Öncelikli Hedef Hristiyanlaştırmak

II. Ekümenikal Konsey'in 1965'de tamamlanan ve 1992'de ve 1995'de yayınlanan Katesizm Kitabının İslamiyet’e bakışı net olarak şöyledir:

 "Kilisenin, İslam dinine mensup Müslümanlarla ilişkisi;

 Kurtuluş Planı, Varodan'ı dile getirenleri de kapsamaktadır. Bunların arasında ilk sırayı Müslümanlar alırlar. Bunlar Hz. İbrahim’in imanına bağlıdırlar. Ve bizlerle birlikte onlar da tek ve bağışlayıcı bir Tanrıya bağlıdırlar ve Kıyamet gününe ve onun yargısına sığınılacağına inanırlar."

INVISIBLE CHURCH

Benim "Kimlik Müslümanları" diye nitelendirdiğim ve bugün dünyada ve Türkiye'de birçok Müslüman, maalesef ki Müslüman gibi düşündüğünü, yaşadığını ve İslam’a hizmet ettiğini zannederek gerçekte Hıristiyanların kendilerinden direkt, dolaylı veya temenni olarak istediği şekilde düşünüp hareket ettiğinin farkında olmadan Müslümanlığımı yerine getiriyorum inancı içindedirler. Hıristiyan âleminde iki kısım önemli kilise kavramı vardır. Bir tanesi bildiğimiz kiliseler, ikincisi Protestanlar tarafından kurulmuş olan "Invisible Church" dediğimiz "gözle gözükmeyen soyut kilise"dir. Nedir bu? Protestanlar tarafından kurulmuş bu kilise der ki; "insanların Müslümanlıktan Hıristiyanlığa geçmesi gerekmez. Oldukları yerde, oldukları gibi kalsınlar ama bizim istediğimiz gibi düşünüp, davranıp ve hareket etsinler. Yani Müslüman’ım diyen her kimlik Müslüman’ı insan, Müslüman gibi düşünmesin, Hıristiyan gibi düşünsün ve hareket etsin. Böylelikle de Müslüman gibi yaşadığına inansın/inanabilsin." İşte bu çok önemli ve Müslümanlar tarafından bilinmeyen olaya "Invisible Church" denir.

Yönlendiricilere göre Hıristiyanlaştırmanın ilk hedefi, "Doğru Yolda Yanlış Adımlar Atan" iman sahibi insanlar olan Müslümanlar ve Yahudiler. Yaptıkları sıkı çalışmaların meyvesi olarak bazı Müslüman ülkeler, koydukları normlar üzerinden bu "Geçiş Dönemlerini" "Laikleştirilmiş" ve böylelikle de "Nötralize" edilmiş olduklarından tamamlamak üzeredirler. Şimdi bu Müslüman ülkelere yapılacak yoğun misyonerlik çalışmaları, hareketin olmazsa olmaz önkoşuludur. Müslüman ülkelerdeki misyonerlik çalışmalarının kırılma noktası; yoksul kırsal alanların Devlet terörüne maruz kalmış kesimlerinde yaşayan yurttaşların ve büyük kentlerin "öz değerlerinden ve kökünden" kopartılmış gençliği üzerinde etkili olabilmektedirler.