Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mayıs '16

 
Kategori
Öykü
 

Artık zamanlarda yaşamak,Sadaka sevgiler (Bölüm 2 )

Artık zamanlarda yaşamak,Sadaka sevgiler (Bölüm 2 )
 

 Bundan bir hafta önceydi. Kadın bir arkadaşının resim sergisinin açılışına davetliydi.Uzun zamandır sakin geçen yaşamında bir hareket olacaktı bu serginin açılışı.Bir gün öncesinden kuaföre gitti, saçlarının dibi çok çıkmıştı. Boya, manikür, pedikür derken epey zamanı geçti kuaförde. Çıkışta çok sevdiği kıyafetleri satan ünlü bir mağazaya da uğramadan yapamadı. Seçtiği açık eflatun takım, saçları ve teni ile çok güzel bir uyum sağlamıştı. Ertesi gün sergiye kırıta kırıta gidebilirdi artık.

 Sergi oturduğu  yere biraz uzaktı. Sabah arabasını yıkamaya götürdü. Bu güzel ve şık kıyafetle o kirli arabaya binemezdi.

 Yeni yıkanmış arabasının, şık kıyafetinın , harika saçlarının yarattığı özgüvenle sergi salonuna girdiğinde saçtığı ışığın farkındaydı.Bu duygu ile tabloları incelemeye  başladı. Daha tüm davetliler gelmemişti. Salon yarıı yarıya boştu.Yavaş yavaş şık kadınlar , adamlar salonu doldurmaya başlıyordu.

 Tablolara bakarken bir resmin önünde bakakaldı. Onu oraya bağlayan neydi daha sonra çok düşündü. Acaba resmin büyüsü müydü yoksa kaderinin bir cilvesi miydi.Resim bir sonbahar tablosuydu. Ağaçlardan dökülen sarı yapraklar ve bu yapraklar üzerinde yürüyen bir kadın. Kadın arkadan gözüküyordu . Ama gerek resmin renkleri, gerek kadının üstündeki trençkotun örtemediği nahif silueti insanda acı bir duygu yaratıyordu. Kadın resme dalmış bakarken bir ses duydu. Yanında birisi ona bir şeyler söylüyordu resim hakkında.

 Başını hafifçe çevirip yanındaki sesin sahibine baktı. Yanında kendisi ile aynı yaşlarda çok zarif ve şık bir hanım duruyordu. Röfleli dalgalı  saçları, yeşil gözlerine çok uyan su yeşılı tayyörü.uzun boyu, kendinden emin ses  tonu ile harika bir kadındı yanında duran. Birden kendini onun yanında çok çirkin ve demode buldu. İki gündür yaratmaya çalıştığı  özgüven bir anda yıkılmıştı.Kadına cevap verirken parmağındaki tek taş, bileğindeki su yolu bilezik  ve boynundaki pırlanta kolye dikkatini çekti. Takılarına bakılırsa çok zengin biri idi. Sesindeki ve davranışlarındaki özgüven ,gözlerindeki mutluluk ve huzur yaşamında istediklerine kavuşmuş bir insan izlenimi veriyordu. Ne kadar mutlu bir evliliği vardır diye düşündü kadınla bir yandan sohbet ederken.

 Sergide bir resmin karşısında iki kadın arasında gelişen bu sohbet bir süre devam etti. Birden zarif kadın kolundaki pırlanta saate bakıp 'Eşimle buluşacaktım geç kaldım, gitmeliyim.'dedi.Bu sözün ardından elini uzatıp veda ederken adını ve soyadını söyledi.

 O anda duyduğu ad ve soyad Kadını şok etti. Soyad bir senedir sevdiği Adama aitti. Bir an acaba akrabası mı diye düşündü ama sonra Adamın bir kaç kere karısının adını söylediğini anımsadı.

  Bu çok zarif ve güzel kadın Adamın bir yıldır  hasta , ölecek dediği karısıydı.Adamın çok hasta , yatağından kalkamıyor, konuşacak takadı yok dediği kadındı.

  Kadın yaşadığı şokun etkisinden kurtulmaya çalışırken bir yandan da ne büyük bir yalanın içinde olduğunun düşüncesi içindeydi.

  Bu olaydan bir hafta sonra , bir gece önce Adam gene geldi. Bu sefer kapıyı açan Kadın daha önceki karşılamalardaki gibi mutlu gülümsemiyordu. Adam bu suratsızlığı bir haftadır gelmeyişine yordu.Nasılsa Kadın vereceği hediyeyi görünce onu affederdi.

 Adam kapıdan içeri girip salona ilerleyince her zaman enfes  bir sofra gördüğü masanın bu sefer boş olduğunu fark etti.. Kadının kendisine iyice içerlediğini anladı. Cebinden çıkardığı siyah kutuyu Kadına uzattı. Bir yandan da kutunun kapağını açmıştı. Kadın, kutuda gözüne çarpanı görünce tüylerinin diken diken olduğunu hissetti. Siyah kutuda bir hafta önce zarif kadının bileğinde gördüğü su yolu pırlanta bileziğin aynısı duruyodu.

 Kadın bir an düşündü Adam karısına vicdan azabını hafifletmek. kendisine ise bir kaç gece daha yatmak için aynı bileziği almıştı.

 Siyah kutuyu alan Kadın kapağını kapatıp Adama uzattı. Seni artık yaşamımda istemiyorum. Hem yaşamımda , hem de evimde bir daha görmek istemiyorum diye sözlerine devam etti.Adam bu ciddi ve sert sözler karşısında bir kaç şey mırıldanmaya çalıştı ama Kadın çok kararlıydı. 

 Bundan sonra artık zamanlarda yaşamak, bir erkeğin sadaka sevgisi ile yetinmek istemiyordu.

 O bir erkeğin tek sevdiceği olmak istiyordu.

 Adam kapıyı hafifçe çekip giderken Kadın verdiği kararın huzuru ile mutlu gülümsedi. 

Yaşam onun yaşamıydı.

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..