- Kategori
- Blog
MB yazarlarından Bülent Göncü- İstanbul

BÜLENT GÖNCÜ-İSTANBUL (MB) Milliyet Blog yazarı
Sevgili (MB) Milliyet Blog ve Antidepresan T.A.Ş Arkadaşlarım...
Tarih=06.Ağustos.2008-Çarşamba,
Yer ve mekan = İstanbul - Osmanbey semti - Sn.Bülent Göncü beyefendinin resim ve tasarım atölyesi
Saat = 16.00 - 21.00 (Tamı tamına = 5-Saat)
Eksik olmasınlar, sevgili (MB) Milliyet blog yazarlarımızdan Sn.Bülent bey beni iki gün önce arayıp, atölyelerine davet etmişlerdi. Bende bu daveti seve seve kabul ederek atölyesini ziyaret gittim. Ziyaretimin sonunda vedalaşıp, ayrıldığımızda "iyikide gidip, sevgili Bülent Göncü beyle tanışmışım" diyerek oradan çok mutlu ve memnun ayrıldım.
Gerçi sevgili Bülent Göncü beyle blog üzerinde tanışıklığımız vardı, ancak yüz yüze ilk defa görüşmek nasip oldu bu daveti ile. Ses tonu, konuşma sitili ile zaten önceden telefon görüşmemizde beş aşağı beş yukarı kendisini birazcıkda olsa tahmin edebiliyordum, yüzünü görmeden dahi.
Sevgili Bülent bey, çok yönlü bir kişiliğe sahip, resim, tasarım, basın ve yayın, resim tablo koleksiyonu, çeşitli firmalara müşavirlikler v.s. gibi. Kendileri dolu dolu bir kişiliğe sahip ve yaşamında da çok rahat oduğunu söylemesi ile hareketleri birbirine %100 paralellik teşkil ediyordu.
Aslında Bülent bey, b ana göre sanki İstanbul'un adamı değilde, bir Paris veya Floransa şehirlerinin yaşam tarzına daha yakın bir kişiliğe sahip, sanatçı ruha ve konusu ile ilgili bilgilerle dopdolu bir insan modeliydi.
Ben Bülent beyin atölyesine giderken, yolda kafamdan bir saat oturur, kalkarım diye bir program yapmıştım.. Ancak gel gelelim, evdeki pazar çarşıya uymadı misali ile, o kadar güzel, hoş ve derin sohbetlere daldık ki, üstelik eksik olmasınlar akşam yemeğinede davet edip, beni bırakmadılar. Neticede benim ziyaretim bir saat yerine, beş saat oluverdi bu güzel yaz günü sohbeti ile..
Elbetde, 40-yıllık hatırı olan sade kahvelerimizide karşılıklı yudumluyarak, derin sohbetin başlangıcına bu vesile ile girmiş olduk...
Bülent beyin kız arkadaşı, aynı zamanda birlikte çalıştıkları tasarımcı ve modacı sevgili Sn .Yeşim Koç'da bizlere saat=19.00 dan itibaren katılırak, daha çok bizleri dinledi. Yeşim hanım, eksik olmasınlar üçümüze güzel bir Fransız usulü, bir yemek sofrası tanzim edip, kırmızı şarap ve güzel bir sohbetlede yemeklerimizi beraberce yedik ve finalide taze ceviz ile sonlandırmış olduk.
Sevgili Sn. Bülent Göncü beyin, çok hoşuma giden bir benzetmesinide burada sizlere yazamadan geçemiyeceğim doğrusu..
Bülent bey der ki ;
Hayatda benim (4) adet fotoğrafım olmuştur. Bunları arabanın dört tekerleği olarakda düşünebilirsiniz...
1*BAŞARI - (Meslekde maddi ve manevi)
2*GURUR - (Başarıdan dolayı)
3*AŞK ve CİNSELLİK - (Hayat boş değildir)
4*ZEVK - (Eğlence-Dans-Müzik-Spor) Sosyal olabilme yeteneği
STEPNE-YEDEK OLARAK * (Bilgelik = Her şey hakkında doğru ve akla uygun karar verebilen bir kimse)
Şayet bu 4-fotoğrafda veya 4-tekerde bir problem olduğu takdirde, işte bu BİLGELİĞİ yedek olarak kullanmak
gerekir..
Artık ayrılma zamanı gelip, çatmıştı, benim yolum uzun, sevgili Yeşim Koç hanımefendi ile sevgili Bülent Göncü beyefendininde gidecekleri bir evleri vardı. Vedalaştık, öpüştük ve çok çok mutlu bir şekilde atölyeden ayrıldım...
Sizlere bol bol sevgiler ve saygılar sunarım, efendim...
NECİP KÖNİ - İSTANBUL / TR