Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Şubat '20

 
Kategori
Güncel
 

Saklı Cennet Great Blasket

 

Bir  süre önce internette gezinirken  çok enteresan bir habere rastladım. İrlanda’da  Atlas Okyanusu kıyısındaki  Great Blasket adasında bulunan 21 kişilik pansiyonun sahibi Nisan Ekim ayları arasında burayı işletebilecek ve burada turizm faaliyetlerini canlandırabilecek iki kişi arandığına dair ilginç bir iş ilanı vermiş. Haberde ya bir çift ya da iki arkadaş aradıklarını söylüyorlardı. Ada bildiğiniz ıssız bir ada. Ütopik ıssız ada kavramının vücut bulmuş hali. Ne elektrik ne internet ne sıcak su mevcut. Elektrik olmadığı için su ocakta kaynatılıyor. Küçük bir rüzgar tribününden elde edilen elektrik ancak bir cep telefonu şarj edebilecek kadar.Düşünün öyle ıssız sakin tam bir yaban hayatı. Ama doğasının güzelliğini görmelisiniz. Muhteşem bir doğası var . Huzur şarkısı söyleniyor sanki o yemyeşil yerde. Ateş,mum,soba,yaban hayatı,yemyeşil bir doğa ve huzur. Çok özendim gerçekten. Pansiyon ve yanındaki  cafenin işletilmesi isteniyor. Twitter üzerinden verilen iş ilanına Güney Afrika’dan ve Alaska’dan bile başvurular yapılmış.Maaş bilgisi belirtilmiyor. Aman Allah'ım böyle muhteşem bir ada.Parayı kim düşünür ki oranın havası yeter insana. Great Blasket adası İrlanda’nın en batı ucunda yer alıyor ve buraya gelen misafirler ortalama bir gün konaklıyor. Yüzyıllar boyunca buradaki halk geçimini balıkçılık,çiftçilik ve dokumacılık yaparak sağlamış. Adanın son sakini burayı 1953 yılında terk etmiş.Pansiyonu geçen yıl işletmeye başlayan Dublin’deki işlerini bırakarak buraya gelen Lesley Kehoe ve Gordon Bond adada çok mutlu bir altı ay geçirdiklerini  söylüyorlar.  Burayı işleten çift insanlardan sosyal medya üzerinden kıskançlık dolu mesajlar aldıklarını söylüyorlar. Burayı onlardan iyi bildiklerini adayı turizme açarak adanın bakir halini ve güzelliğini mahvedeceklerini  söyleyen mesajlar almışlar.  Bu bir hayli ilginç iş ilanı benim de ilgimi çekmedi değil. Bir an aklımdan bir çılgınlık yapıp ilana başvurmak geldi. Düşünsenize altı ay her şeyden bütün karmaşadan uzaklaşıp huzur bulacağınız saklı bir cennet gibi. Kim istemez ki bunu? Bir süre teknolojiden uzak kalmak. Ben mumu ateşi doğayı ve sobaları çok severim. Benim için hiçbir zorluk olmaz. Ama tek başıma gidemem. Hiçbir arkadaşım da benim bu çılgınlığıma katılmaz sanmıyorum.  Hatırlar mısınız bilmem belki izleyenleriniz vardır Leap Year adlı bir romantik komedi filmi vardı. Ben romantik komedi filmlerini çok seviyorum. Bu da en sevdiğim filmlerden bir tanesi. Leap Year filmi Dublin’de geçiyor. Film  temel olarak bir kadın(Anna) ve onun evlenmek için can attığı fakat dört seneyi doldurmalarına rağmen evlilik teklifi alamadığı kardiolog sevgilisine  eski bir İrlanda Mitine göre evlilik teklifi etmek için onun peşinden Dublin’e gitmesini ve yolda başına gelenleri konu alıyor. Dört yılda bir gelen 29 Şubatta İrlanda kadınlarına erkeklere evlilik teklifi etmelerine izin verildiğini hatırlıyor Anna ve babasından da cesaret alıp sevgilisinin peşinden Dublin’e gidiyor. Hikayenin geri kalan kısmının çok azı da uyabilir benim hikayeme. Bozuk hava koşulları yüzünden yollarda sefil olur Anna. Hani burası da ıssız bir ada ya ve İrlanda’da burası ; çiftleri ya da arkadaşları kabul ediyor. Aklımda birden canlanıverdi işte ben ve canımın içi buradaymışız her şeyden uzakta ne kadar huzurlu olurduk. En azından altı ay bile olsa bu huzur ve mutluluk için değerdi. Filmin geri kalanı bize uymuyor çünkü filmde Anna başka biriyle tanışıyor ve ona aşık oluyordu. Hatta planladığı gibi peşinden gittiği sevgilisine de evlilik teklifi edemedi çünkü sevdiği adam onu işine paraya ve zenginliğe değişti.  Ama benim sevdiğim adam umarım ki beni işine paraya değişmez. Ben Anna gibi 29 Şubatı bekleyemedim ona evlilik teklifi etmek için. Evlilik teklifi ettim şimdi bekliyorum. Oysa her genç kadının hayal ettiği gibi ben de güzel bir evlilik teklifi almayı hayal etmiştim ondan.  Olsun bizim hikayemiz de böyle olsun sonuçta her aşk hikayesi farklıdır. Hala beni seviyor mu bilmiyorum ama onu çok özlüyorum. Belki o da beni düşünüyordur rüyamda görmeye başladım yine onu. Nereden nereye geldim. Laf lafı açtı derler ya sevgili okurlarım. Uzun lafın kısası bu iş ilanı tam benim hayallerime göreymiş. Filmin kahramanları da sevdiğim adamla ben. Sizin  aklınızda da eğer sevdiğinizle kaçıp uzaklaşmak  ya da en yakın arkadaşınızla birkaç ay  kafa dinlemek güzel vakit geçirmek niyeti varsa kimseyi  dinlemeyin bu fırsatı kaçırmayın değerlendirin derim. Düşünsenize saklı cennete iki kişilik bilet. İşe alınırsanız resmen piyango olurdu.  Kaos ortamından çalınan koskoca mutlu bir altı ay. Düşündükçe çok istedim orada olmayı.

 
Toplam blog
: 32
: 210
Kayıt tarihi
: 08.09.19
 
 

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik mezunuyum.İlgi alanlarım kişi..