Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

14 Şubat '13

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Aşk nedir?

Aşk nedir?
 

EN GÜZEL AŞK ZOR OLANMIŞ


“Aşık olmadan yaşamak, yaşamak değildir” demiş büyük şair Nazım Hikmet. Sonra bu okkalı sözle yetinmeyip devam ediyor "... "Çok şükür aşığım" diyor büyük üstat.

Bana kalısa Nazım ın "Çok şükür aşığım" sözüdür yaşamak...

İzlerken Ankara Ekin Tiyatrosunun “HASRET” oyunu…

Nazım'ı kendi insani penceremden değerlendirmeye karar verdiğimde kendimle bu denli savaşabileceğimi tahmin edemedim. Öylesine bir keşmekeşin içine düştüm ki zorluğunu kelimelerle ifade edemem.“Aşık olmadan yaşamak, yaşamak değildir” diyor. Çok doğru, iyi de bu nasıl bir kalptir ki defalarca aşık olmayı beceriyor.

Bilirim ki; Her insanın kalbinde tutsakmış aşk. Bir kez dahi özgürleşebiliyorsa Nazım’ın sözü geçerlilik kazanır. Her insan aşık olabilir, her insan sevdalanabilir. Aşkı özgür bırakan sonra aşka tutsak olmaktan kurtulabilirse eğer aşkı kalbine tutsak mı eder? Evet “Aşık olmadan yaşamak, yaşamak değildir.” Aslında her iki durumda da yaşamanın ıstırabı ile karşı karşıyadır insan.

Nazım’ın Piraye’sine yazdığı mektuplar, şiirler… Dile kolay 17 yıl sürmüş bu aşk ... Bitmeyecek diye sanılan bu aşk bitmiş. Öncesinde ve sonrasında da kalbinde tutsak bırakmamış aşkı. Bilinmeyen ise ;o mu aşka tutsak, aşk mı ona tutsak… Bir kadın sevmiş, hayır hayır, kadınlar sevmiş sanırım hiç birini üzmemiş. Hepsine mükemmel aşk şiirler yazmış…

Tarihte aşka dair çok örnek var;

Ferhat, Şirin’e sevdalı yiğit bir delikanlıdır. Saraylar süsler, fırçasından dökülen zarafetin Şirin’e olan duygularının ifadesi olduğu söylenir. Bir türlü kavuşamaz sevgilisine…

Kavuşmaları ise; Ferhat’ın öldüğünü duyan Şirin koşar kayalıklara bakar ki Ferhat cansız yatıyor. Atar kendini kayalıklardan aşağıya. Cansız vücudu uzanır Ferhat’ın yanına…

Mecnun Leyla ya aşık iken Leyla başkası ile evlendirilir. Mecnun aşk sevdasıyla baş başa çöllere düşer…

Ardından acı olan; Leyla’nın vücudu da dahil olmak üzere bütün maddi varlıklarla ilişkisi bitmiştir. Bir gün Leyla çölde onu bulur ama Mecnun onu tanımaz ve “Leyla benim içimdedir, sen kimsin?” der.

Züleyha’nın Yusuf’a olan aşkına ne demeli; Öyle bir hale gelir ki ona her şey Yusuf’u hatırlatır. Yusuf’un kendisini görmesi için elinden gelen her şeyi yapar. Evlidir Züleyha ayıplanır ve kınanır. Öyle ki Yusuf u gören Züleyha’ya haklı olduğunu söylerler…

Ermeni Keşişinin kızı Aslı ile Kerem birbirlerini severler… Seven bu sevgililerin birleşmesi ise ; “İki sevdalının nikâhları kıyılır … Kerem sevdiğinin düğmelerini bir türlü çözemez. Yüreğinden kopup gelen ateşle yanar, kül olur. Kerem’in külleri dağılmasın diye bekleyen Aslı Han'ın saçları, küllerin içinde kalmış bir kıvılcımla tutuşur; iki âşığın ancak külleri birbirine kavuşur” Dram ile sonuçlanır…

"Ahh Tamara!..! "Ahh Tamara!.." çığlıkları ise başka bir aşk öyküsü;

Çok çok eski yıllarda Akdamar'da yaşayan keşişler badem ağaçlarıyla dolu adaya kimsenin çıkmasına izin vermezlermiş. Kendi içlerinde kapalı yaşarlarmış. Adanın küçük topluluğu içinde Tamara adında bir kız yaşarmış ki güzelliği söze, dile gelmezmiş. Bir gün çevre köylerden bir delikanlı, ki iyi yüzücülüğüyle tanınır bilinirmiş, merak ettiği adaya yüzüp kıyıya çıkmış. Yorgunluk atarken badem toplayan Tamara'yı görüvermiş. Genç kızla delikanlı göz göze gelmişler ve ikisinin de içine aşkın ateşi düşüvermiş. İki genç her gece Baş keşişten gizli buluşur olmuşlar

Bir akşam hem adayı hem de Van Gölü ve kıyılarında öyle bir yankılanmış ki Tamara da herkes gibi bu çığlıkları duymuş ama yetişememiş sevdiği boğulurken, oda dayanamamış ve atlamış suya… Efsaneye göre Van Gölü'nün serin sularının dibinde buluşmuşlar.

Birde bilinmeyen aşklar vardır ki ben en derinden etkileyen Mimar Sinan’ın Mihrimah Sultan’a olan aşkıdır. Mimar Sinan o derece derin bir tutku ile aşık olduğu Mihrimah Sultan’a kavuşamamıştır fakat o’na olan aşkını olanca güzelliğiyle, sanatına yansıtmıştır. Bu masal bir aşksa ; 21 Mart gece ile gündüzün birbirine eşit olarak kavuştuğu gün Edirnekapı Camii’nin tek minaresinin arkasından güneş batarken, Üsküdar’daki caminin minareleri arasından ay doğmaktadır

Kim bilir daha bilinmeyen ve kavuşamadan yok olup giden aşklar var…

Şimdi Nazım’ a sorma zamanı; Aşk nedir?

Hasan DEDE

 


 

 

 

 

 
Toplam blog
: 46
: 1265
Kayıt tarihi
: 30.01.12
 
 

1967 Muş - Varto Doğumluyum. Kişinin kendini anlatması zordur aslında. Ne yazarsam yazayım, ne be..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara