Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ağustos '08

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Çinliler geliyor! - 1

Çinliler geliyor! - 1
 

90 sonrası dışa açılan Rusya'yı hala unutamayan Türkler, Çin'in dışa açılmasını heyecanla bekliyor.


Suskun bir devin uyanış hikayesi:

*- Günümüzde Çin tarafından ortaya koyulan ekonomik hamlenin altında iki etken yatmaktadır.

*- Bunlardan birincisi ucuz iş gücü, ikincisi ise değerini bulamamış ulusal kaynaklardır.

*- Ülkenin ekonomik politikasını yapan cahil ve kapitalizm düşmanı politikacı yığını farkında olmadan büyük bir reaksiyon zincirini başlatan düğmeye basmıştır.
Bir asırdır yaşanan gelişme ve yeniliklerden uzak kalmış olan Çin halkı ve diğer ulusal kitleler; tüketim ve israf hastalığının ilk safhası olan yaşam kalitesini eşya ile iyileştirme güdüsüne kapılmıştır. Yıllardır büyük bir tutumluluk ve saygı ile korunan eşyalar, gereçler ve mekanlar terk edilmeye başlamış. Bunların yerini yeni eşyalar ve mekanlar almamaya başlamıştır.

* * *

Toplumun yaşam şeklinde görülen bu değişim büyük kentlerden küçük kentlere doğru yayılmaya başladığında küçük kentlerin insanlarında da büyük kentte yaşama isteği ortaya çıkar.

Bu olurken eğitim sisteminin parçası olan öğrenciler ve memurların rotasyonları ile yakın kırsal bölgelerde de bu eğilimler ortaya çıkmaya başlar. Büyük kentler ve çevresinde gelişen seri üretim küçük kentlere taşınır. Bunun sebebi büyük kentlerin pahalı insanlarından kurtulmaktır.

Son aşamada büyük kentlerde ve küçük kentlerde yayılan seri üretim, gelirini paylaştığı halka yetersiz gelir. Cep telefonları, bilgisayarlar, beyaz eşya, ev gereçleri ve betonarme evler ile tanışan halk tüketim dünyasının müritleri haline gelmiştir.
Geri dönülemez nokta budur.

* * *

Ülkeyi yönetenler, yüz yıla yakın bir süredir baskının ve yoksulluğun etkisi ile itaatkar halkın üretme gücünü kullanmak isterken basit ve plansız bir stratejinin kurbanı olmuşlardır.

Sonuç olarak halkın tüketim toplumu haline gelişi süreci üretim maliyetlerine yansıyacak. Bu da; yaşanan “ucuz ürün yapabilme” kozunu Çin’in elinden alacaktır.

Fiyatlar normale çekildiğinde geçim derdi ile karşı-karşıya gelecek Çin halkları gerçeğin farkına varacaktır. Kendi hallerinde yaşarken on-onbeş yıldır önlerine koyulmuş olan “Kaliteli bir yaşam tarzı” nı devam ettirmekte zorlanacaklardır.

Çin devleti, halkının önüne koyduğu yeni yaşam standardının devamından başka bir çıkış yolu bulamayacak.
Ya halkına para vererek kendisini, yada vermeyerek rejimini mahvedecektir.

* * *

Savaşı tartışmasız bir şekilde kapitalizm kazanacaktır. Ama kapitalizm, sanıldığı gibi belirli bir devletler gurubunun yada siyasi bir kesimin silahı değildir.
Serbest piyasa denilen sistemde; elinde para bulunan herkesin eğilimlerinin bütünüdür.

Yani; bir kesimi suçlayabilmek yada sorumlu tutabilmek, ancak sorumluluğu üstlenmek istemeyenlerin aczinden kaynaklanır.

Güç sahibi olmamak bir yenilgidir. Bu yenilgi; güç sahibi olana engel olamama şeklinde kendini gösterir.

Paranın kazanca dönüşmesi isteği engellenemez. Ama kazancın oluşması ile ilgili kurallar korunabilir. Bu da; gücün, yani paranın elindedir.

* * *

Çin hükümetinin olup bitenleri planlamış olmadığı kesindir. Zira planın yarım bir süreci içermesi beklenemez.
Sonuçlar göz önüne alındığında ortaya çıkan durum bir hezimettir.
Tüketim toplumu çok büyük bir kitleyi kendi saflarına katmıştır.
Devlet olmanın ciddiyeti bu muazzam kitleyi de beslemeyi zorunlu kılacaktır. Çin hükümeti masum bir kalabalığı bu savaşta kullanmış ve üretim çarkına dahil ederek kirletmiştir.
Sistemin tümünü oluşturan serbest piyasa, Çin ile birlikte yüzde yirmi büyümüştür. Yeni katılan “en fakir” bir milyar mürit ile birlikte tüketim toplumu beş milyara yaklaşmış olacaktır.
Bu istila, son bağımsız bireyin katılımına kadar sürecektir.

Murat Sevgi

(Devam edecek)

 
Toplam blog
: 370
: 1092
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

1969 doğumlu. Tasarımcı, endüstriyel otomasyon sistemleri için yazılım geliştiriyor. Yüksek öğren..