- Kategori
- Doğal Hayat / Çevre
Bizim oralarda nilüfer yoktu

Nilüferler durgun suların çiçeğidir. Karadeniz hırçındır ve bu hırçınlık dağına taşına işlemiştir. Karadeniz de doğa da sanki horon oynar, hiç durulmaz. Durgun sular olmayınca nilüferler de olmaz.
Halamın bir kızı olmuştu 30 yıl önce, güzel de bir adı vardı: Nilüfer. O zaman henüz hiç Nilüfer görmemiştim. Nilüfer’ i de çok kısa görmüştüm, yalnızca birkaç gün yaşamıştı. Yakınımdaki ilk ölümdü, çok etkilemişti. Yıllarca nilüfer bana bir adı anımsattı ve içimi sızlattı.
Nilüferleri hep başka yerlerde gördüm. Çok arkadaş canlısı çiçeklerdi, suların üzerinde serilmişler yanyana, sanki sohbet ediyorlardı. Durusu’ da ne çok nilüfer vardı, adı gibi çok duru suların üzerinde. Kayıkla nilüferlerin arasından geçerken, suların içinde yüzen yılanlardan korkmasam gidecektim yanlarına. Yeşil, parlak yapraklar ve ortasında yalnızca bir nilüfer. Hemen yanında başka bir yaprak kümesinin ortasında başka bir nilüfer, “ en güzel benim ” diyor.
Nilüferleri yalnızca doğada yaşayacak çiçekler olarak düşünürken birgün saksıda yetişen nilüferler görünce şaşırmıştım. Saksıları havuzun dibine koymuşlar ve nilüferler de suyun üzerinde açmışlar. Aslında böyle bir çiçeğimin olması ne iyi olur, hiç sulamak gerekmez. (Bir aydır sulamayı unuttuğum çiçeklerim geldi aklıma, zavallı çiçeklerim.)