyin başı sağlık diyemeyiz. Tüm bunlara rağmen ülkemizde mesleğini seven, literatürü takip ederek hastalarına daha faydalı olma çabası güden nice hemşirelerimiz var.bu hemşirelerimiz  güncellenen bilgileri takip ederek  hasta odaklı, bakım odaklı çalışan bireylerdir. Tek gayeleri kişilerin ruhsal, fiziksel, sosyal anlamda olabilecekleri en iyi yerde olmaları ve mutlu olmalarıdır. Daha fazla nasıl faydalı olabilirim diyerek gerek kurum içi gerekse farklı yerlerden aldıkları eğitimlerle hergün yeni bir bakış açısı ile hastaya dokunuyorlar . Kısacası bireylere hasta, hastalık, iş olarak bakmak yerine birey olarak görüyorlar.

Özetlemek gerekirse hemşireler çeşitli tüm baskılara rağmen sadece istem edilen ilacı uygulamakla kalmıyor, o ilacın neden verildiğini, etken maddesini, etki mekanizmasını, istenen istenmeyen olası tüm sonuçlarını bilerek uyguluyor. Acil durumlar geliştiğin de hastane de her zaman en yakınınızdaki kişi olarak ilk müdahaleyi yapıyor. Kişinin bile kendinde fark edemediği eksik ve yanlış yönlerini fark edip kişiye özel olarak bakım planlayıp, değişiklikleri gözlemliyor. Eğitimci rolü ile ihtiyaç duyulan konularda topluma ve diğer sağlık personellerine sunumlar, broşürler uygulamalı eğitimler ile eğitim veriyor.

Aslında biz hemşireler size bakım vermeyi siz ana rahmine düşmeden önce, aile planlaması basamağında başlayıp, son nefesinizi verdiğiniz terminal dönem bakımınızı tamamlayarak  sonlandırıyoruz. Tüm bunları yaptığımızı bilin ya da ifade edin demiyorum. Demek istediğim tek şey  şu ki  mesleğimizi sadece ne  enjeksiyondan ibaret görecek kadar küçümseyin ne de melekler, kutsal meslek gibi söylemlerle yüceltin, bırakın sadece HEMŞİRE olalım. Ve hemşireliği daha ileriye taşıyalım.