Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Temmuz '08

 
Kategori
Dostluk
 

Gitme dostum...

Gitme dostum...
 

2 Şubat 2008 ........eu 1931-21 Mayıs 2008 kimsesizler mezarlığı ışıklar içinde yat


Okumayın bu bloğu. Kendime yazdım, okuyup okuyup ağlamak için.

Her yıl 2 temmuz gelince yüreğimi bir hüzün bulutu sarar. Daha doğrusu her zaman olan bulut yoğunlaşır kalınlaşır da beni iyice nefessiz bırakır.

Evrenin küçük aciz zavallıları. Birbirinin ciğerini sökmekten iliğini kemiğini sömürmeden duramayan insanlar ölüm karşısında ne kadar da çaresiz. O insanların yanışına neden olanlar da bir gün umarım vicdan muhasebesi yapıp yüreklerinde yangınla giderler o hiçlik alemine.


Kadıköy'deki Sivas katliamı şehitlerine saygı mitinge katılacağım. Acele ediyorum. Bir fotoğraf makinesi ayarladım. Malum benimki kırık. Sevgili yaşlı dostumu arıyorum. Evde yok. Cep telefonunu da açmıyor ama o da modaya uyup telesekreter hizmeti almaya başlamış.

"Abla Kadıköy'de mitingde görüşürüz artık" deyip kapatıyorum.

Mitingde pankartların fotoğraflarını çektim. Nerdeyse 3GB lık 2 kart fotoğraf doldu ve yetmedi. Müthiş kalabalık bir miting oldu.

Bakınıyorum ama abla yok. Gelmemiş. Herhalde Nazım Kültür evine gelir. Akşam orada anma yapılacak.

Zaten akşam da oluveriyor. Nedense kendimi çok yorgun hissediyorum. Nazım Kültür evindeki fotoğraf sergisini de geziyorum. Güzel çalışmış sanatçı. Kaybettiklerimizi yayımlamış. Yolda arkadaşım yayıncı Selma'ya da rastladım. Onu da zorla peşimden sürükledim sonra sergide gezinirken birbirimizi kaybettik.

Müthiş bi etkinlik hazırlanmış. Sivas Şehitlerinin yazdığı şiirler okunuyor. Güzel bir ne denir düzenleme ve şairler binanın pencerelerinden okudular şiirleri. Kırmızı pembe ışıklar altında. İyice hüzünlendim. Sonra Kemal Özer kendi Sivas şiirlerini okudu.

Ufuk Karakoç güzel türküler söylüyor ve kartlarım dolana değin fotoğraf çekiyorum.

Sonra eski bir tanışa rastlıyorum. Ablayı soruyorum

"O ölmüş" diyor.

Elim ayağım kesiliyor. Kulaklarımda obualar...Oracığa yığılmamak için kendimi zorluyorum.

Kimsenin haberi olmamış ve cenazesinde arkadaşlarından, bizden kimse yokmuş diyor bana Zeynep...

Bana şaka yapıyor sanıyorum abla o tanışla. Hani sevgili dostum bahçenin kuytu köşelerinde beni izliyor da benimle dalga geçiyor sanmak istiyorum. Hala bu umudumu koruyurum ama hala ağlıyorum.

Cebinin telesekreteri çalışan bir insan ölmemiştir değil mi? Ne olur söyleyin.

Öğreneli 4 saat oluyor ama hala ağlıyorum.



 
Toplam blog
: 566
: 1338
Kayıt tarihi
: 11.07.06
 
 

Edebiyatla ilgileniyorum. Ayrıca amatörce belgesel film çalışmaları yapıyorum ve kültürel etkinlikle..